Abdülaziz Kıranşal’ın kaleme aldığı “Müslüman Gençleri Bekleyen On Tehlike” yazısını siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz..
İnançsızlık:
Müslüman gençler! Sizi haramlardan koruyacak olan, sizi farzlara yönlendirecek olan, sizi şahsiyet sahibi ve örnek bir mü’min kılacak olan sizin imanınız ve inancınızdır. İşte bu nedenle her şeyden ve her işten önce imanınızı güçlendirmek için gayret edin. Çünkü bu modern cahiliye içinde karşılaştığınız bunca ahlaksızlığa, bunca haksızlığa ve adaletsizliğe ancak güçlü bir imanla direnebilirsiniz. İmanınızı güçlendirmek için vakit ayırın! Okumalar yapın! Dersler dinleyin! Kur’an tilavetine, zikre ve tefekküre bolca vakit ayırın!
Tevbesizlik:
Müslüman gençler! Unutmayın! Hem manevi gelişim hedeflerinize hem de dünyevi hedeflerinize ulaşmanızın önündeki en büyük engellerden birisi de günahlarınızdır. Günahlarınız, hayra doğru yürüyüşünüzde ayaklarınızı olduğunuz yere bağlayan zincirlerinizdir. Günahlarınız, ellerinizin hayra ulaşmasını engelleyen prangalarınızdır. Günahlarınız, hakikat yolculuğunuzda dizinizin bağını çözen, belinizi kıran ve her daim sırtınızda taşımak zorunda kaldığınız en ağır yüklerinizdir. İşte bu nedenle tevbeyi ihmal etmeyin! Tevbeyi geciktirmeyin! Ve tevbeyi asla ertelemeyin!
Duasızlık:
Müslüman gençler! Duayı ihmal etmek demek, dertler, sorunlar ve krizler karşısında çaresiz kalmak demektir. Çünkü sizi bütün dertlerden ve sorunlardan kurtaracak olan âlemlerin Rabbi olan Allah’tır. Allah’tan istemeyi ihmal etmek demek, sürekli kullara muhtaç olmak demektir. Kula kulluktan kurtulmak istiyorsanız, dünyanın ağır imtihanları karşısında ayakta kalmak istiyorsanız, kalbinizde tadına doyulmayan bir huzur, teslimiyet ve güven hissetmek istiyorsanız duaya sarılın! Ve unutmayın! Rabbiniz asla ellerinizi boş çevirmez.
İradesizlik:
Müslüman gençler! Ulaşamadığınız ne kadar hedefiniz varsa bilin ki iradesizlikten ulaşamamışsınızdır. Tutamadığınız ne kadar tevbeniz varsa bilin ki iradesizlikten tutamamışsınızdır. Uyamadığınız ne kadar planınız varsa bilin ki iradesizlikten uyamamışsınızdır. İşte bu nedenle önce iradenizi güçlendirin! Çünkü güçlü bir irade terbiyesi, üstün bir nefis tezkiyesi ve bunların inşa edeceği güçlü bir şahsiyet olmadan maddi ve manevi başarı mümkün değildir.
Plansızlık:
Müslüman gençler! Planlı yaşamak demek, hayatınızın ve zamanınızın kontrolünü şeytana, nefse ve boş iş ve insanlara bırakmamak demektir. Planlı yaşamak demek, vaktin ve hayatın kıymetini bilmek demektir. Çünkü vakit, şehit Hasan el Benna’nın dediği gibi hayatın ta kendisidir. Plansızlık ise bize verilen ömür sermayesinin şeytan, nefis ve boş insanlar tarafından hoyratça harcanmasına müsaade etmek demektir. Vaktinize ve hayatınıza sahip çıkın. Bunun tek yolu da planlı yaşamaktır.
Hedefsizlik:
Müslüman gençler! Hedefsizlik, dünyanın sizi bir selin önündeki çer çöp misali önüne katıp istediği yere sürüklemesi demektir. Hedefsizlik demek, anlamsızlık demektir. Hedefsizlik demek, boş yaşayıp boş ölmek demektir. İşte bu nedenle muhakkak kısa ve uzun vadeli hedefleriniz ve bu hedeflerinize ulaşmak için belirlediğiniz bir yol haritanız olsun. En büyük hedefiniz de önce Allah’ın rızasını kazanmış bir kul olmak olsun. Çünkü Allah’a iyi bir kul olmadıktan sonra hangi makama, hangi koltuğa, hangi kariyere ve hangi seviyeye ulaşmış olursak olalım, koca bir ömrü boşa harcamış oluruz.
Dertsizlik:
Müslüman gençler! Sizi diri tutacak olan, sizi aktif kılacak olan, sizi farklı kılacak olan, sizi sorumluluk sahibi yapacak olan şey sizin derdinizdir. Dertli bir Müslüman olmaya bakın! Önce ahiretinizi dert edinin. Sonra iyi bir Müslüman olmak için dertlenin. Ümmeti dert edinin. İmansızlık musibetine uğramış gençleri, açları, yetimleri, yoksulları dert edinin. Haksızlıkları, adaletsizlikleri, zulümleri, kul ve kamu haklarını dert edinin. Ve derdiniz için mücadele edin.
Davasızlık:
Müslüman gençler! Bir davanız olsun! Uğrunda bedel ödeyebileceğiniz. Bir çizginiz olsun! Fırtınalarda bile savrulmayacağınız. Bir tavrınız olsun! Yanlışa yanlış doğruya doğru diyebileceğiniz. Bir duruşunuz olsun! Mazlumun yanında, zulmün karşısında durabileceğiniz. Eğer bir davanız, bir çizginiz, bir tavrınız ve bir duruşunuz yoksa bütün hayatınız renkten renge girmekle, sürekli başkalarının yanlışlarını savunmakla ve başkalarının zaferleriyle avunmakla geçer.
Cesaretsizlik:
Müslüman gençler! Cesur olun! İnandığınız doğruların peşinden gitmekten çekinmeyin! Bedel ödemekten, çile çekmekten, hata yapmaktan, kınanmaktan korkmayın. Kim ne derse desin bildiğiniz doğruları söylemekten, itiraz etmekten, fikir beyan etmekten çekinmeyin. Unutmayın! Cesaret yoksa korkaklık vardır. Cesaret yoksa dengecilik vardır. Cesaret yoksa evhamlılık, pısırıklık ve mıymıntılık vardır. Böyle gençler de ya akvaryum gençliği olurlar ya da sera gençliği. Siz cesur olun ve çınar gençliği olmaya bakın!
İbadetsizlik:
Müslüman gençler! Önce Rabbinize karşı vazifelerinizi yerine getirin! Unutmayın! Allah’ın emirlerini yerine getirmeyenler, Allah’ın emirleri konusunda ciddiyetsiz davrananlar hiçbir görevi hakkıyla yerine getirmiş olmazlar. Çünkü Rabbine karşı samimi olmayanların insanlara karşı sergiledikleri tüm samimiyetler bir gösterişten, tüm çabalar bir reklamdan, tüm yorgunluklar ise boş bir hevesten ibarettir. Erbakan Hocamızın dediği gibi önce Allah’ınıza kul olun ki, sonra da davanıza da er olabilesiniz.
http://milligazete.com.tr/makale/12481242/abdulaziz-kiransal/musluman-gencleri-bekleyen-on-tehlike
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…