Myanmar ordusunun son günlerde sivil hükümeti devirmesi, henüz kontrol altına alınmamış olan bir COVID-19 salgını zamanına denk geldi. Ülke çapında 70’den fazla sağlık birimi ve hastaneden ön saflarda çalışan sağlık çalışanları, askeri rejim için çalışmayı reddeden grev ilan ettiler. Gelişmeler, Myanmar’ın darbeden günler önce 27 Ocak’ta başlayan koronavirüs tepkisi ve aşılama programı hakkında yeni endişeler uyandırıyor. Bugüne kadar, Myanmar toplam 150 bin COVID-19 vakası ve üç binin üstünde ölüm bildirdi, ancak test kapasitesi nispeten düşüktü.
Ekim, Kasım ve Aralık ayı başlarında Myanmar günde 1.500 kadar vaka bildiriyordu, bazen tüm testlerin yüzde 9’una kadar pozitif çıktığı oldu. Ocak ayında, bu sayılar yaklaşık yüzde 2-3’lük tutarlı bir pozitif oranla günde yaklaşık 300 vakaya düştü. Örneğin Salı günü, sadece 310 yeni vaka vardı. Aşı uygulaması geçen hafta, Hindistan hükümeti tarafından bağışlanan 1,5 milyon dozluk bir partiye ön saflardaki sağlık çalışanları ve yüksek rütbeli hükümet yetkililerine öncelik verilmesi ile başladı. Çoğu, iki enjeksiyondan ilkini darbe sırasında aldı. Myanmar, 55 milyonluk nüfusunun 15 milyonunu aşılamaya yetecek kadar Oxford-AstraZeneca aşısı satın almak için Hindistan ile bir anlaşma imzalamıştı.
Mynamar yardımları reddediyor
Yangon Uluslararası Havaalanı’nın Mayıs ayına kadar kapalı olduğu bildiriliyor. Uluslararası ticari uçuşlar, virüsün ithalatını önlemek için sivil hükümet tarafından Mart ayından bu yana yasaklanmıştı, ancak tıbbi teslimatlar da dahil olmak üzere ülkesine geri dönüş uçuşları ve kargo uçuşları devam ediyordu. Önceki askeri hükümetler, sıradan vatandaşlar için muazzam acılar pahasına da olsa, dış yardımı reddetme geçmişine sahip. 2008’de askeri hükümet, tahmini ölü sayısı yaklaşık 140.000 olan Nargis Kasırgası sonrasında uluslararası yardıma izin vermeyi günlerce reddetti. Myanmar’ın mevcut sağlık sistemi de askeri rejimin yıllarca ihmal etmesi nedeniyle gelişmemiş halde. Askeri hükümet bu hafta yaptığı darbeyle iktidarı ele geçirdiğinde, sivil bakanları askerler tarafından atananlarla değiştirdi. Yalnızca üç bakanın yerine doğrudan müsteşarlar atandı ve buna sağlık bakanlığı da dahil. Halk sağlığı sistemi, pandemiyle başa çıkma konusunda fazlasıyla gergin. Bu, kırılma noktasına ulaşmış tıp uzmanlarının kitlesel greviyle daha da kötüleşecek.