Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi 12 Temmuz tarihli yazısında şöyle diyor:
“15 Temmuz gecesi, “Tayyip mi, FETÖ mü başarılı olacak” diye bekleyenler kimlerdi? Gece 23.00-03.00 arasında izlemeyi tercih edip, “Erdoğan’ın kazandığını görünce” birliklerinin başına geçenler kimlerdi? Hepsi ve tamamı bir gün yazılacak.”
Münafıkça Bekleşenler Çoğunluktaydı
23.00-03.00 arasında “Tayyip mi, FETÖ mü başarılı olacak” diye bekleyenler sadece bir kısım askerler değildi.
Kendi yaşadığım kısa süreli ruhsal med ve cezirlerden ve basit çaplı da olsa araştırmalarımdan hareketle söyleyebilirim ki iktidar ve muhalefet milletvekillerinin büyük bir kısmı, iktidar ve muhalefet partilerinin il ve ilçe Belediye başkanları ve aktif siyasetçilerinin kısm-ı azamı bekleyenlerarasındaydı.
İş adamları, akademisyenler ve sanatçıların büyük çoğunluğu hülasa sonradan aslan kesilenlerin çok büyük kesimi “Tayyip mi, FETÖ mü başarılı olacak” diye bekleyenlerdendi. Bu kişisel tespitlerimizi sosyal medya hesapları üzerinden de doğrulayabiliriz. Değinilen kesimlerin pek azim bir bölümü sosyal medyayı bizzat veya yardımcıları ile kullananlardandır. 23.00-03.00 arasında darbeye karşı çıkanları araştırın. Ben araştırdım. Ali Rıza Demircan gibi çok az kişi bulacaksınız.
Şahsen Fetöcüleri Sevemedim
Öğretmenler gibi sevdiklerim ve Harun Tokak’ın kaleminden hizmetlerini okudukça göz yaşlarımı akıttığım bağlıları olduysa da F.Gülen ve üst düzey yakın çevresini mümin kardeşlerim olarak sevemedim. Bunu yakın çevrem iyi bilir. Müşterek bir dostun teşvikiyle yaptıkları davetleri üzerine Konya merkezli bazı hocalar gibi merak saikasıyla neredeyse Pensilvanya’ya da gidecektim. İnanın son anda Rabbim korudu.
Evet bunlara ruhen yakınlık duyamadım. Çünkü onlarda İslâmî kuralları hayata taşıma eğilimi, bilgisi,bilinci ve gayesi göremedim. Kendilerinden olmayanları dışladıklarına da çok defa şahid oldum.
Bilinen bir Kur’ân ve Sünnet insanı olarak 17-25 Aralık sonrasında bunların İslâm’la ilişkisi olmadıklarını CNN Türk’de ilk ilan edenlerdenim. Başta A Haber olmak üzere televizyon kanalarımızda on kadar programa katıldım. Hurafeci ve uluslar arası karanlık ilişkili bir yapı olduklarına ilişkin görüşlerimi açıkladım. Ama itiraf etmeliyim. Yabancılarla işbirliği yapacak, insanımıza kurşun sıkacak ve ülkemizi ihanet edecek kadar zalim ve hain olduklarını ancak darbe girişimleriyle birlikte öğrenebildim. Başarılı olsalardı yapabileceklerini tahayyül dahi etmek istemiyorum.
Kısa Süreli Gel-Gitlerim
15 Temmuzun son saatlerinde bildirilerini dinledikten sonra, 16 Temmuzun ilk saatinde kısa süreli de olsa ruh dünyamda gel- gitler yaşadım. Âkibetimizi düşündüm, korktum da. Sonra da toparlandım ve kendimi kınarcasına söylendim:
– Kendine gel, Facebook sayfanda uyarman ve yönlendirmen gereken on binlerce izleyici seni bekliyor,
Saat tam 01.29 da Facebook sayfamda şu ifadelere yer verdim.
“MİLLİ İRADENİN YANINDAYIZ. DARBE GİRİŞİMCİLERİNİN DE KARŞISINDAYIZ. BÖYLE BİLİNE….”
Özetlersek saf halkın dışındakilerin yani çoğumuzun hesabı, ümitleri ve korkuları olmuştur. Münafıkça beklentiler içine girmişizdir de diyebiliriz.
Medine Dönemi Münafıkları Gibi
Aziz Peygamberimiz dönemi Medine’sinde önemli sayıda münafıklar vardı. Bunlar kalbleriyle iman etmemiş Müslüman görünümlü tiplerdi. Onlar hep bekler/gözetlerdi. Müslümanlar galebe çaldığında sizdeniz diyerek onlara yaklaşırlardı. Kâfirler zafer elde ettiğinde ise biz de sizdeniz, derlerdi.
Böylece bir çoğumuz gibi hep beklerler ve kaybetmeden kazanmak isterlerdi.
Bir çok ayet yanısıra Nisa sûresi âyet 141’de onların bu ruhî sefaletini şöylece açıklar:
“O münafıklar sizi gözetleyip dururlar. Eğer Allah’tan size bir zafer gelirse, “Biz de sizinle beraber değil miydik?” derler. Eğer kâfirlerin zaferden bir payı olursa o zaman da onlara yaklaşmak için, “Biz size yardım ederek galip gelmenizi sağlamadık mı, sizi mü’minlerden korumadık mı?” derler. Kıyamet gününde Allah aranızda hüküm verecektir. Allah mü’minler aleyhine kâfirlere kesinlikle fırsat vermeyecektir.” (Nûr/141).
Bu âyeti günümüze taşıyarak yorumlamak isabetli olmayabilir ama başarılı olacak olanı beklemenoktasında bir birlikteliğimiz var. Ne var ki maddî bir beklentisi olmayan halkımız münafıkça beklenti içine girmedi. Bildiğimiz destansı kahramanlıklarını sergiledi. Allah onların eliyle yardımını yağdırdı. Tek tek ele alsanız sıradan bulursunuz ama birliktelik içindeyken Müslüman halkımız bir başkadır. Zaten şehidler de gaziler de onlardan. Şehirlerin meydanlarında nöbete girenler de onlar. Siyasilerin ürettikleri problemleri oylarıyla çözümleyen de onlardan başkası değil.
Ülkemiz meselelerinde bilgilendirilip bilinçlendirilebilseler halkımız önümüzü açacak ve başarıya erdirecek ölçüde bereketlidir.
Yapmamız Gereken
Yaşamakta olduğumuz acıları gidermek, yaşayabileceklerimizi engellemek ve maddî ve mânevî gelişmemizi sağlayıp dünya ve ahiretimizi mutlu edebilmek için yapmamız gereken ana görevimiz Rabbimizin indirdiği ayetler olan Kur’ân yasaları ile yarattığı ayetler olan tabiat yasalarını birlikte okumak ve uygulamaktır.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…