Muhalefetin erken seçim ısrarını anlamak için gayret sarf ediyorum…
Bütün gayretlerime rağmen ise bir türlü anlamlandıramıyorum…
İktidar kanadı, namıdiğer Cumhur ittifakı “haydi hodri meydan, buyrun seçime” dese; Millet ittifakının belirlenmiş bir Cumhurbaşkanı adayı bile yok…
Neymiş efendim eğer adaylarını açıklarlar ise, iktidar üç ay gibi bir sürede millet ittifakının adayını yıpratırmış… Adayın yıpranmaması için açıklamıyorlarmış…
Biz de yuttuk…
Allah aşkına, her türlü desise ve yıpratma çalışmalarınıza rağmen ondokuz yıldır yıpratamadığınız Erdoğan’ın karşısına çıkaracağınız aday kim ki üç ayda yıpranacağını düşünüyorsunuz…
Anlaşılan o ki, çıkaracağınız adaya siz bile güvenemiyorsunuz…
Etrafımız ateş çemberine dönmüşken, ülkemiz hergün ayrı bir kapitalist saldırıya uğrarken, kartların yeniden karıldığı ve dünya coğrafyasının değiştiği bir ortamda, dünya ekonomilerinin plandemi vasıtasıyla çökertildiği bir dönemde; halkımıza plan ve programını açıklayacak bir aday çıkaracağınız yerde, hala daha “Erdoğan gitsin de….” anlayışı içinde hareket ettmekle bu millete çok büyük ayıp ettiğinizin farkında değil misiniz?
Yoksa farkında mısınız?
Bendeniz, rabbimizin emir ve yasaklarına gönülden bağlı biri olarak, ülkemizde faizin tamamen kaldırılması ve İslam’i bir ekonomik düzenin bütün sorunlarımızı çözeceği kanaatindeyim. Dolayısıyla da şu anda Sayın Erdoğan’ın faiz indirimini yetersiz buluyor,iktisadi alanda köklü değişikliklerin yapılması gerektiğine inanıyorum. Ama en azından Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, yeni iktisadi bir sistem ve kriterlerinden bahsediyor ve bu yeni ekonomik sistemin halkımızı rahatlatacağı konusunda teminat veriyor…
Yani beğensek de beğenmesek de bir program açıklıyor…
Ya siz sayın Kılıçdaroğlu ve diğer muhalefet liderleri…
Hani sizin halka sunduğunuz iktisadi programınız?
Plandemiden sonra bütün dünyada ki ekonomik daralma ve Amerika dahil bütün ülkelerin yaşadığı enflasyon sıkıntısını görmezden gelerek Erdoğan’a saldırmak, siyasi açıdan etik olmayan bir hareket. Hele ki “Siyasi ahlak” yasası çıkartacağını söyleyen sizin, böyle hareket etmeniz….
Mesela Sayın kılıçdaroğlu Fox Tv’de sabah programına çıkarak “Doları nasıl düşüreceksiniz” sorusuna muhatap olunca, “Biz gelince güven ortamı oluşacak ve dolar düşecek” mealinde açıklamlar yapıyor.
Nasıl bir güven ortamıysa bu?
PYD’ye ve PKK’ya terör örgütü diyemeyen, gezi olaylarının finansörü 15 Temmuz’un baş aktörlerinden olduğu artık herkesce bilinen Osman Kavala suçsuzdur diyen, 6-8 Ekim olaylarının başmimarı Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isteyen, büyükelçi krizinde bile devletinin yanında durmayı beceremeyen Kılıçdaraoğlu gelince, piyasaya güven hakim olacak ve Dolar düşecekmiş…
İnandınız mı?
Vallahi kusura bakmayın ben inanmadım…
Buna inanan varsa da o kimseleri saf düşünceleriyle başbaşa bırakıyorum…
***
Biliyorsunuz, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Siirt’teki programında, görevli polis memurlarının arabasının altında düzenek halinde bir bomba bulundu…
Fox Tv haber bülteni sunucusu ise bu haberi verirken şöyle bir cümle kullandı:
“Ne yazık ki bomba, patlamadan imha edildi…”
Zırva tevil götürmez ya…
Sunucu, ondan sonra olayı “Neyse ki…” falan diye toparlamaya çalışsa da…
Ondan sonrası sıvamanın ta kendisiydi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında, bilinç altında ki kin ve nefretin dışa yansımasıydı bu cümle…
Oysa aynı şey Kılıçdaroğlu veya Meral Hanımın başına gelmiş olsaydı, bizim söyleyeceğimiz cümle, Erdoğan için söylediğimiz cümle ile aynı olurdu…
“Allah korumuş! Bomba, iyi ki patlamadan önce farkedilmiş…”
Sahi, nedense Sayın Kılıçdaroğlu’nun daha önce sarf ettiği “Siyasi cinayetler olabilir” sözü aklıma geliverdi…
O zaman, aklıma iki şık geliyor…
Sayın Kılıçdaroğlu ya siyasi bir deha(!) ya da Müneccim(!)
Bilemeyiz, her ikisi de olabilir…
Ama bildiğimiz bir şey var ki, aday belirleme dahil, birçok kunuda muhalefetimiz, büyük bir çıkmaz içinde… Siz bakmayın onların erken seçim istediğine…
Selam, saygı ve muhabbetlerimle…
NOT DEFTERİ: İP Genel başkanı Sayın Meral Akşener, geçen gün ABD Ankara Büyükelçisi David Satterfield ile kapalı kapılar arasında gizli bir görüşme yapmış ve bu görüşme son bir ayda yapılan dördüncü görüşmeymiş.
Şaban DOĞAN
Harika yorum ve yorumdan öte gerçek olan bir yazım.