islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4764
EURO
36,4423
ALTIN
2.951,48
BIST
9.375,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Murat Ülker’i Savunmak Haram Eleştiriyi Meşru Kılmaz

Murat Ülker’i Savunmak Haram Eleştiriyi Meşru Kılmaz
30 Nisan 2018 10:21
A+
A-

Amacım Ülker Değil Faiz Politikalarıdır

Elli yıldan beri Müslüman camianın başarı sembolü görerek mânen desteklediğim Ülker gurubunun 6.5 milyar dolar faizli borca girdiğini, borçlarını ödeyemeyeceği için bankalardan borçlarının yeniden yapılandırılmasını talep ettiğini bu defa da Murat Bey’in dilinden Vahab Munyar’ın kalemiyle öğrendiğimde derin bir üzüntü ve öfkeyle ama gerçeklerden sapmadan bir yazı kaleme aldım.

Düzelmezlerse Murat Ülker ve Benzerleri Daha da Beter Olsun/Olacak” başlıklı bu yazıda Ülker ailesinin böylesi azim faizli bir borca girerek bizleri yaraladığını İslâmî bir duyarlılıkla dile getirdim. Bu arada üyelerinin pek çoğu faiz batağına gömülmüş Müsiad’ı ve izlediği faizli borç politikasından ötürü Hükümetimizi de yerdim. Yazıdan anlaşılacağı üzere benim derdim Ülker ailesi değil, izlenen faiz politikalarıydı. Allah’ın ve Peygamberinin savaş açtığı dolayısıyla Müslümanların da savaş açması gereken sömürücü zalim faiz düzenine isyanımı dile getirmekti.

Bir Talebemin Zulüm İçeren Suçlamaları

Bu yazımın yayınlandığı günün akşamında bilgili ve bilinçli bir ailenin çocuğu olan İmam Hatipli kökenli ve Murat Ülker’le dost olacak kadar sosyal ve ekonomik konumunu geliştirmiş talebem F.S. dan bir mail aldım. Aynen yayınlıyorum sonra da tahlil edeceğim:

“Muhterem Ali Rıza hocam

Sizi yıllardan bu yana tanır ve hürmet ederim. Ayrıca İmam Hatip lisesinde öğrenci iken sizden ders de okudum yani hocamsınız.

Bugün, kardeşlerim sevgili kıymetli dostum Murat Ülker Bey ile ilgili yazmış olduğunuz yazıyı gösterdiler. Çok üzüldüm.

Ali Riza hocam! Yazınız, hayatı boyunca milli ve manevi çalışmalar içinde yer almış birisine karşı acımasız ve haksız eleştiriler, yanlış bilgiler ile dolu.

Bu yazınız sadece benim gibi Murat beyin yakın dostlarını değil bu yazıyı okumuş sayıları binleri bulmuş. Murat Bey ve şirketlerinden burs almış öğrencileri, bu aile tarafından yapılmış onlarca cami cemaatini, yapmış oldukları onlarca yurtta kalan yüzlerce öğrenciyi Kur’ân-ı Kerim kursu öğrencisini yetimleri de duyduklarında ne yazık ki üzecek bir üsluptadır.

Hocam bu düşüncelerinize nasihat etmek istemiş desem bir telefon uzağınızdaki bir kardeşinize bu şekilde aleni bir mecrada nasihat olmayacağını sizde benim gibi bilmektesiniz.

vakit nasıl böyle mesnetsiz bir yazıyı yazdınız.Ben ve on binler bu ailenin hayatları boyunca verdikleri gayreti dinilerine şehadet ederim ama Siz hiç bir vakit görmediğiniz sohbet etmediğiniz bir Müslüman için bu denli şiddetli nasıl olabiliyorsunuz, Birileri yanlış bilgiler kötü iftiralar size getirmiş olabilir. Ama yine de sizin tahkik etmeniz imanî ve ilmi bir gerek değil miydi?

Hocam Bugün Murat kardeşimizin de haram olduğundan hiç şüphe etmediği faiz hususunda en yakınlarınızdan başlayarak çeşitli vesileler,vazifeler sebebiyle alanlarınız kredi anlaşmalarını imzalayanlarınız yok mu?

Var Onları da Murat kardeşimizi de bu haramdan korusun kurtarsın, duamız budur.

Ama gıybet içinde kardeşimiz için kötü düşünceler temenni etmektendebizleri korusun. Hocam! Biz sizi seviyoruz ilminizden istifade etmişiz. Ama lütfen çok rica ediyorum sadece müminlerin arasında üzüntüye sebep olacak bu yazıyı bir an önce Allah rızası için çekiniz, kaldırınızsonra Murat Bey söyleyeceğiniz nasihatleriniz varsa kendisine söyleyiniz. Bir müminin kalbini daha fazla kırmayınız yazdıklarımı düşündüğünüzde bana hak vereceğinize de inanıyorum, Selam ve dua ile…”

Talebemin Mailini Tahlil

Biz Mirathaber sitesini olaylara İslam açısından bakarak yorum yapmak için kurduk. Talebemizin bu mailini de bu amaçla yayınladım ve yorumlayacağım.

Bu maili okuduğumuz zaman ne anlarız?

Demircan hoca tarafından Murat Ülker ve ailesine:

a. Yanlış bilgiler ile dolu acımasız ve haksız, eleştiriler yapılmış
b. Mesnedsiz bir yazı yazılmış
c. Tahkik edilmeksizin birilerinin getirdiği iftiralara yer verilerek iftiraya ortak olunmuş,
d. Gıybet edilmiş ve kötü düşünceler temenni edilerek bir Müslümanın zarar görmesi istenmiş…
e. Kendi çevremde de faize bulaşan insanlar varmış…

Talebemizin bize isnad ettiği bu fiillerin hepsi haram fiillerdir. Bunları bir arada bir Müslüman değil ancak katıksız bir Münafık (İçi Kâfir, dışı Müslüman) işleyebilir. Peki bütün bu haram fiilleri İslâmî duyarlılığı olan bir insana yamamaya çalışmak zulüm değil midir? Haramlar işlenerek zulüm içeren bir eleştiri nasıl yapılır?

Ülker Ailesi İçin Yazdıklarım

Benim bir Müslüman hassasiyeti ile akıllarını imanları çizgisinde kullanamayarak 6.5 milyar dolarlık faizli borca girerek ve sonuçta bankalar önünde diz çökerek kötüye örnek olmaları dışında Ülker ailesi için yazdıklarımı virgülü ve noktasına kadar geliniz beraberce okuyalım:

“ Özel kaynaklarımdan aldığım bilgiler ve kendi izlenimlerine dayanarak diyebilirim ki Sabri-Murat baba oğul Ülker’ler ülkemiz şartlarında dindar olarak nitelenebilecek bir ailedir. Mesela namaz kılarlar, hacca gitmişlerdir, ne ölçüde bilemem ama zekât da verirler. Ailenin kadınları da tesettürlüdür.
Ülker’ler emirleri ve yasaklarıyla İslâm Dini’ni de bilirler. Diğer Müslümanlara nazaran daha da iyi bilirler.

Sıfırdan başlayan bu aileye Rabbim yürü kulum demiş, Ülker dünya ölçeğinde bir marka olmuştur. Ülkemizin dindarları da Ülker ailesini kendisinden görerek benimsemiş, Ülker ürünlerini almayı Müslüman’a dolayısıyla İslâm’a katkı gibi görmüşlerdir. Ben de geçmişte bu inançla Ülker ürünlerini aldığımı söyleyebilirim.

Aile Müslüman ve çalışkan… Allah da başarı kapılarını ardına kadar açmış, sahip olunan taşınır ve taşınmaz mallar da sınırları aşmış ve taşmış.
İlk dönemler baba Sabri Ülker yerli ve yabancı paralarını ve altın türü menkullerini yatıramayacak/bırakamayacak kadar da bankalara güvensiz bir insandır. Ama zamanla o da faize alışmış.”

Evet yazdıklarım yalnızca bunlar. Aileyi yakından tanımayan veya iyi niyetli olmayan bir kişi bunları yazabilir mi? Bu yazıda bırakınız isnad edilen haramların işlenilmesini, aileyi rencide edecek bir tek kelime ama bir tek lafız var mı? Düzeyli olması gereken bir Müslüman bir dostu savunacağım diyerek hocasına böylesi söylemediklerini isnad etmek gibi bir zulmü nasıl reva görür?

Düzelmezlerse Beter Olmaları Temennisi

Medya haberlerinden faizin batırdığı işverenleri/aileleri okuyor, biliyoruz çevremizde de çöküntüleri izliyoruz. Makalemizin başlığında önce “DüzelmezlerseMürat Ülker ve Benzerleri Daha da Beter Olsun” diyerek sonra da “Daha Beter Olacak“şeklinde yumuşatarak “Düzelmezlerse” şartına bağladığımız ifademiz nasıl kötü niyetli bir temenni olarak değerlendirilebilir? Amacımız başka değil düzelip faizden korunamazlarsa uğradıkları yıkımın daha beterine uğrayacaklarını ihtar ile uyarmaktı. Uyarılarımızı dikkate almazlarsa beter olan diğerleri gibi beter olacaklar da. Allah’a ve Peygamberine savaş açılmaz. Açanlar sonuçlarına katlanır.

Çevrem Yaparsa Faiz Haram Olmaktan Çıkmaz

Hele hele “faiz hususunda en yakınlarınızdan başlayarak çeşitli vesileler/ vazifeler sebebiyle alanlarınız kredi anlaşmalarını imzalayanlarız yok mu“ denerek eleştiri yapılması ise İslâmî bilincimizin körelmesi değil de nedir?

Yakınlarımdan faize bulaşanlar hep oldu. Zararı bana kadar dokunanlar da oldu. Hepsini uyardım ve yerdim. Yakınlarımız faize bulaştığında mazur mu olurlar? Bizim onayımız pisliği temizler mi? Bu nasıl anlayıştır?

Faizli Borc ve Yapılandırılmasını Basından Öğrendim

Ben faizli borç durumunu milyonlarca insan gibi basından öğrendim. Deşifre eden ben değilim. Öyle Murat Ülker’e bir telefon kadar yakın da değiliz. Kendisine ulaşmak kolay mı? Omuzlarımızda yükselen siyasiler bile bizi ricalden sayıp dinlemezken faizin haramlığını bizden iyi bildiğini söyleyebilecek büyük yatırımcılar mı! bizi dinleyecek? Üstelik onların Fetvacıları da vardır.

Bizim amacımız da halkımızın diline düşmüş bu olay vesilesiyle Murat Ülker kardeşime özel, diğerlerine de genel bir uyarıda bulunmaktı.

Biz Ülker ailesinin zekâtlarını verdiklerine de değindik. Ülker ailesinden yararlanan insanların yapmaları gereken uyarı görevini yaptığımız için onlar neden üzülsünler. Biz iftira mı ettik?

Faiz Topluma da Zulümdür Zararını Halk Görür

Böylesi milyarlarca dolar faizli borca batan bir Müslüman yalnızca nefsine değil topluma da zulmetmiş olur. Çünkü milyonlarca dolar faizi Murat kardeş ve Ülker ailesi değil alacağı Ülker ürünleri ile fakir halkımız ve diğer insanlar ödeyecektir. Nefsine ve toplumuna zulmeden Murat Ülker kardeşimi, îman kardeşliği görevini yaparak bu zulmünü engellemek için ona şöylece öğüt vermenin neresi kötü ve üzücü?

Murad Bey Kardeşim! Güvendiğin aklını imanının çizgisinde kullanarak faizli borçlarını öde. Kalacak 15 milyar neyine yetmiyor? Kendinin âhiretini, çocuklarının da dünya ve âhiretini kurtar. Gâvur oğlu gavur faizcilere hizmet etme. Müslümanlar olarak dünya çapında bir marka oluşturduk diyerek sevinç çığlıkları atar ve ürünlerinizi alırken ümitlerimize kıydın. Islah-ı nefs etmezsen beter olursun.”

Anlayamadığım Husus

Müslüman kitleye mal olmuş bir ailenin daha fazla büyüme uğuna İslâm’ın şiddetle ret ettiği topluma zarar verici azim bir haramı yıllarca ve israrla işlemesi ve yarı iflasını kendi diliyle milyonlara ilan etmesi üzücü olmuyor da bizim İslami duygularla yaptığımız yorumlamamız mı üzücü oluyor?

Yapılması Gereken

Yapılması gereken benim yazımı çekmem değil, o kolay. Murat bey kardeşimin tövbe etmesidir; üzdüğü, onurlarını kırdığı ve faiz katkılı pahalı ürünler almalarına sebep olduğu Müslüman halkımızdan helallik dilemesi ve aynı hataya düşmemeleri için iş adamlarını halis bir dille uyarmasıdır.

Talebem gibi Ülker dostlarının da samimi uyarılarda bulunan hocalarını haramlar isnadında bulunarak eleştiriye kalkmamalarıdır. Bir defa oldu ama sakın ha bir daha olmasın. Hocalık da bir yere kadar…

Not: Ülker’ler ile ilgi yazımı yazarken gözyaşları döktüm, yayınlanmasının hemen sonrasında da aileye ulaşmış, umarım gelecekle alakalı kararlarında dua ile anılacağım etkileri olur. Talebemizin ifadesiyle bize bir telefon kadar yakın olan aile isterlerse yazımızı çekeriz de. Maksat hasıl olmuştur.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi