Yazımızın başlığına aldığımız soru öyle bir çırpıda “hayır” denebilecek türden değildir. Yerilme vesilesi olarak da algılanmamalıdır. Çünkü Cumhuriyet sonrası dönem, İslam’ın öyle bütünlüğü içinde ele alınıp bir hayat düzeni olarak algılanabileceği şartları içermiyordu.
Bilakis Mekke döneminde olduğu gibi imanın takviye edilmesi ve fertlerin ahlâk yönünden yetiştirilmesini gerektiriyordu.
NURCULAR
Nurcular, Nur risaleleri ve onların çizgisinde yaptıkları yazılı ve görsel çalışmalarla İslam’ın iman esaslarını takviye edip Allah’a ve ahiret hayatına imanı tahkim ettiler. Doğru, Kur’âni bir yöntem izlediler.
Yakın tarihimizin şartları bunu gerektiriyordu. Ama bir türlü toplumsal hayata geçiş yapıp güçlendirilen imanın gereği olan İslamî yapılar için kolları sıvayamadılar. Sonuçta tıkandılar, enerjilerini pek çok parçaya ayrılmada kullandılar, düzenin akışına ram oldular.
TARİKATLER
Tarikatler de Nurcular gibi aşamaya geçemediler. Yetişkin fertler olmadıkça İslam’ı bir hayat düzeni olarak devreye sokmak mümkün değildir.
Bu doğru ama yakın tarihimiz boyunca bilgisizliklerii ve bilinçsizlikleri sebebiyle tarikat şeyhleri ve cemaat önderleri de müritleri ve bağlılarını toplumsal hedeflere yönlendir(e)mediler.
MEHMET ZAHİD VE MAHMUT EFENDİLER
Allah her ikisine de rahmete eylesin kişisel olarak bir değer olan Mehmet Zahid ve Mahmut Ustaosmanoğlu Efendiler, laikliğin jakobenliğini koruduğu dönemlerde binlerce müritleri varken devletten emekli olabildiler.
Bu arada İslam’ın bütünlüğü içinde fiilen talep edilmesini anayasal suç haline dönüştüren Devletimizin 150 000 kişilik DİYANET’e vücut vermesini de bir kenara not edelim.
MENZİL ŞEYHİ ABDÜLBAKİ EROL EL-HÜSEYNİ ÖLDÜ
Medya haberlerine göre Ülkemizin her köşesinden onbinlerce vasıta Adıyaman’a doğru hareketlendi. THY kendi zaviyesinden isabetli bir kararla ek seferler koydu. Cenazeye onbinlerce hatta yüzbinlerce müridin/severin katılacağı/katıldığı hesaplanıyor.
MENZİL ŞEYHİNİN DEVLETE BAĞLILIK SÖYLEMİ
Yanılmıyorsam geçen yıldı. Menzil şeyhini İstanbul’da ziyaret eden bir devlet yetkilisi Şeyhin konuşmalarını değerlendirirken tam bir devlet bağlısı olarak nitelemişti. Galiba işin özü bu tesbitte.
Türkiye de Müslümanlar gibi Kamalist solcular ve onların kalemşörleri pek cahil oldukları için Diyanet kadrolarını ve bakanlarla siyasilerin şeyhler için taziyelerini ve cenazeye katılmalarını laiklikten sapma olarak görürler.. Ahmaklar… ! Her şey kontrol altında.
Laik Devletimiz kendisini korumasın mı?!
Anlayana sivri sinek saz.
Menzil Şeyhi Nurcular Tarikatçiler Laikliğe hizmet
Mahmud Efendinin maaşı kendisi almadığı başkalarına verdiğinden haberiniz yok sanırım !