EDİTÖRDEN

Müslümanların modern dünyadan öğrenebilecekleri nelerdir?

Prof. Dr. Ali Seyyar

Modern dünyayı ve post-modern gelişmeleri tahlil ederken, bu süreci bütünüyle reddetmek Müslümanca bir yaklaşım olmaz. Manevî dünyamıza zarar gelmeyecek ve hayra vesile olacak bütün müspet gelişmeler yakından tâkip edilmeli ve bunlardan faydalı olanları almakla yetinilmemeli, bunları daha faydalı olabilecek bir konuma getirilmelidir. Çünkü Müslümanın hayırdaki rekabet anlayışı iki günü müsavi olmayacak kadar değer yüklü bir misyondur.

Batı’nın zihnî dünyasının dünyevî ve materyalist açılımının maneviyatımızı tahrip eden risk yönünü görerek, Bâtıla meyletmemek, ilk dikkat edilecek madde olmalıdır. Böyle bir manevî teyakkuz hâli, Müslümanların hata yapmalarını ve delalete düşmelerini önleyecektir. Çünkü şuurlu Müslümanların koruyucusu C. Hak’tır. Kur’ân-ı Kerim, materyalizme ve pozitivizme dayanan bütün modernist görüşleri, şeytanî ve tağutî olarak vasıflandırmaktadır. Zümer Sûresinin 17. ve 18. âyetleri, bu bağlamda farklı isimler altında da olsa her asırda ortaya çıkabilecek yeni materyalist fikir akımlarına karşı Müslümanlara alternatif bir yol göstermektedir

“Tağut’a kulluk etmekten kaçınıp, gönülden Allah’a yönelenlere müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele! O kullarım ki, söylenen her sözü dinlerler ve en güzeline uyarlar. İşte Allah’ın dosdoğru yola eriştirdiği bunlardır ve gerçekten de aklı başında olanlar bunlardır.” (Zümer: 17-18).

İslâm terminolojisinde “Tağut”, Hak nizamından uzaklaşmış bütün zalim yönetim sistemleri, Bâtıl ideolojiler ihtiva eden şeytanî düzenlerdir. Bu bağlamda İslâm inancına göre modern dünya da birçok tağutî özellikler taşıyan Bâtıl bir dünya görüşüdür. Modern dünyanın, hakkı bâtıl, bâtılı hak gösteren büyüleyici bir çehresi vardır.

Şuurlu Müslümanların, modern dünya görüşünün zahiren cazibeli görünen yaşama tarzını benimsemeleri mümkün değildir. Çünkü her tağutî yapılanmanın netice itibariyle Hakkın rızasından uzak şeytanî özellikler ihtiva ettiği bir gerçektir. Modern dünyanın dünyevileşmiş insan tipi olmak yerine şuurlu Müslümanlar, Allah’a tam iman çizgisinde O’nun ilahî nizamının temel esaslarına bağlı kalır. İşte kulluk anlayışını bu bilinçle yaşayan müminler, Allah’ın takdir ettiği müminlerdir ki onlara dünyevî ve uhrevî müjdeler vaat edilmektedir.

Peki, Allah’a yönelip O’na sığınmaları neticesinde O’nun müjdelerine nail olabilecek konuma gelen bu münevver Müslümanların özellikleri nelerdir? Allah’ın emirlerine itaat etmekte düşkün olan Müslümanlar, küresel çapta ve içinde yaşadıkları toplumda barış ve saadeti temin etmek niyetiyle, her türlü faydalı bilgiye açık oldukları için, her alanda, her konuda yazılan ve konuşulan sözü dikkat ve rikkat ile dinleyip kalben aklederek bir değerlendirme yapar. Gerektiğinde istişare ederek, ortak akıl çerçevesinde değerlendirme yapar, Kur’ân’a, Sünnete, akla ve vicdana en yakın bulduklarını alır, güzel olanları almakla da yetinmez lüzumuna binaen aldıklarını daha da güzel hâle getirme gayretini gösterir. Ve nihayetinde bireysel ve toplumsal olarak ümmet bilinci doğrultusunda en güzel olanı geliştirir ve ona uyarlar.

İşte dış dünyaya karşı ve değişik bilimsel/teknolojik yeniliklere karşı uyanık olan başta âlimler olmak üzere bütün Müslümanlar, kalıcı hidayet içinde olan temiz akıl sahibi şahsiyetledir. Akıl, hakkaniyet, hikmet ve maneviyat ekseninde işletilmesi hâlinde kişi, her türlü nefsanî/şeytanî sapmalardan uzak kalır. Müslümanlar da duyulan bir sözün, yazılan bir ifadenin doğru veya yanlış olup olmadığını akıl, vicdan ve feraset ile ayırt edebilmelidir. Müslüman toplumlar, bunun için kalben/vicdanen akletmeye, eleştirel düşünmeye (nazar) ve mantıksal çıkarıma (istidlâl) değer vermesi gerekmektedir.

En güzel iktisadî, siyasî ve sosyal sisteme kavuşmak istiyorsak, bu genel ilkeler doğrultusunda her fikre ve her dünya görüşüne açık bir toplum olmalıyız. Yeter ki bizler doğruyu yanlıştan ayırabilecek basirete sahip olalım. Bu manevî yaklaşım, toplumsal boyutuyla idrak edilmesi ve yaşanması hâlinde Allah, mükâfat olarak bu milletleri doğru yola sevk eder, onların hidayet ve huzur içinde yaşamalarının yolunu açacaktır.

Modern dünyaya karşı Müslüman toplumlar, kendi medeniyetlerini yeniden inşa etmek istiyorlarsa ilk başta ilahî söze kulak vermelidir. Kur’ân’ı ve sünneti dinleyip, kendilerine emredilenlerine uyan şuurlu Müslüman bilim insanları, hiçbir coğrafî ayırım yapmaksızın dünyada bilimin avcılığını yapacak ve en hayırlısı, en faydalısı, en güzeli hangisi ise onu bulacak ve kendi millî ve manevî değerleri ekseninde uygulamaya yönelik değerlendirecektir.

Toplumsal gelişme ve refah ancak böyle sağlanabilir. Modern dünyaya karşı rekabet etmek ancak böyle mümkün olabilir. Ne mutlu tam bir teslimiyet ruhu ile aklını doğru yolda kullanan, şeytanî ihtirasların kurbanı olmayan, zararlı fikrî akımlardan uzak duran, bilge sözü dinleyen, sakıncalı ve faydasız bilgilere karşı mesafeli olan, hikmet içeren bilgiyi sahiplenen ve sağduyularıyla en güzelini keşfeden, yaşayan ve yaşatan Müslümanlara.

Yazarın diğer yazılarını aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

https://www.mirathaber.com/author/profdraliseyyar/

Recent Posts

  • Gündem

Yenidoğan Çetesi Çöktü: Sağlık Sistemini Sabote Edenlere Geçit Yok

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, kamuoyunda infial yaratan "yenidoğan çetesi" soruşturmasına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. A…

25 dakika ago
  • Gündem

IRKIMIZLA DEĞİL BARIŞIMIZLA SEVİNMELİYİZ

Ebu'l Fesile isimli sahabi şöyle anlatıyor: Hz. Peygamberin ırkçılığa karşı çıkması üzerine bir gün ona…

55 dakika ago
  • Gündem

Lübnan’da İsrail Saldırıları: Can Kaybı 3 Bin 645’e Yükseldi

İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları, bölgedeki gerilimi artırmaya devam ediyor. Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırılarda hayatını kaybedenlerin…

1 saat ago
  • Gündem

BORÇ VERENLER SADECE FAİZ Mİ İSTER?

Cenab  Şahabeddin “Akıl yaşta değil baştadır amma aklı da başa getiren yaştır,” der. Doğrudur. Çünkü…

2 saat ago
  • Ekonomi

MUCİZE ÜRÜN ZEYTİNYAĞI’NDA REKOR ÜRETİM

Dünyanın en büyük zeytinyağı üreticisi fiyatların yarı yarıya düşebileceğini bildirdi Geçen yıl dünyanın en büyük…

3 saat ago
  • Makale

DÜNYEVÎLEŞMENİN NERESİNDEYİZ?

Dünyevîleşme, sekülerizm kavramının Türkçe karşılığıdır. Her ne kadar  farklı tanımları yapılsa da dünyevîleşmeyi,  genel hatlarıyla…

3 saat ago