Gündem

MÜSLÜMAN’IN KARAR MEKANİZMASINDA İSTİŞARE

Geleceğe dair merak, insanın fıtri bir özelliğidir. Hepimiz ileride ne yaşayacağımızı, nelerle karşılaşacağımızı öğrenmek isteriz. Özellikle ileriye dönük karar vermemiz gereken durumlarda adeta tüm seçeneklerin muhtemel sonuçlarını önümüzde görme ihtiyacı hissederiz.

Bir Müslüman olarak, her ne kadar hayattaki tüm ikilemlerimize dair spesifik cevapları vermek dinimizin mahiyetinde yoksa da bu tarz durumlarda nasıl karar vermemiz gerektiğine dair birtakım ilkeler bulmak elbette mümkündür. İslam, bulunduğumuz şirkette kalmak ile başka bir şirkete geçmek konusunda bize bir yaptırımda bulunmaz; ancak karar verirken dikkat etmemiz gereken temel hususlara dikkat çektiği gibi doğru bir karar için birtakım yöntemler de sunar. Bu yöntemlerin en önemlisi ise şüphesiz istişare usulüdür.

İstişare, ilginç bir şekilde, başka bir usul olan istiharenin gölgesinde kalmış, çok değerli bir yöntemdir. Kur’an’da açıkça işlerimizde istişare etmemiz gerektiğine değinilmiş, Müslümanlar, işlerinde istişare eden kimseler olarak tanımlanmıştır (Âl-i İmran 159, Şûrâ 38). Tabii ki doğru bir istişarenin nasıl yapılacağı konusunda da Peygamber Efendimiz (asm) bize örnek olmuştur.

İstişare temelde, istişareye uygun bir iş hususunda, o işin ehilleri ile fikir alışverişinde bulunmak, işin artı ve eksi yönlerini mukayese ederek en isabetli karara erişmektir. Allahu Teala her insana farklı düşünce yetenekleri bahşetmiştir. İstişare ederek tek bir insan adeta istişare ettiği insan kadar akıl ile düşünmüş olmaktadır. Tabii burada önemli bir nokta meseleyi herkesle konuşup zihni bulandırmak yerine ehil olduğu düşünülen aklıselim kimselere danışmaktır. Ayrıca mesele dinin açıkça hüküm beyan etmediği bir alanda olmalıdır. Faize girmek veya girmemek gibi bir konusunda yapılan bir istişare elbette sahih değildir. Zira dinimizin bu noktadaki hükmü bellidir ve herhangi bir tavize açık değildir.

İstişare her ne kadar çoğunlukla insana çıkış yolları sunsa da, bazen insanın içi tam anlamıyla mutmain olmaz. Özellikle duyguların da etkili olduğu işlerde kişi nihayetinde kendi kalbiyle istişaresine bakmalıdır. Ancak tüm bu istişare çabalarının sonunda netice alınamazsa, istihare edilerek kalbin tatmin olup olmadığına bakılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, istiharenin istişarenin önüne geçmemesi ve muhakkak ondan sonra yapılmasıdır.

Kararı verdikten sonra ise tevekkül etmeli, artık geriye dönüp evham yapmamalıdır. Elimizden geleni yaptıktan sonra O’na tevekkül ederek sonuca razı olmak, Müslümanın en önemli hasletlerindendir. Muhakkak her iş O’na döner.

RÜMEYSA GÜNDÜZ 

 

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

6 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

7 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

10 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

11 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

12 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

13 saat ago