MÜSLÜMAN FAİZE VE BANKACILIK DÜZENİNE NASIL BAKMALI?

Kendi kendime “sana ne be adam!” diyeceğim de Rabbimin kültürel savaş/mücadele buyruğu var, faizciler tarafından emeği çalınan  çaresiz insanların sessiz feryatları var.

Faiz Günah Bankacılık Suçtur

Kuran’da Rabbimizin Riba dediği  faiz biz Müslümanlara haram kılınmıştır. Bu büyük zulümle mücadele görevi de bizlere yüklenmiştir:

“ Siz ey iman edenler! Allah’ın faiz yasağına aykırılıktan korunun ve eğer (gerçekten) müminseniz faizden doğan kazançların tümünü bırakın.
Eğer böyle yapmazsanız, faiz yoluyla savaş açtığınız için Allah’tan  ve Elçisinden de size savaş açılacağını  bilin. Ama eğer tövbe ederseniz, ana-paranızı geri alabilirsiniz. Böylece ne haksızlık yapmış ne de haksızlığa uğramış olursunuz. ”(Bakara 2/278-9)

Kur’ân ve Sünnet’in temellerini ve yaşam ölçülerini oluşturduğu İslam Dini’nde  faiz suç kapsamına da  alınmış yasaktır.

Yasaktır, çünkü  faiz yardımlaşma duygularını felç eder,  ekonominin toplumun bütünü lehine gelişimini engeller, fakirleri daha fakir zenginleri daha güçlü ve egemen kılar. Örneğin Tüsiad üyeleri ve benzerleri varlıklarına varlık katarken borca dayalı para sistemi ve faiz düzeninin mağduru olan savunmasız halk yaşam mücadelesi verir.

Kur’ân’da işaret edildiği üzere faiz sonuçta sermayeyi de belaya uğratır. (Bakara 2/276)

Bu sebeplerle  İslam Toplumu’nda faiz üzerine oturtulan bir ekonomi kurulamaz.

Aziz Peygamberimiz Kur’ân çizgisinde şöyle buyurmuşlardır:

“ Zinanın ve  faizin açığa çıkıp yaygınlaştığı toplum, Allah’ın azabı/cezasını  üzerine çekmiş olur.“  

Faizi Yasallaştırmak

Sömürülerini engelsiz sürdürebilmeleri için emperyalist kişi ve kurumlar faizi meşrulaştırmaya çalışırlar. Yasallaştırdıkları bu azim suç aleyhine atılım yapılmasını da engellerler.

Elliyi aşan banka, on bini aşkın şube ve 200 bin personelle ülkemizi ahtapot gibi sarmış olan bankacılık düzeni   aleyhine konuşabilen bir ekonomist ve ilahiyatçı  var mı?

Haramlığını Diyanet’e bile söyletmiyorlar.

FAİZ BELASI

Faiz açık bir haramdır. Ama araştırmacı mühtedi bilim adamı Hamit Algar’ın ifadesiyle bir batı projesi olan mezunu olduğum  ilahiyatlarda bile bu sömürücü faiz aleyhine bilgilendirici/bilinçlendirici; akılları ve kalpleri tatmin edici yüksek lisanslar ve doktoralar yapılmaz/yaptırılmaz.

Faizin haramlığı son bir asırda bir iki istisna dışında Cuma hutbelerinde bile dile getirilememektedir.

Faizin Suç Olduğuna Değinilememektedir

Hiç şüphesiz akademik unvanlarını  ve korkuyu putlaştırmamış bazı akademisyenler/hocalar faizin haramlığına vurgu yapmakta iseler de genelde bizim bu makalemizde değinmek istediğimiz suç olma vasfına dikkatleri çekmezler.

Oysaki faizcilik olan bankacılık cehennem azabına yol açan bir günah olduğu gibi dünyevî cezayı da gerektiren bir suçtur.

Allah’a, Elçisine yani  İslam Toplumu’na ve insanlığa açılmış savaş suçudur; İfsad fil-erdi yani dengeleri güçlüler lehine bozan azgınlık suçudur.

Sistem Dışı Faizciliğe Bile Onay Verilmez

Ülkemizde olduğu gibi faizci  laik/seküler sistemler öylesine zalimdir ki kontrollleri  ve onayları dışındaki kişiler ve kurumlara   faizli işlemler bile yaptırtmazlar .

Onlara göre örneğin bankacılık sistemi  ve yüksek de olsa  uyguladığı faiz oranları meşrudur. Ama sistemin dışındaki ilgili mercilerden resmen onay almamış kişiler  kâr amaçlı sürekli faizcilik  yapamazlar. Onların yaptıkları tefecilik adı altında suç olur.

Oysaki İslam açısından tefecilik gibi bankerlerin ve bankacılık düzeninin yaptığı işlemler de cezayı gerektirir suçtur.

Meselesiz Tarikatler Cemaatler…

Tarikatleri, cemaatleri ve siyaset erbabı ile çoğunluğu oluşturan Müslümanlar İslam’ı bir hayat düzeni olarak algılayamadığı,  ilahiyatlarda bile böylece algılanmasına imkân verilmediği için faizin haramlığını dile getirilenler bile faizin cezayı gerektirir suç olduğuna değinememektedirler.

Faiz konusunda yazmış çizmiş olan ve faiz olacağı yargısıyla finans kurumlarının bazı işlemlerine karşı çıkan hocalar dahi faizin suç oluş gerçeğine sessiz kalmaktadır. Oysaki bu, sürekli işlenmesi ve aleyhte toplumsal algı oluşturulması gereken konudur.

Biz ekonomiye niçin küfür ve nifak penceresinden olumlu bakarız?

Biz görevimizi yapmaya çalışıyoruz. İnsanlık değerlerine   açılmış bir savaş olduğu  için, faizi suç ve  faillerini de  kültürel savaş açılması gereken suçlular olarak   ilan ediyoruz.

Allah’ın ve Peygamberinin Müslümanlar aracılığı savaş açtığı faizcilerden daha büyük suçlu ve bankacılık düzeninden daha büyük suç olabilir mi?

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Oldu

Eşkıya dünyaya payidar olmaz diyenler yanılıyorlar. Kendisine karşı çıkması gereken meşru toplumsal güçleri bile kendisine yasal koruyucu kılan modern eşkıya, ülkemizdeki şubeleri ile birlikte dünyaya da egemen olmuş.

Siyasileri, sivil örgütleri , tarikatleri, cemaatleri, okulları ve yurtlarıyla Müslümanlar da düzene payanda olduklarına göre, eşkıya payidar olmaya devam etmesin de sebep oldukları pahalılıkla ve asgari ücret aldatmacası ile mi uğraşsın.

Sana Ne Be Adam?

Kendi kendime “sana ne be adam” diyeceğim de Rabbimin kültürel savaş/mücadele buyruğu var, faizciler tarafından emeği çalınan  çaresiz insanların sessiz feryatları var.

Ali Rıza Demircan

Not: Faizin günah  ve bankacılık sisteminin suç oluşuna ilişkin Kur’ân ve Sünnet delilleri Pazartesi günü Mirat haber’de.