Sosyal medyada ilginç videolar dolaşıyor. 16-17 yaşlarında bir genç, kendisine sorulan soru üzerine ünlü ve lider seviyesinde olan bir politikacının adını vererek şöyle diyor:
Gencin cevabını Mirat Haber olarak biz bile yadırgadık. Ama çabuk toparlandık. Ali Rıza Demircan hocamızın bu konuya getirdiği açıklamayı bulduk. Sunuyoruz:
Temsil ve Tasarruf Hakkı Ancak Namaz Kılana Verilebilir
Namaz, Müslümanların gerçek anlamda kardeşleri ve dostu olmanın, Müslümanlar tarafından siyasi temsil ve hukuken tasarruf hakkı verilebilir velisi olmanın da temel şartıdır. Bakınız bu geçekler Kur’an-ı Kerim’de nasıl açıklanıyor. Tevbe suresinin 11. ayetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“ Eğer, Allah’a ortak koşanlar, tövbe ederler, namaz kılarlar ve zekâtlarını verirlerse, işte o zaman dinde sizin kardeşleriniz olabilirler…”
Evet, müminler kardeştirler ama kardeş olma konumuna yükselebilecek ve kardeşlik hukukuna riayet edebilecek olanlar da namazlarını kılan ve zekâtlarını verebilen müminlerdir. Yüce Rabbimiz Maide suresinin 55. ayetinde şöyle buyurur:
“Sizin dostunuz Allah’tır, O’nun peygamberidir ve de namazlarını dosdoğru kılan, zekâtlarını veren ve Yaradan’ın emirlerini uygulamaya hazır olan müminlerdir. Evet, onlardır sizin gerçek anlamda dostlarınız olan.”
Hukuken temsil ve tasarruf hakkı verilebilir düzeye yükselmenin şartı da namaz ve de zekâttır. Tevbe suresinin 71. âyetinde Rabbimiz şöyle buyurur:
“Mümin erkekler ve kadınlar birbirlerinin velileridir; yalnızca onlar birbirlerini temsil edebilir, birbirleri adına hukuken tasarrufta bulunabilirler. Onlar İslâm dininin, olgun aklın ve bilimsel verilerin gereği olan Maruf’u öğütleyip emredenler, İslâm’ın, ortak aklın ve ilmî gerçekler kaçındırdığı Münker’den sakındırırlar. Onlar namazlarını dosdoğru kılarlar ve zekâtlarını da verirler…”
Sevgili kardeşlerim; yaşadığımız toplumumuzda muhtar seçimlerinden sanayi ve ticaret odaları kadrolarınının seçimine ve de milletvekillerinin seçimine kadar seçimler yapılmaktadır. Anılanlar yanısıra seçim yapılan her alanda bizi temsil ve adımıza hukuken tasarruf edebilir olanları oylarımızla belirlerken seçeceğimiz insanları inceleyeceğiz. Onların İslâm Dini’ne iman edip etmediklerine; namaz kılıp kılmadıklarına ve zekât verip vermediklerine bakacağız.
Müslüman olduklarını söyleseler de namaz kılmayan, şartlarını taşıdığı halde zekât vermeyen kişiler, bizi temsil ve adımıza hukuken tasarrufta bulunabilir konuma asla getirilemez.
Biz zaman zaman müminleri uyarmak için bu gerçekleri açıkladığımız zaman mümin kardeşlerimizin bir bölümü bizi günlük politikaya alet olmakla suçluyor. Biz günlük politikaya ihtiyaç duymayacak kadar İslâmi bir bilgi ve bilinç içindeyiz. Ama hakikatleri öğretmek gibi bir vazifemiz de vardır. Hem nefsimize hem de sizlere hatırlatmalar yapıyoruz.
Elbette ki biz Rabbimizin buyurduğu hakikatleri dile getireceğiz.
Allah’a ve O’nun yasalarına iman eden beni ve sizleri, İslâmi değerlere iman etmeyen, bu değerlere fiilen bağlı olduğunu kanıtlayamayan insanlar bizi nasıl temsil edebilir ve adımıza hukuken nasıl işlemler yapabilir?
Bu mümkün müdür?
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…