New York’un Menhattan bölgesinde Birleşmiş milletler binasının hemen karşısında yapılan TÜRKEVİ açılışında, Diyanet işleri başkanımızın yaptığı dua yine olay oldu….
Bazılarına göre, Laiklik elden gitti…
Bazılarına göre, dünyaya rezil olduk…
Bazılarına göre, Diyanet İşleri başkanının burada yaptığı dua, iç siyasete yönelik bir girişim… Muhalefet bu duaya yine karşı çıkacak, hükümette “Bak gördünüz mü bunlar, dine ve dini değerlere karşılar” mealinde açıklamalar ile oy toplayacak…
İyi de o zaman sizde iktidarın bu oyununu bozmak adına anakronik hale getirdiğiniz laikliği din karşıtlığı üzerinden kullanmayın ve varsa böyle bir oyun bozuverin de oyları siz toplayın….
Özgürlükler ülkesi olarak lanse edilen ve hatta sizin buna gönülden inandığınız Amerika’nın, Başkanlarının seçilince göreve başlarken Papazın huzurunda İncil’e el basarak yemin ettiğini sizlerde biliyorsunuz…
Bir önceki ABD başkanı Trump’ın başında kipa ağlama duvarında dua ettiğini de biliyorsunuz…
Hatta biraz kitap okuma alışkanlığınız varsa, dua’nın bilimsel açıdan da gücünün ispatlandığını bilirsiniz…
Ama özgürlükler ülkesi ABD’de TÜRKEVİ’nin açılışında Diyanet reisinin yaptığı duayı, laiklik karşıtı olarak görme cehaletinizle birlikte veryansın ediyorsunuz…
Vallahi bu söylemlerinizden sonra bize “Cehaletiniz içinde boğulun” demek kalıyor.
Yalnız şunu da ifade edelim ki, anakronik düşünceleriniz artık kabak tadı verdi. Zira İslam ve ilkeleri, sizin modern olarak gördüğünüz ve düşündüğünüz pozitivist düşüncelerin kat be kat ilerisinde, daha modern ve çağımıza hakkıyla hitap edebilecek bir konum ve içerikte.
***
Din diplomasisi, Kamu diplomasisinin bir parçasıdır. Eğer bu cümlemi anlamada zorlanıyorsanız, lütfen Avrupa ve ABD başta olmak üzere bu konuda küçük bir araştırma yapın. Mesela Almanya gibi bir ülkede okulların yüzde kaçı Katoliklerin, yüzde kaçı da Protestanların? Mesela laikliğin beşiği kabul ettiğiniz Fransa’da, rahiplerin maaşları devlet bütçesinden karşılanıyor mu, karşılanmıyor mu?
11 Eylül 2001 yılında terör saldırıları neticesinde yıkılan ikiz kulelerin bulunduğu New York’un Menhattan bölgesinde, TÜRKEVİ’nin açılışında Diyanet İşleri Başkanının yaptığı dua fevkaladenin fevkinde pekte güzel olmuştur. Zira 11 Eylül olaylarının arkasında ki sır perdesi hala aralanmış değildir. Olaydan sonra çeliklerin bile eridiği enkaz yığınları arasında, tertemiz, pırıl pırıl ucu bile yanmamış Müslümanlara ait pasaportlar bulunmuş, bu olay Müslümanların üzerine atılmış sonra da bütün dünyada İslamofobi, bu olay üzerinden bilinçli olarak hortlatılmıştır.
Daha sonrasında ise hepinizin malumu olduğu üzere Müslümanlara zulümler başlatılmış, dünya ve insanlık çok farklı bir eksene doğru bilinçli ve programlı bir şekilde kaydırılmıştır. Artık İslam Terör(!) dini, Müslümanlar da Teröristtir. Bugün Almanya’da cereyan eden cami saldırılarından tutun da Fransa’da İslam karşıtı çıkarılan kanunlara varana kadar hepsi, bilinçli bir şekilde ortaya çıkarılan İslam korkusunun neticesidir.
Diyanet işleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş hocamızın yaptığı dört-beş dakikalık duaya gelince…
Kimse duanın içeriği ve dünyaya verdiği “Barış” mesajı ile ilgilenmedi. Zira Diyanet reisi, Bakara suresinin 208. Şu ayeti kerimesini okudu:
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا ادْخُلُوا فِي السِّلْمِ كَٓافَّةًۖ وَلَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِۜ اِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُب۪ينٌ
“Ey iman edenler! Hep birden barışa girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin; çünkü o, apaçık düşmanınızdır.”
Dua esnasında okunan İki cihan güneşi peygamberimiz (sav)’in, “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” hadisi şerifi ise, Siyonist ve haçlı zihniyeti ile hareket eden herkesin kafasına çakılan bir çivi niteliğindeydi.
“Diyanet işleri başkanının orada ne işi vardı?” diyerek eleştiren ve saçma sapan yorumlar ile halkın kafasını karıştıran müptezellere, benim yorumum şu olacak.
Diyanet işleri başkanımızın orada birinci derecede olması gerekiyordu ve oldu. Yaptığı dua ile de bütün dünyaya İslam’ın “Barış” dini olduğu mesajını şu şekilde verdi:
“Sizler yüzyıllardan beri Müslümanları hor ve hakir gördünüz. 11 Eylül olaylarını Müslümanların üzerine atarak, kendi ekonominizi düzeltmek ve tanrı edindiğiniz kapitalizm adına İslam ülkelerini işgale devam ettiniz. Milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine ve göç etmesine sebep olarak büyük ama çok büyük günahlar işlediniz. Biz de şimdi İslam âleminin başı ve lideri olarak, ikiz kulelerin yıkıldığı Menhattan bölgesinden bütün dünyaya, İslam dininin barış, huzur ve selamet dini olduğunu, Hz. Muhammed (sav)’in de Yüce Allah tarafından gönderilen barış elçisi olduğunu haykırıyoruz. İslami görünüm altında kurduğunuz ve finanse ettiğiniz terör örgütleri artık pirim yapmıyor.”
Diyanet İşleri başkanının orada bulunmasını ve yaptığı duayı eleştiren laik çevreler, gözlerine taktıkları at gözlüklerini çıkartıp olaya bir de bu açıdan bakma zahmetine girerlerse ne ala!
Hala daha Laiklik aşağı laiklik yukarı şarkısını terennüm etmeye devam ederlerse de zekâ seviyelerini göstermiş olurlar.
***
Bu kapsamda diğer bir eleştiri konusu ise “Ne yapmaya çalışılıyor ki, New York’ta bina açmakla Prestij kazanılmaz” eleştirileridir. Kanaatimce düşüncesiz bir eleştiri bu… Hem de “Laf ola beri gele” cinsinden…
ABD, lobi faaliyetlerinin yoğun olduğu bir ülkedir. Özelliklede Yahudi lobilerinin ABD başkanı üzerindeki etkileri yadsınamaz gerçekler arasındadır. Açılan TÜRKEVİ’nin lobi faaliyetleri de göstereceği göz önünde bulundurulursa, “New York’ta bina açmakla Prestij kazanılmaz” diyenlerin ağzının kapanması gerekir ama kapatırlar mı onu bilemiyorum.
Selam; saygı ve muhabbetlerimle…
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…