Nefs; insanın iç dünyasını, kişiliğini, kötü alışkanlıkların ve değersiz arzuların kaynağını ifade eden bir terim olarak kabul edilir. Bu kavramın Kur’an’da değişik kullanımları vardır. Sözgelimi meleklerin, “Haydi, canlarınızı kurtarın!” (el-En’âm 6/93) dediklerinde “ruh”; “Allah kendisi hakkında sizi uyarıyor.” (Âl-i İmrân 3/28) ayetinde yüce Allah’ın zatı; “Herkesin yaptığı iyiliği de işlediği kötülüğü de önüne konmuş olarak bulacağı gün, (insan) ister ki kendisi ile kötülükleri arasında uzun bir mesafe bulunsun. Allah kendisi hakkında sizi uyarıyor.” (Âl-i İmrân 3/30) ayetinde hem insanın hem Allah’ın kendisi kastedilmiştir. Bu yazının amacı, bu terimin kullanıldığı Kur’an’da Hz. Yûsuf’un masumiyetinin kanıtlanması bölümünde yer alan Yûsuf sûresi 53. ayete odaklanmaktır. Yazıda şu soruların yanıtları aranacaktır: “Nefsin kötülüğü emretme eğilimi, insan psikolojisi ve ahlaki davranışları üzerinde nasıl bir etkiye sahiptir? Ele alınan ayetten elde edilen dersler, günümüzde insan nefsinin kontrol altına alınması ve günahtan korunması için nasıl kullanılabilir?” Söz konusu ayet, klasik ve modern dönem tefsirler perspektifinde yorumlanacaktır. Elde edilen bulgulara göre söz konusu ayette konuşan, Hz. Yûsuf da Aziz’in eşi de olabilir. İnsana gelen şeytanî vesveseler, ilahi rahmet sayesinde bertaraf edilebilmektedir. Bu rahmet, insanın şeytana karşı mücadele verme azmini de kapsamaktadır.
Hz. Yûsuf, iyiliğin ve kötülüğün ilham edildiği nefsin (eş-Şems 91/8) tehlikelerinin farkındadır. O, günahtan Allah’a sığınmış; Allah’ın rahmeti de onu kuşatmıştır: “(Bununla birlikte) nefsimi temize çıkarmıyorum. Şüphesiz, Rabbimin esirgediği dışında nefis sürekli kötülüğü emredicidir. Doğrusu Rabbim bağışlayandır, rahmet edendir.” (Yusuf 12/53). Nefsin helal olanı arzuladığı vakitlerin dışında insana şirk, günah, isyan vs. işler yapması konusunda şeytanî vesveseler gelir. Hz. Yûsuf bundan dolayı “nefsimi temize çıkarmıyorum” demiş olsa gerektir. Hz. Yûsuf da bir beşer olarak bu tür ayartmalardan uzak değildir; fakat o, fücura değil takvaya yönelmiştir. Yüce Allah, ayartmalara karşı durmaya çalışan kullarını bağışlayıcı ve merhametlidir. Hz. Yûsuf’un kendini temize çıkarmayıp Allah’ın rahmetini gündeme getirmesi; iyilikleri kendine değil, rabbine atfetmesi ve böylece de Allah’ın verdiği nimetleri hatırlatması güzel bir ahlaki örnekliktir. Zaten Allah’ın yardımı olmasa şeytanla mücadele pek çetindir.
Yukarıdaki ayette (Yusuf 12/53) cümleleri kuranın Aziz’in eşi olduğunu düşünenlere göre kadın, Hz. Yûsuf’u günaha teşvik ettiği ve hapse attırdığı için öz eleştiri yapmaktadır. O, günah işlemeye yönelmiş ancak Allah’ın nimeti sayesinde suç işleme fırsatı bulamamıştır. Onun “nefsimi temize çıkarmıyorum” demesinden hareketle Müslüman olduğu ve Allah’a sığındığı sonucu çıkarılabilir. Yine “Rabbimin esirgediği dışında nefis sürekli kötülüğü emredicidir.” sözünü Aziz’in eşi söylediyse bu durumda yüce Allah’ın esirgediği Hz. Yûsuf, “kötülüğü emreden nefse” uyan ise Aziz’in eşi olur. Ya da Aziz’in eşi, kötülüğü emreden nefisten uzaklaşmış ve ilahi rahmete kavuşan bir kul olmuştur.
Hz. Yusuf’un kıssası, insanın içsel mücadelesini ve ahlaki kararlarını vurgular. Yûsuf sûresi 53. ayet bağlamında bu kıssada nefsin kötü telkinlerine karşı direnmenin, Allah’a sığınmanın ve erdemli bir hayat yaşamanın önemine dikkat çekilmektedir. Hz. Yusuf’un masumiyeti ve teslimiyeti, günümüz insanına önemli dersler sunar. İnsanların yaşadıklarından ders alarak ruhsal ve ahlaki açıdan gelişmeleri gerektiğini öğretir. Bu bağlamda dua ve zikir gibi ibadetlere yönelmek, Allah’a sığınmanın ve günahtan korunmanın önemli bir yoludur. Ayrıca, nefsin kötü telkinlerine karşı direnmek için sabırlı olmak, Allah’a güvenmek ve doğru yolda iradeli olmak da önemlidir. Allah’a olan bağlılık, huzur ve saadetin temelidir ve Hz. Yusuf’un yaşadığı deneyimler, günümüz insanına da doğru yolu gösterir; öğretici ve ilham verici bir model sunar. İnsanlar, nefislerinin olumsuz telkinlerinin farkında olarak Allah’ın rahmetine sığınmalı ve doğru yolu takip etmelidir. En çok okunan Fatiha suresindeki “Bizi doğru yola ilet.” (el-Fâtiha 1/6) emri, bunun önemini en açık şekilde ifade eden bir duadır. Bu bilinçle Hz. Yusuf’un yaşadıklarından çıkarılan dersler, günümüz insanının manevi ve ahlaki değerlerini güçlendirebilir ve onları doğru yönde ilerlemeye teşvik edebilir.
MURAT KAYACAN
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
View Comments
Bu güzel yazıya bu artistin resmini koymak mecburiyeti mi var?