Bîgünah Narin, kimin veya kimlerin günahına kurban gitti diye yanarken; 2 yaşındaki bebeğe yapılan cinsel istismar ve hayatî tehlike, aklı başında her insanı çileden çıkarttı ve çıldırttı maalesef. Allah’ım aklıma mukayyet ol yâ Rab!…İnsaniyeti kaybettiğimizi Gazze’den öğrenmiştik de insanı kaybettiğimizi bilmiyorduk. Acı çok acı ama bunu da öğrendik.
“Uçsuz bucaksız bu muhteşem evrenin en çetrefilli varlığı insandır.” derlerdi de; nasıl yani derdik… Meğer “ İnsan neyse o olmayı reddeden, tek varlıktır.” diyen Albert Camus doğru söylemiş. Et, kemik, kan ve sudan ibaret biyolojik yönüyle BEŞERLİĞİMİZİ GÖREBİLİYORUZ. Ama insan yönümüzü anlamak ve açıklamak neredeyse imkansız. Çünkü İNSAN OLMANIN ÖZÜ VE ASLI RUHTUR. Ruh ise ne görülür, ne tutulur, ne de anlaşılır ve tanınır. Fakat iyi ki ruhun tecellileri olan akıl, irade ve vicdanımız var. Tabi bunlar da diri ve aktif ise…
Aktif akıl, irade ve vicdanın temelini oluşturan edeb, terbiye ve hayanın esası olan o, UTANMADIR; BEŞERİ İNSAN YAPAN. Utanıyor, yüzün kızarıyorsa insansın. Bu yoksa, buz gibi yaşasın beşer. Yani o insansı yaratık.
İslam peygamberi ve insan medeniyetinin kurucusu sevgili Efendimiz, Beşeri insanlaştıran, çok basit, kolay ve muhteşem tanımlama ile “إذا لم تستحي فاصنع ما شئت = UTANMADIKTAN SONRA NE YAPARSAN YAP!” buyurmuştur.(Buhari,4/177, hn.3884) Sanki fizik ve kimya formülü gibi, insan keşfeden cümle; UTAN, UTAN, UTAN!…
Utan ey utanmaz! ne yaparsan yap ama, kendini ve sevdiklerini utandıracak, yüzünü kızartacak, başını yere eğdirecek hiçbir şey yapma!
Utan ey utanmaz! gençlere, geleceğe ve nesline kötü örnek olacak hiçbir ahlaksızlığı yapma!
Utan ey utanmaz! Evi, meskeni, evin içindeki sükuneti, huzuru, mutluluğu felç edecek, cinayetleri hortlatacak namussuzluğu yapma!
Dede torununa, baba kızına, amca yeğenine, ana evladına, insan insan kardeşine, ağza almaya utandığımız o alçaklığı, o istismarı, o vahşeti, o cinayeti nasıl becerir? hiç mi eli, yüreği titremez?…
Kardeş! eli titremeyen bu canilere, yüreği titremeyen bu zânilere karşı kalbinizin, evinizin, işinizin, eşinizin ve evladınızın etrafında nöbet tuttun, sorumlu ve duyarlı davranın, kapınızı içten de dıştan da iyi kilitleyin. Aman dikkat! HIRSIZ İÇTEN OLURSA, KAPI KİLİT TUTMAZ, TUTMAZ!
“Siz ey iman edenler! Zorluklara karşı direnin, direnişte birbirinizle dayanışma içinde olun, (yüreğinize, evinize) nöbetçi olun ve Allah’a karşı tüm sorumluluklarınızın bilincinde davranın ki ebedî saadete erebilesiniz.”(Âl-i İmrân,3/200)
Bu ayette geçen RÂBİTÛ emri ile insanın sürekli irtibatta bulunacağı aklı, yüreği, işi, eşi, evi ve evladı etrafında bir asker gibi nöbet tutmayı isteyen Rabbimizdir. Serhat/sınır boylarında nöbet ne ise, hırsızın yatak odasına kadar sızdığı bir ortamda evimizin, eşimizin, evladımızın etrafında nöbet tutmamız da diğerinden daha aşağı değil hatta yaşanan acılar, dökülen kanlar, yıkılan yuvalar karşısında daha büyük bir önem arzetmektedir.
Canı, malı, aklı, nesli ve dini koruyup kollama nöbetimizdeki parolayı, yüreklerimize emanet eden de sevgili Rasûlullahımızdır.
“…الحمو الموت = KAYIN ( ve kuzenler) ÖLÜMDÜR.”
Allah Resulü: “Kadınların yanına yalnızken girmekten kesinlikle sakının!” buyurması üzerine Ensardan bir müslümanın; “Eşimizin kayın biraderleri (ve kuzenleri) için ne buyurursunuz? sorusu üzerine açık ve net olarak “الحمو الموت =KAYIN BİRADERİ ( ve KUZENLERİ, ÖLÜMDÜR.” buyurdu.(Buhari,7/37,hn.5232)
Çünkü bunlar namahremdir, yabancı birisinden hiçbir farkı yoktur. Üstelik akrabalık ünsiyeti ve yakınlığından bilistifade halvet/başbaşa kalma, görüşme ortam ve fırsatı daha kolay oluşabileceği için bu halvet, ÖLÜMDÜR buyurmuştur.
Nice masum, bîgünah sabî sübyanın kurban edilmesi işte bu yakın akraba halvetinin sonucu olan ölümün eseridir. KAYIN (ve kuzenler)ÖLÜMDÜR vesselam.
Aman dikkat! HIRSIZ İÇERDEN OLURSA, KAPI KİLİT TUTMAZ, TUTMAZ, TUTMAZ…
Anlayana saz, anlamayana davul-zurna az…
NURİ ÇALIŞKAN
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-