islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,0534
EURO
38,0712
ALTIN
2.826,83
BIST
9.975,61
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
25°C
İstanbul
25°C
Yağmurlu
Cuma Hafif Yağmurlu
22°C
Cumartesi Az Bulutlu
25°C
Pazar Yağmurlu
25°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
26°C

Nourtani Davası: Vahşet Yargıya İntikal Etti, Medya ve Siyaset Sessiz

Nourtani Davası: Vahşet Yargıya İntikal Etti, Medya ve Siyaset Sessiz
19 Eylül 2024 16:14
A+
A-

Nourtani Davası: Vahşet Yargıya İntikal Etti, Medya ve Siyaset Sessiz

Kaçak Madende Yaşanan Korkunç Olay

Zonguldak’taki bir kaçak maden ocağında Afgan mülteci Nourtani’nin başına gelen vahşet, adeta insanlık dışı bir suç olarak tarihe geçti. Çalışma sırasında ağır yaralanan Nourtani, yardıma muhtaç bir haldeyken yakılarak öldürüldü. Ancak bu korkunç olay, kamuoyunda yeterli yankıyı bulamadı. Nourtani’nin katilleri nihayet yargı önüne çıkarıldı, fakat olayın vahametine rağmen medyada ve siyasette büyük bir sessizlik hakim.

Soruşturmanın Ardından Mahkemeye Çıkarılan Katiller

Nourtani’nin yakılarak öldürülmesi, kaçak maden ocaklarında çalışan mültecilerin maruz kaldığı tehlikeleri bir kez daha gözler önüne serdi. Kaçak işletmelerde çalışan mülteciler, hem güvenlik önlemlerinden yoksun hem de sömürülmeye açık halde. Nourtani’nin katillerinin adalete hesap vermesi, bu tür olayların önlenmesi adına önemli bir adım. Ancak, bu dava ne medyada geniş yer buldu ne de siyasiler tarafından ciddi şekilde ele alındı. Olayın boyutu bu kadar büyükken sessizliğin devam etmesi düşündürücü.

Medyanın Sessizliği Dikkat Çekiyor

Olayın vahameti düşünüldüğünde, Nourtani’nin ölümü hakkında yapılan haberlerin yetersizliği gözden kaçmıyor. Ana akım medya kuruluşlarının bu konuya ilgisiz kalması, toplumun gerçeklerle yüzleşmesini engelliyor. Oysa bu tür vakalar, insan hakları ihlalleri konusunda farkındalık yaratılması açısından büyük önem taşıyor. Medyanın bu sessiz tavrı, toplumsal duyarlılığın zayıflamasına neden oluyor.

Siyasi Tepkiler Neden Yok?

Olay sonrası siyasilerden de beklenen tepki gelmedi. Özellikle mülteci sorunlarının bu kadar gündemde olduğu bir dönemde, Nourtani davasının siyasi arenada tartışılmaması şaşırtıcı. Bu sessizlik, insan hakları savunucuları ve vicdan sahibi bireyler tarafından tepkiyle karşılandı. Siyasi irade, bu tür olayları gündemine almadığı sürece benzer olayların önüne geçmek de zor olacaktır. Oysa bu dava, hem kaçak işçilikle mücadele hem de mültecilerin haklarının korunması adına kritik bir adım olabilir.

Vicdanları Sızlatan Vahşet Unutulmamalı

Nourtani davası, sadece bir insanın öldürülmesi değil, aynı zamanda insanlık onurunun ayaklar altına alınmasının simgesi haline geldi. Bu vahşet, toplumun her kesiminde yankı bulmalı ve bu tür olayların tekrarlanmaması için gereken adımlar atılmalı. Ne yazık ki medya ve siyasetin sessiz kalması, adaletin yerini bulmasını engelleyen en büyük sorunlardan biri olarak karşımızda duruyor.

HABER YORUM

Sizce, bir insanın, hele ki mülteci bir insanın, yakılarak öldürülmesi hangi vicdanın kabul edebileceği bir durumdur? Zonguldak’taki Nourtani davası, sadece bir cinayet değil, aynı zamanda insanlığımızın sorgulanması gereken bir durum. Kaçak madenlerde canı pahasına çalışan bu insanların, birer sayısal veriden ibaret olmadığını hatırlamak zorundayız. Nourtani’nin ölümü, sistematik bir sömürünün ve zulmün sadece bir yüzü. Peki, neden bu kadar sessizlik var?

Mültecilerin Emeği ve Canı Sömürülüyor

Mültecilerin kaçak işlerde çalıştırılması, hem emeklerinin hem de hayatlarının sömürülmesidir. Bu insanlar, ülkelerinden kaçıp umut ararken, adeta ölüme itiliyor. Kaçak maden ocaklarında çalıştırılmaları, güvenlik önlemlerinden yoksun bırakılmaları ve sonra da böylesine vahşi bir şekilde öldürülmeleri, her birimizin vicdanını sızlatmalıdır. Ancak bu zulme göz yumuluyor. Neden? Çünkü mültecilerin sesi çıkmıyor, çünkü ekonomik çıkarlar, insan hayatının önüne geçiyor. Nourtani’nin yaşadığı bu trajedi, aslında sistemin nasıl işlediğini de açıkça ortaya koyuyor.

Medya ve Siyasetin Sessizliği

Böylesine korkunç bir olay karşısında, medyanın ve siyasetin sessizliği ise büyük bir utanç. Yeri göğü inletecek bir vahşet yaşanmışken, neden hiçbir tepki yok? Normalde en ufak bir olayda bile manşetleri dolduran medya, bu vahşeti görmezden geliyor. Çünkü konu bir mülteci, çünkü olayın derinliği ekonomik ve politik çıkarlarla örtüşmüyor. Oysa ki, vicdan ve insan hakları söz konusu olduğunda medya ve siyasetin sesi en yüksek çıkmalıydı. Ancak görünen o ki, bu sessizlik, sistematik bir duyarsızlık ve görmezden gelme politikasının bir yansıması.

MİRATYOUTUBE

MİRATHABER.COM

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.