islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4795
EURO
36,4287
ALTIN
2.955,56
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

ÖĞRETMENLERİMİZ’E FARKLI VE DOĞRU SESLENİŞ

ÖĞRETMENLERİMİZ’E FARKLI VE DOĞRU SESLENİŞ
27 Kasım 2023 10:21
A+
A-

{“24 Kasım Öğretmenler Günü”nde Öğretmenlere Sesleniş

“24 Kasım Öğretmenler Günü”nde de resmî ideolojiye dayalı Kemalizm dininin çocuk zihinlere yönelik saldırısı sürdürüldü. Aşağıya sadece bazı örnekleri alıntılanan fotoğraf karelerinde görüldüğü üzere, bütün il ve ilçelerdeki okulları kuşatan bu ideolojik işgal ve saldırının Öğretmenler gününde de sürdürüldüğünü ibretle ve büyük üzüntüyle gözlemlemiş bulunuyoruz:

Gazzeli ve Türkiyeli çocuklara yönelik işgal ve katliam ile Türkiye’de çocukların zihinlerine yönelik işgal ve öğütüm sistemine dair tespitler ışığında değerlendirmeler yaptığım daha önceki yazılarımda resmî Kemalizm dininin eski bayram ve 10 Kasım matem günlerinde yaşanan, çocuk zihinlere yönelik yaygın işgal ve kirletme vahşetine değinerek, Gazzeli çocukların muhatap oldukları işgal ve katliamla mukayese etmiştim.

Son 10 Kasım 2023 günü de eski yıllardaki Kemalizm şirk dinine ait ritüeller tekrarlandı ve çocuk zihinlere işgal ve tecavüzler çok yaygın olarak gerçekleştirildi. Gazzeli ve Türkiyeli çocukların muhatap kılındıkları işgal ve katliamlara dair tespitlerimi ifade ettiğim mısraları buraya da almak ve üzerinde bir daha düşündürmek istiyorum. Hemen ardından da son 10 Kasım’da yaşananların görüntülerinden örnekler paylaştıktan sonra da 100 yıldır bu ülkede yaşanan büyük zulmün 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde de tekrarlandığını hatırlatarak, hâlâ fıtratlarını koruyan erdemli ve vicdanlı öğretmenlere seslenmek istiyorum.

Batı’nın Silahıyla Katledilen Gazzeli Çocuk mu Yoksa Aynı Batı’nın Seküler Kültürüyle Fıtratı Bozulup Ruhu Öldürülen Türkiyeli Çocuk mu Daha Kötü Durumda?

Emperyalist ve iyonist Batı’nın silahıyla Gazzeli çocuk bombalanıp katledilerek dünyası yok edilirken, aynı Batı’nın seküler batıl kültürüyle Türkiyeli çocukların zihinleri işgal edilip ruhları katledilerek ahiretleri de yok ediliyor.

Bugün yine on Kasım, çocuk zihinlere yönelik resmî ideolojik işgal sürüyor
Gazze’de çocuk katliamı var, Türkiye’de zihni işgal edilen fıtratlar çürüyor

Gazze’deki iyonist katliam, çocuğun dünya hayatına son verir, ama ahireti cennettir
Kemalist Türkiye’de, zihni işgal edilip ruhu öldürülenin, dünyası da ahireti de zillettir

Toprak işgali ve katliam dünya hayatına, zihinsel işgal ve saldırı dâreyne zarar verir
Öldürülen Gazze’li çocuğa ağlayan, farkında değil, kendi çocuğu ahiretini de yitirir

Rabbimizin hükmü; ‘haksız yere cana kıymak zulümdür, fitne ise katilden beter’
İnsanı şirke zorlayan kemalizm fitnesinin, zihin işgali ruhları öldürmeye yeter

Siyonist İsrail’in de, laik iyonist Türkiye’nin de arkasında aynı Batı var
İşgalci zalimin birisi topraklara, diğeri zihinlere yönelik işgalle zulüm yapar

Birincisi Batı’nın silahı ile toprak işgali yaparak, katliamlara imza atar
İkincisi Batı’nın seküler kültürüyle zihinleri işgal edip fitneye yol açar

Birincisi dünya hayatını yok etse de zihni hür, imanı güçlü kalır muhatabın
İkincisinde çoğunluk, dünyasını da ahiretini de kaybeder, fitnesiyle tağutların

Gazze’li çocukların çoğu büyürse mücahid olup güçlü imanıyla işgalciye direnir
Türkiye’de ruhu kirletilen çoğunluk, büyürse zalime meyledip ateşe sürüklenir

Gazze’de zihni hür, vicdanı hür, imanı güçlü nesiller yetişip zalimlere baş kaldırır
Kemalist öğütüm fitnesi ise, yeni nesilleri tâğuta kulluk ettirip karanlıkla kandırır

Gazze’de zihni hür yetişenlerin çoğu, Allah’tan başkasına eğilmemeyi öğrenir
Allah yolunda mücadeleye adanıp, en güçlü silahlara iman gücüyle gâlip gelir

Türkiye’de laik öğütüm fitnesiyle yetişen çoğunluk, egemen tağuta kulluk yapar
Sekülerizmin işgal ettiği zihinle şeytanın yolunu izler, Ata puta ve hevasına tapar

Çocuklar o kadar kuşatılmış bir vaziyetteler ki, 100 yıldır pozitivist, laik, Batıcı, Türkçü ulusalcı ve İslam karşıtı bir lider olan Atatürk sevgisi ve onun seküler kültür ve ilkelerine bağlılığa dayalı resmi ideolojisiyle (yani kemalizm diniyle) ilk okuldan itibaren çocukların zihinleri işgal edilip esaret altına alınmaktadır.

Üstelik Gazze ve Filistin işgali ve katliamların sona ermesi de, Kudüs, Mescid-i Aksa, Mekke ve Kabe’nin kurtuluşu da, öncelikle ümmetin vahiyle inşa olup tevhidî niteliğini kazanarak tekrar izzetli günlerine kavuşmasından ve ümmet coğrafyasının Ankara, Kahire, Tahran, Riyad ve Bağdat’ın temsil ettiği bölge ülkelerinin İslam ile yönetilmesinden geçtiği dikkate alınmalıdır.

Bu sebeple de öncelikle her mü’minin kendi halkını zihnî ve kültürel işgallerden kurtarıp İslâmî yönetimlere kavuşturma mücadelesine yoğunlaşması gerekmektedir. Yani kendini Müslüman olarak tanımlayan bütün halkların terk ettikleri Kur’an’a dönerek vahiyle arınıp tevhid eksenli bir inşa gerçekleştirmek suretiyle tevhidî zindeliği ve izzeti yeniden kazandıracak Kur’anî bir inkılâp yaşamaları ve böylece Allah’ın vâdettiği yardıma müstahak olmaları gerekmektedir.

Özetle Gazze işgal ve katliamı için iyonist katilleri protesto edenlerin büyük çoğunluğunun kendi ülkelerinde egemen olan ve şirkle hükmeden tağutî sistem ve yönetimlerin destekçiliğini yapma zilletini bırakıp çocuklarının zihinlerini işgal edip şirk kültürüne yönlendiren sistemle mücadeleyi de gündemlerinin birinci maddesi yapmaları gerekmektedir. Aksi takdirde, bir taraftan laik seküler iktidarların yaptığı gibi sadece gaz alma işlevi görüp toplumdaki iyonist karşıtı öfkeyi yatıştırıp iyonist terörist İsrail ile işbirliği halinde olan iktidarları ayakta tutarak, sonuçta işgal ve katliamlardan da sorumlu olma konumuna sürüklenmekten kurtulamayacaklardır. Diğer taraftan da ümmetin tekrar vahiyle inşa edilip İslam ümmeti vasfını kazanmasını da, İsrail dostu küfür rejimlerinin yıkılmasını da geciktirip, yeni nesillerin zihinlerinin İsrail destekçisi emperyalist Batı kültürünün taklidçisi seküler resmi ideolojiyle işgal edilmesinin sürmesine hizmet ederek, sonuçta yaşanan zilletin de işgal ve katliamların da sürmesine katkı sunmak konumuna düşeceklerdir. Bugün çoğunluk İslamî gruplar zaviyesinden yaşanan, (istedikleri kadar slogan atsınlar) işte böyle bir suç ortaklığından başkası değildir.

10 Kasım günü bütün okullarda Kemalizm dinin ritüelleri icra edilip Ataputa tapınma ayinleri gerçekleştirildi. Sadece bazı okullardan ve özellikle bazı İmam Hatip Okullarından alıntılanacak görüntüler bile bu acı gerçeği anlatmaya fazlasıyla yeterlidir.

Bu öylesine büyük bir zulüm ki, Filistin ve Gazze’deki işgal ve bombalamalar bir ara verip katliamları durdukları dönemler oluşturdukları halde, TC’deki seküler resmî ideolojinin zihinlere yönelik işgali 100 yıldır devam etmekte olup hiçbir ara da vermeden ruhlara yönelik katliamını suret-i hak’tan görünen iktidarlar döneminde bile tüm şiddetiyle sürdürmektedir. }

 

 

ETİKETLER: Manşet