EDİTÖRDEN

Müslüman Hak ve Halk İnsanı Olmalıdır I

Bismillahirrahmanirrahim

Bizleri hak ve halk insanı olma yeteneğinde yaratan yüce Allah’ımıza hamd ederim. Hakiki Müslümanları yeryüzünde Allah’ın şahitleri olarak niteleyen Aziz Peygamberimiz Biricik Hayat önderimiz Hz. Muhammed’e salât ve selam ederim.

Sevgili kardeşlerim! Bilmemiz Gerekenler genel başlığı altında sunduğumuz sohbetlerimizin bu bölümünde “Müslüman Hak ve Halk İnsanı Olmalıdır” konusunu dile getirmeye çalışacağız. Bu sohbetimizi de etkili ve uzun ömürlü kılmasını Yüce Mevla’mızdan niyaz ediyorum.

Seslendiren: Şaban Doğan

Bir Hatıranın Gölgesinde

Bir resmi dairede işimi takip ederken müdür konumundaki kişi beni tanıdı ve bana “ben Müslümanın ama sosyal demokratım” dedi. Sosyal demokrat olmayı Müslüman olmanın dışında bir değermiş gibi sundu. Ona Sosyal demokrat olmak “Sömürüye karşı çıkıp halk yararına politikalar geliştirmek ve bu yolda fiilen adımlar atmaksa gerçek sosyal demokrat olmak için bilgili ve bilinçli Müslüman olmak gerekir,“ dedim. Hayretle yüzüme baktı. O gün Müslüman Hak ve Halk İnsanı Olmalıdır başlıklı bir yazı yazmayı düşünmüştüm.

İslâm Dini’nin Özeti

Aziz kardeşlerim! Bilge İslâm bilginleri Hazreti Adem’den Hazreti Muhammed’e kadar bütün Peygamberlere indirilen kutsal kitapların özünü şöylece özetlemişlerdir:

  • Allah’ı yüceltme ve Allah’ın yarattıklarına merhamet etmek.

Allah’ı yüceltme, O’nun emirleri ve yasaklarına itaattir. Merhamet de sevgi, yardımlaşma ve adalet gibi insanlık değerleridir.

Bütün peygamberlerin, yaşamları ve tebliğ ettikleri kutsal kitapların hulâsası budur.

Sevgili kardeşlerim/okuyucularım! İrfanlı İslâm bilginlerinin yaptığı bu “Allah’ı yüceltme ve Allah’ın yarattıklarına merhamet etmek” şeklindeki özetibizler de günümüze “hak ve halk insanı olmak” şeklinde uyarlayabiliriz. Böylesi özetler aslında Aziz Peygamberimiz Efendimiz tarafından da örneklendirilmektedir. Sahâbi Abdullah Essekafi şöyle anlatıyor:

 Aziz Peygamberimiz Efendimiz’e geldim ve ona şöyle bir rica da bulundum: “Ya Resulallah bana öyle bir özet öğüt ver ki İslâmî yaşamım boyunca artık bir daha başka bir kişiye sorma gereğini duymayayım.” Aziz Peygamberimiz de ona şöyle buyurdular:

 “Rabbim Allah’tır de ve sonra da İslâmî çizgide dosdoğru ol.” (İbn-i Kesir Fussılet 41/31)

Peygamberimizin bütün sözleri ve uygulamaları gibi bu sözleri de Kur’ân çizgisindedir. Mesela Ahkaf Suresi’nin 13 ila 14. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyurur:

“Rabbimiz Allah’tır deyip de sonra da dosdoğru olanlar yok mu? Onlara hiçbir korku yok onlar üzülmeyecekler de. Kimdir onlar? Onlar yaptıklarının karşılığı olarak cennete girecek ve orada ebedi kalacak olanlardır.”

Sevgili kardeşlerim! İslam Hak ve Halk insanı olmaktır, dedik, şimdi bu iki kavrama kısaca açıklık getirelim.

Hak ve Halk Nedir?

Hak Allah’tır, Hak Allah’ın zatını temsil eden güzel isimlerinden biridir ve Hak Allah’ın değişmez ve değiştirilemez nitelikteki emirleri ve yasakları ile koyduğu kurallardır. Mesela Hac suresinin 6. âyetinde şöyle buyrulmaktadır:

“İşte böyle, Allah Haktır. Ölüleri diriltecek de O’dur. O her şeyi yaratmaya gücü yeten Rab’dir.”

Kur’an’ın temel kavramlarından biri olan Halk da başta insanlar ve canlılar olmak üzere bütün yaratılmışlardır. Mesela Lokman suresinin 11. ‘yetinde Rabbimiz, göklerden, yerden, yeryüzü varlıklarından söz eder ve akabinde şöyle buyurur: “İşte bunlar Allah’ın halkıdır/yarattıklarıdır. Allah’ın dışındakiler ne yaratmıştır gösterin bakalım?”

Biz bu halk kelimesini daha çok insanlar anlamında kullanıyoruz. Peygamberimiz şöyle buyurur.

  • Halk Allah’ın ailesidir. Onun en çok sevdiği insan ailesini oluşturan varlıklara verici ve yardım edici olandır.

Hak ve Halk İnsanı Olmanın Güncel Anlamı

Sevgili kardeşlerim! Geliniz Hak ve Halk kavramalarına daha güncel bir şekilde yaklaşmaya çalışalım:

Hak insanı olmak Allah adamı olmaktır. Yani Yaratanın koyduğu kurallara göre kendisini yönlendiren Âdem olmaktır. Bunun için âhiret hayatına iman gerekir, örneğin namazlı, zekâtlı, adaletli, sözlere/sözleşmelere bağlı ve merhametli insan olmak gerekir. Bencillik, kibir, içki, kumar, zina faiz ve zulüm gibi ilahi haramlardan kaçınmak gerekir.

Bir de her an Hakkın gözetimi altında bulunduğumuzun bilincinde olmak gerekir.

 Aziz Peygamberimiz kendisine nispet edilen bir hadislerinde şöyle buyurur:

 “Müslüman Hakka esir olan adamdır. O üzerinde gözcü melekler olduğunu bilir.”

Peygamberimiz bu ve benzeri hadislerinde göz- kulak ve el-ayak gibi organları sayarak Müslümanın her bir organından sadır olan işlerden sorumlu olacağını, bu hususta bilgili ve bilinçli olunması gerektiğine işaret eder. Bu gibi açıklamalarını da hiç şüphesiz Kur’ân çizgisinde yapar. Mesela Rabbimiz Kur’ân’ın İsra Sûresi’nin 36. âyetinde şöyle buyurur:

“Bilmediğin şeyin ardına düşme. Kulak, göz, kalp bütün bu organlar yaptıklarından sorumludur.”

Bir çoğumuzun okuduğu ama nedense anlamını öğrenmeye çalışmadığı Yasin suresinde de şöyle buyrulur:

 “O büyük sorgulama gününde (yaptıkları ortaya çıkınca inkârcı ve isyankâr insanlar dehşete üşecek, feryadı basacaklar Biz de onların) ağızlarına mühür vuracağız, sorgumuzda bize elleri konuşacak, yaptıklarına ayakları da şahitlik edecektir.” (Yasin 36/65)

Bu konu Kur’an’ının Füssılet suresinde (41/21) daha açık bir şekilde beyan edilmektedir. (Fuss

Şimdi bazı bilgi ve düşünce yoksunları cehaletlerini sergileyerek eller konuşur mu, şahitlik eder mi, diyebilirler. Ağzı konuşturan Allah onları da konuşturur.

Kur’an’dan öğrendiğimize göre melekler tüm iradeli sözlerimizi kayda alıyor, bütün iradeli davranışlarımızı, işerimizi ve ilişkilerimizi yakın çekimle filme alıyorlar. Kur’anın el-Kitab dediği hayat filimize göre yargılanacağız. Organlarımızız konuşturulabileceği gibi, onlarının yaptıkları el-Kitabın oluşturacağı ekranda görüntüye de getirilebilir.

Hak insanı Olmakla Yükümlüyüz

Açıklamaya çalıştığımız üzere Müslüman hak insanıdır veya hak insanı olmakla yükümlüdür. Bu sebeple Şeytani ilkelere, sistemlere, kurumlara değil Hakka tutsak insanlar olmalıyız. Çünkü haktan sapma özgürlüğümüz yoktur. Ahzap suresinin 36. âyetinde bakınız ne buyuruluyor:“Allah ve onun Peygamberi bir iş emrettiği zaman Müslüman erkek ve kadınların o konuda özgürlüğü yoktur/ seçim hakkı yoktur. Kim bu seçim hakkını kötüye kullanır da eder de Rabbine ve peygamberine isyan ederse apaçık bir sapıklık içindedir.”

Ali Rıza DEMİRCAN

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

3 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

4 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

7 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

8 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

9 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

10 saat ago