Amerikan Wall Street Journal gazetesi, İsrail İstihbaratının Lübnan, Türkiye ve Katar‘da Hamas üyelerine yönelik suikast planları yaptığını yazdı.
Türkiye dahil Filistin dışında yaşayan Hamas üyelerine, İsrail istihbaratı tarafından suikast düzenleneceğine dair uluslararası basında çıkan haberler üzerine, Türk İstihbaratından sert bir açıklama geldi.
Türk İstihbaratı, İsrailli yetkililerin bu yöndeki açıklamalarına istinaden muhataplara gerekli uyarıların yapıldığını ve aksi yöndeki bir tutumun ciddi sonuçları olacağını bildirdi. Muhtelif istihbarat servislerinin daha önce de Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yasa dışı faaliyetler gerçekleştirmeye çalıştığı hatırlatılarak, hiçbir servisin bu tür operasyonlarına müsaade edilmeyeceği vurgulandı.
Verilen insani ara ve ateşkesin ardından, İsrail’in Gazze’ye ve Batı Şeria’ya yönelik saldırıları devam ediyor.
Hamas, topraklarını savunmak için büyük bir mücadele verirken, biz göremesek de arka planda istihbarat savaşlarının yaşandığını da hissedebiliyoruz.
Hamas’ı terör örgütü değil de vatanını savunan Mücahitler olarak gören ve destek veren birkaç ülkeden biri Türkiye…
7 Ekim’den bu yana Gazze’de soykırım uygulayan İsrail, bu soykırım karşısında Türkiye’nin ve Katar’ın duruşundan rahatsızlık duymuş olmalı ki, Filistin dışında yaşayan Hamas üyelerine suikast planları içine girmiş. Olay karşısında ise Türk istihbaratından açık ve net bir cevap gelmiş:
“Ciddi sonuçları olur”
Peygamberimiz (sav)’de gerek Mekke döneminde gerekse Medine döneminde İstihbarata büyük önem vermiş ve bu konuda çalışmalar yapmıştır.
Mirat Haber olarak, konu hakkında İslam Ansiklopedisinden bir bölümü buraya alıyor ve okuyucularımızın ilgisine sunuyoruz.
Arapça ces kökünden “gözetleyen, araştıran” mânasında isim olan casus kelimesi, “düşmanın sırlarını araştırıp bilgi sızdıran, düşman içinde çeşitli yıkıcı faaliyetlerde bulunan kişi” anlamına gelmektedir. Bu faaliyet sırasında göz önemli bir fonksiyon icra ettiğinden Arapça’da casusa “göz” anlamına gelen ayn adı da verilmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de casus kelimesi yer almamakla beraber aynı kökten gelen tecessüs fiil olarak geçmektedir (el-Hucurât 49/12).
A) Tarihçe. 1. Asr-ı Saâdet Dönemi. Peygamber İslâm devletinin başkanı olarak barış ve savaş halinde üstünlük sağlamak amacıyla düşmanın siyasî, askerî ve iktisadî faaliyetlerine dair istihbarat çalışmalarına büyük önem vermiştir. Bedir Savaşı’na başlamadan önce Kureyş ordusuyla ilgili araştırmalara bizzat katıldığı gibi önemli savaşların hemen hepsinde düşman hakkında bilgi toplayacak gözcüler göndermiş ve düşman ülkesinde yaşayarak merkeze bilgi aktaran casuslar görevlendirmiştir.
Hz. Peygamber’in istihbarat çalışmalarına verdiği önemi ve bu tür faaliyet alanlarının genişliğini gösteren örnekler olarak o dönemde görevlendirilen bazı casusları ve görevlerini zikretmek gerekir. Müslüman oldukları halde kimliklerini gizleyerek oturdukları Mekke, Evtâs, Necid ve Diyârıgatafân’dan siyasî, askerî ve iktisadî bütün önemli faaliyetleri rapor etmek üzere Ebû Temîm el-Eslemî, Abbas b. Abdülmuttalib, Enes b. Ebû Mersed, Ömer b. Sâidî ve Hüseyl b. Nüveyre el-Eşcaî; Kureyş’in daha sonra Bedir Savaşı’na sebebiyet veren Suriye kervanını takip etmek üzere Talha b. Ubeydullah ve Saîd b. Zeyd; müslüman olduğunu gizleyen Mekkeli bir demirci ile irtibat kurarak Ayyâş b. Ebû Rebîa ve Seleme b. Hişâm adlı iki müslüman mahkûmu kaçırmak üzere Velîd b. Velîd b. Mugīre; Müreysî‘ Gazvesi öncesinde mensubu bulunduğu Benî Mustaliḳ kabilesinin Medine’ye saldırmak için başlattığı hazırlık hakkında bilgi toplamak üzere Büreyde b. Husayb; Hâlid b. Süfyân b. Nübeyh el-Hüzelî’nin Medine’ye hücum etmek maksadıyla Urene’de taraftar toplamaya başladığına dair haberlerin aslını araştırmak ve doğru olduğu takdirde Hâlid’i öldürmek, ayrıca dört beş kişilik bir grupla beraber İslâm düşmanı yahudi Ebû Râfi‘i öldürmek üzere Abdullah b. Üneys el-Cühenî; Hendek Muhasarası sırasında, müslüman olduğunu gizleyerek müttefik ordularının arasına girmek ve bölücü faaliyetlerde bulunmak suretiyle ordu mensuplarını birbirine düşürüp ittifakın dağılmasını sağlamak üzere Benî Eşca‘ kabilesinin reisi Nuaym b. Mes‘ûd; aynı ordunun içine sızarak bilgi toplamak üzere Cübeyle b. Âmir el-Belevî ve Huzeyfe b. Yemân; yine Hendek Muhasarası sırasında Benî Kurayza yahudilerinin tutumunu öğrenmek üzere Zübeyr b. Avvâm; Hudeybiye Antlaşması ile sonuçlanan umre yolculuğuna karşı Kureyş’in aldığı tavrı tesbit etmek için Büsr b. Süfyân; Huneyn Gazvesi’nden önce Hevâzin, Sakīf, Nasr ve Cüşem gibi kabilelerin toplandıkları haberinin alınması üzerine Medine’ye karşı bir savaş hazırlığı içinde olup olmadıklarını araştırmak maksadıyla Abdullah b. Ebû Hadred; Tebük Seferi’nden önce Benî Kâ‘b kabilesini düşmana karşı kışkırtmak üzere Büdeyl b. Verkā, Amr b. Sâlim ve Büsr b. Süfyân; Bedir Savaşı’nda yenik düşen Kureyş kabilesini müslümanlara karşı kışkırtıp siyasî-askerî bir ittifak teklif ettiği ve Hz. Peygamber ile yaptığı anlaşmayı bozan benzeri hareketlerde bulunduğu tesbit edilen Medine yahudilerinin reisi Kâ‘b b. Eşref’i öldürmek üzere Ebû Nâile’nin de aralarında bulunduğu bir grup ve Mekke’deki müslüman esirleri Medine’ye kaçırmak üzere Mersed b. Ebû Mersed el-Ganevî görevlendirilmişti. Hz. Peygamber’in casusları zaman zaman ödüllendirdiği de bilinmektedir. Meselâ Kureyş kervanını takiple görevli olan Talha b. Ubeydullah ile Saîd b. Zeyd Bedir Gazvesi’ne katılmadıkları halde ganimetten pay almışlardır.
BU HABERLERDE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR
*İSRAİL’İN İFTİRA TÜRÜ YALANLARI ORTAYA ÇIKARILDI
*ÖLEN HAMAS MÜCAHİDLERİ VE GAZZELİLER CENNETLİK ŞEHİTTİRLER
MİRATHABER.COM
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
View Comments