Gerek medya gerekse sosyal medyada “ülkemize sığınmacı olarak gelen mülteciler aleyhine yapılan yayın ve yorumlar neticesinde, halkımızın bir kısmında “Mülteci karşıtlığı” ve hatta düşmanlığı zuhur etmiş durumda.
Hiç şüphesiz bu olayın sosyolojik ve psikolojik boyutları var ki bunu araştırıp tartışmasını ilim adamlarımıza bırakmak gerekiyor.
Değerli yazarlarımızdan Abdulaziz Tantik Beyin Mirat Haber’de yayınlanan makalesinde hocamız, konuyu çok güzel tanımladı ve özetledi aslında.
“İslam, kendisine sığınan her insanı, barış içinde varlığını idame edecek koşullara sahip olabilmesinin imkânlarını sunar… Tek istisnai durum ise o sığınan kişinin, başkasının canını yakması, malına zarar vermesi, kanını dökmesi halinde gerekenin yapılacağıdır. Yani sığınan kişi, eğer bir başkasına zarar vermiyor ve edebi ile yaşamaya çalışıyorsa ona yönelik bir yaptırım yapmak mümkün görünmemektedir.”
HABER YORUM
Sığınmacılar, İslami literatüre göre Muhacirler hakkında oluşturulan karşıtlık söylemi, her an her yerde karşımıza çıkar oldu.
Oturduğunuz parkta, toplu taşım araçlarında vb. kamusal alanlarda zaman zaman iki kişinin konuşmasına şahit oluyor, konuşmalar karşısında hayretler içinde kalabiliyorsunuz. Mülteciler, o kadar saçma bir söylem içinde basit cümleler ile eleştiriliyor ki, o basitlik, karşıdan da olsa sizi bir anda boğabiliyor.
Geçen sabah, Belediye otobüsünde iki yaşlı amcamızın konuşmasına şahit oldum. Bu beylerden biri Suriyelileri kastederek, “Bunlar, savaştan kaçarak ülkemizi doldurdu, her yeri sardılar. Hayır, torunlarımız için endişeleniyorum. Bir savaş çıksa bunlar savaşmaz da….”
Şimdi yaşını başını almış hayat tecrübelerinin olduğuna inandığımız bu beylere, “Esat’ın kendi Sünni halkını bombaladığını, boşalan yerlere Şii vatandaşların doldurulduğunu, bunun büyük bir küresel oyun olduğunu; bu insanların dedelerinin, Halep’ten, Şam’dan, Süleymaniye’den, Musul ve Kerkük’ten kalkıp gelerek Çanakkale’de bizlerin yanında omuz omuza savaşıp şehit düştüklerini” anlatmak gerekiyor ama anlarlar mı bilemiyoruz…
Yine bu beylere, “Bütün Müslümanların kardeş olduğunu” Müslümanların ümmet bilincinde olması gerektiğini de hatırlatmak gerekiyor ama otobüs ineceğiniz durağa geldiği için konuşamıyor ve üzüntü içinde otobüsten inmek zorunda kalıyorsunuz.
Evet ülkemizin mülteci sorunu var ama seküler hayatın, Müslümanların kardeşlik duygularını yıllar içinde iğdiş ettiği gerçeği de var….
İslami kardeşlik duygusu kalkınca ortadan, insan geri duramıyor zırvalamaktan….
Sevgi, saygı ve muhabbetlerimle…
Şaban DOĞAN