ÖLÜM KORKUSUNDAN KURTULMAK İSTEYENLERE…

Takipçilerimizden biri yazmış: 

“Sayın hocam, yazılarınız gerçekten neşe ve sürur veriyor. Elhamdülillah dinimizin gereklerini yerine getirmeye gayret ediyorum. Fakat ölümden, ölüm meleğinden kabirden, sorgudan, ölünce olacak şeylerden korkuyorum. Aklıma geldikçe daha da korkuyorum, acaba nasıl bir yazı yazsanız benim bu kaygılarıma şifa olur teşekkürler.” 

Cevap: Müslüman ve mümin insan, ölümden korkmaz, Ahirete imansız ve Salih amelsiz gitmekten korkar. Bu korkuyu taşıyanların yapacağı şey şu: Allah’ın verdiği nimetleri Allah yolunda harcamak ve Allah yolunda harcanmaktır. Gerisini düşünüp endişe etmeye ne hakkımız var ne de haddimiz. Allah’ı sevenler ve Allah’tan korkanlar, Allah’ın emirlerini tutup yasaklarından uzak duranlar için ölüm, cennete götüren bir araç, ve Allah’a kavuşturan bir miraçtır.  

Kabir ise, cennete açılan bir kapıdır. Allah’ın icraatında ölüm, dağılmak, çürümek, yok olmak değil, hayattır, yer değiştirmektir, fani mekândan ebedî mekâna geçiştir. Eskiyen bedenden kurtulmak, eskimeyen bedene ve elbiseye kavuşmak ve gençleşmektir.  

Toprağın altında çürüyen çekirdeği, meyve veren ağaca, gübreyi toprakta güle dönüştüren Allah, imanı kâmil, ameli salih dostlarını hiç yokluğa ve acıya mahkûm eder mi? Zaten kendisi müjdeyi vermiş ve şöyle buyurmuş: 

اَلَٓا اِنَّ اَوْلِيَٓاءَ اللّٰهِ لَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَۚ اَلَّذٖينَ اٰمَنُوا وَكَانُوا يَتَّقُونَ  

لَهُمُ الْبُشْرٰى فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَفِي الْاٰخِرَةِؕ لَا تَبْدٖيلَ لِكَلِمَاتِ اللّٰهِؕ ذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظٖيمُؕ  

“Bilesiniz ki Allah dostlarına asla korku yoktur; onlar üzüntü de çekmeyeceklerdir. Çünkü onlar, iman etmişler ve takvâya ermişlerdir. (Yani Allah’ın emirlerini tutmuş, yasaklarından uzak durmuşlardır.) İşte onlara hem bu dünya hayatında hem de âhirette müjdeler olsun! Allah’ın sözlerinde değişme olmaz; Işte bu, büyük bir kazanç ve kurtuluştur.”[1] 

İşte böyle Allah dostları için ölüm, korkulacak bir şey değil, ebedî tatil ülkesi ve selamet yurdu olan cennete Allah’tan gelen bir davettir.[2] Ahirete giden %99 ahbaba kavuşturan bir seyahattir. Öyleyse ölümden değil, ölümü hayata dönüştüren Allah’a dost olamamaktan korkmak lazım.  

Ölüm meleğine gelince, o adı üstünde bir melek. Melekler, Allah’a isyan etmezler, emredilen şeyi yaparlar. Eğer Allah bir kulunu seviyorsa, melek de güzel suretle gelir, incitmeden seni alır, hayat boyu yolunda olduğun, hasretini çektiğin Allah’a kavuşturur. Bütün mesele Allah yolunda olmak, Allah yolunda ölmektir.  

Benim şöyle bir duam var: “Allah’ım! Beni dünyaya nasıl benim haberim olmadan kolay ve günahsız bir şekilde getirdi isen, Senden istirhamım, ahirete götürürken de aynen öyle kolay ve günahsız bir şekilde götür. Rızana aykırı söz ve davranışlardan beni uzak tut. Tut ki onlar, ahiret yolculuğunda benim başımın belası olmasın. Beni hep, rızanı kazandıracak söz ve davranışlarla meşgul eyle. Eyle ki onlar benim sorgusuz sualsiz cennete girmeme vesile olsun.”  

Ey ölümden korkan kardeşim! Beğendi isen bu makaleyi ilaç gibi kulan ve bu duayı sen de dualarının arasına al. Abdestsiz gezme, namazsız yaşama, Allah’ı aklından çıkarma. Müstehcen giyim tarzından uzak dur. Zalim olup ta mazlum ve mağdurların bedduasına hedef olma. İyilikten, yoksullara yardımdan elini çekme, elinle, dilinle kimseyi incitme. İftira attıklarından, incittiklerinden helallik iste, Namazına engel olan her şeyi dünyandan çıkar. Ne güzel demiş diyen: 

Dünya için, dünyada kalacağın kadar çalış, 

Ahiret için, ahirette kalacağın kadar çalış, 

Allah için, Allah’a muhtaç olduğun kadar ibadet et, 

Cehennem için, ateşe dayanabileceğin kadar çalış. 

Ayrıca: 

“Ölüm, hayatı kaybetmek değil”, “Ölüme hazırlanılmaz, hazırlıklı olunur” “Ölüm güzel olur mu?”, “Ölüm sekeratı uyandırmadan önce uyan” başlıklı makalelerimizi de bul, oku. Çok rahatlayacak ve çok mutlu olacaksın. Selam ve sevgilerimle. 

Dr. Vehbi KARAKAŞ

[1] Yunus, 10/62-64 

[2] Bkz. Yunus, 10/25