Ateistler-deistler yanı sıra Atatürkçüleri de bünyesinde barındıran Oda Tv’nin İslam ve Müslümanlara karşı tarafsız olamayacak derecede bağnaz ve kutsal tanımaz olduğunu defalarca dile getirdiğimi okuyucularımız hatırlayacaklardır.
Onlar Ali Rıza Demircan’ın düşünce ve ifade özgürlüğünü tanımazlar. Yüce dinimizi yerebilmek için onlara, özel amaçlarla sahip çıktıkları Cübbeli gibi tipler gerek.
Oda Tv’ye eleştirilerimi bu defa şahsım adına yapacağım.
12 Kasım 2022 de Mirat Haber’de ” Müslüman, Mustafa Kemali Nasıl Anlamalı ve Anmalı? “ başlıklı bir yazı yazdım.
Şahsımı yermek için bu yazımı 13 Kasım’da şöylece haberleştirdiler:
{ “Atatürk’e skandal sözler: Kâfirlere dua sapıklıktır… Oğlu bu işe ne diyecek”
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’ın babası ilahiyatçı Ali Rıza Demircan Atatürk’e dil uzattı. Ali Rıza Demircan “Mustafa Kemal, İslami kuralları reddeden ateist-deist bir kişidir. Dolayısıyla hayır duası ile anamam” dedi. }
Yorumumuz
“Atatürk’e skandal sözler: Kâfirlere dua sapıklıktır… Oğlu bu işe ne diyecek”
Haberlerinin ana başlığı böyle.
1.) Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili sözlerimi niçin söylediğimi ve amacımın ne olduğunu yazımda açıkladım. Gerçekleri içerse de asla hakaret içermeyen yazımız SKANDAL olarak nitelendirildi.
Skandal kelimesi Türkçemizde rezalet anlamında kullanıldığı için ben bu sözlerini kemal-i şiddetle kendilerine iade ediyor, haberlerini rezalet olarak niteliyorum.
2.) “ Kâfirlere dua sapıklıktır “ ifadesi yazımızda belirtildiği gibi Yüce kitabımız Kur’an-i Kerim’den bir ayet bölümüdür. Mustafa Kemal ile doğrudan bir bağlantısı yoktur.
Yüce zatına ve yasalarına inanmadıkları Allah’tan rahmet beklememesi gereken münafık tipler bundan niçin rahatsızlık duyuyorlar anlamak mümkün değildir.
3.) Yazımın Kültür ve Turizm bakan yardımcısı oğlum Ahmet Misbah ile irtibatlandırılması tam bir ilkel yobazlıktır. AK Partisi karşıtlığının iğrenç bir tezahürüdür.
İslam hukukunda da, laik hukukumuzda da çocuklar babalarından, babalar da çocuklarından sorumlu değildir. Kaldı ki ben Ak Partiyi de inançlarım doğrultusunda eleştiriyorum. Mezkür yazım da eleştirilerimin izlerini taşımaktadır.
4.) “Bakalım oğlu ne diyecek, diyorlar. ” Oğlum benden sorumlu olmadığına göre ne söyleyebilir? Ne söylemesini bekleyebilirsiniz? Söylemeye kalkışırsa sizler gibi kişiliğime saygısız ilkellerden olmaz mı?
5.) Ali Rıza Demircan “Mustafa Kemal, İslami kuralları reddeden ateist-deist bir kişidir. Dolayısıyla hayır duası ile anamam” dedi.
Evet, böyle dedim ve sözlerimi binlerce kez pekiştiriyorum. İyi de Mustafa Kemal’in ateist ve deist olduğunu ben değil Mustafa Kemal’in bizzat kendisi yazıp söyledi.
Bu gerçeği, onu Kutbu’l -Aktab / dünyayı yöneten ölü velilerin başı olarak niteleyen bizim merhum Haydar Baş dışında Doğu Perincek’ten Murat Bardakçı’ya ilgili cümle alem yazmakta ve söylemekte.[1]
Ben de bu belgeli gerçekler çizgisinde “ Mustafa Kemal, İslami kuralları reddeden ateist-deist bir kişidir,” diyorum. Rabbim bana kendisini inkâr edenlere veya ortak koşanlara duayı yasakladığı için de hayır dua ile anamayacağımı duyuruyorum. Üstelik Kurtuluş savaşımıza katkısını da inkâr etmiş değilim, doğruya eğri de demiyorum.
Rabbimin buyruğunu çiğneyerek hayırla anmaya mecbur muyum?
Yok böyle bir dünya. Kimse bizden aleni kâfirleri yüceltmemizi isteyemez. Milli eğitimde ve medyada anışlarını tapınmaya dönüştürerek insanımıza zarar verilmesine onay vermemizi bekleyemez. Nereye kadar sömürüleceğiz?
Bu vesile ile ifade edeyim. Aziz Nesin gibi samimi kâfirlere hasret kaldık! Allah Kur’ân ile Cehennem’e gitme özgürlüğünü verdiğine göre, isteyen dilediği tercihi yapabilir. Rabbimizin tanıdığı tercih hakkına saygılıyız. Ama artık ateist-deist ölüler de, cenaze namazlarını kılmamız için camilere getirilmesin. Azaplarının başladığına tanık olmak için kendi adıma yakılmaları İçin İzmir ve İstanbul büyük şehir belediyelerine çağrıda bulunuyorum.
Gayemiz Yermek ve Üzmek Değil
Yüce Allah Enam 108 ile kendisine saldırılmaması için putperestleri yermemizi bile yasaklar. Bunun için biz Mustafa Kemal’i aşağılamayı ve sevenlerini üzmeyi amaçlamaksızın bir yazı kaleme aldık. Ana maksadımız tapınmaya dönüştürülen anmalardan başta siyasilerimiz olmak üzere bilinçsiz müminleri uyarmak ve gençlerimizi ve yavrularımızı korumaktı.
[1] Mustafa Kemal’in ateist ve deist olduğunun belgeleri, Oda Tv Kitap kulübünün pazarladığı Fehmi İlkay Çeçen’in Atatürk’ün Kaleminden YARTILIŞ VE DİN isimli kitapta görülebilir.
Muhterem Hocam,
M.Kamal’in ateist veya deist olduğunu tesbit etmek bizim işimiz olmadığı, ancak kendisinin tercihi olabileceği herkesin malum olsa da bunu Doğu Perincek veya M.Bardakçı yahut benzerleri dile getirebilir fakat bizim böyle bir gerçeği ifade etme hürriyetimiz olmadığını bilmeniz gerekmez mi? Haddinizi(!) aşmışsınız. Oda Tv ve benzerleri hala kendilerini Kamalizm hamisi görebildiğine göre onlardan izin almadan böyle bir cürette bulunmanız doğrusu affedilebilir bir suç değildir. Fosilleşmiş böyle bir zihniyete yahut satılık ve kiralık beyinlere sizin, hakaret olmadan dahi konuşma hürriyetiniz olabileceğini asla kabül ettirtemezsiniz. Dini sömürerek İslamı siyonizme hizmet etmeye araç kılan Fetö’nün saltanatını yıkma işini nasılki Reis RTE dan başkası yapamazdı, Kamalizmin iç yüzünü ortaya koyup tasfiye etme işini de, Kemallelleri eşşeklikle itham eden Bay Kemal yapabilir. Bize düşen sadece haddimizi bilmektir.👇
https://youtube.com/watch?v=peT-uRqvKiU&feature=share