Önce haberi okuyalım:
{ Antalya’da sayısız organ nakli ameliyatlarıyla adından söz ettiren ve kısa süre önce kentteki bir özel hastanenin Organ Nakli Merkezi Bölüm Başkanlığı görevinden ayrılan Prof. Dr. Alper Demirbaş, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Bir süre önce İstanbul’daki bir hastanede akciğer kanseri nedeniyle ameliyat edilen ve Antalya’ya dönen 60 yaşındaki Demirbaş, enfeksiyon nedeniyle Akdeniz Üniversitesi Hastanesine kaldırıldı.
Yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Demirbaş, tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.
Demirbaş, yurt içinden ve yurt dışından sayısız organ nakli ameliyatına imza atarak birçok insanın sağlığına kavuşmasına vesile olmuştu.}
Nice paralı hastalar akademisyen hocalara gider, tedavi olurlar. Amaç ömrü uzatmaktır. Ama kendilerinde yaşamı uzatmamızı beklediklerimiz kendi ölümlerini erteletemiyor.
Alper Hoca sağlık için alınması gereken önlemleri bilmiyor muydu?
Hoca kendisine niçin erken teşhis koyamadı? Doktor arkadaşları seferber olup da hocayı neden tedavi edemediler?
Soruları çoğaltabiliriz. Tıp tedavi eder, sağlıklı yaşama aracı olur ama ömrü uzatamaz. Çünkü doğum gibi ölüm de yaratıcı olan Allah’ın düzenlemesiyledir, bir diğer anlatımla ilahi kaderledir.
Daha üç gün önce yazdığım “ALLAH YAŞATACAKSA, GEREKLİ ŞARTLARI HAZIRLAR” başlıklı yazımda ömür konusuna değinmiştir. Yazdıklarımız aktarmak isterim.
“İnsanla ilgili gerçek bilgileri onun yaratıcısından alabilirsiniz. Yaratanın insanlığa son mesajlarını içeren Ku’ân’dan bizim anlayabildiğimiz, uzun yaşamın sırrı, Allah’ın bunu dilemiş ve takdir etmiş olmasıdır. Allah uzun ömür vermeyi dilerse, onun için gerekli özellikleri de verir.
Uzun ömür de Allah’ın takdirindedir. Allah, uzun ömür takdir ederse bunun için gerekli olan özellikleri de kişinin doğasına kodlar. Ama insanoğlu bunu, kişinin kendisinden bilir.
İnsan hayatını Yaratan’la irtibatlandıramayan insan, zahire takılıp kalır. Özellikler belirler ama o özelliklerin her kişide uzun ömür yaşamayı sağlayamadığını aklının kullanarak anlayamaz.
Yukarıda sunulan sekiz özellik artırılabileceği gibi azaltılabilir de. Bütün bu özellikleri taşıyanlardan niceleri genç yaşlarında ölmüşlerdir.
Sahip olduğumuz her şey gibi uzun ömür de Allah’ın ihsanıdır. Biz insanlara ne kadar yaşayacağımız bildirilmediğinden uzun yaşamak isteyebiliriz. Uzun ömür için gerekli gibi görülen özelliklere sahip olmaya çalışabiliriz.
SONUÇ
Sonuçta Allah’ın dileyip takdir ettiği olur. O, her kişiye ayrı bir süre belirlemektedir.
Sözü yaratan ve istediği kadar ömür belirleyen Allah’ımıza bırakalım:
“Allah sizi; sizin atanız ve aslınız olan ilk insanı topraktan yarattı. Sonra topraktaki mineralleri babanızın vücudunda birçok kimyasal işlemden geçirerek sizi önce sperm denilen bir damla sudan, sonra embriyodan yarattı.
Ardından sizi sağlıklı bir bebek hâlinde annenizin karnından çıkarmaktadır. Sonra gençlik çağına ulaşmanız için sizi büyütmekte ve sonra da ihtiyarlamanız için içinizden pek çoğuna uzun bir ömür bahşetmektedir.
Kimileriniz bu ihtiyarlık çağına ulaşmadan önce küçük yaşta vefat ettirilir, kimileriniz de belirli bir süreye ulaşmanız ve aklınızı kullanıp düşünmeniz için uzun süre yaşatılırsınız.” (Mümin 40/67)
MİRATHABER.COM – YOUTUBE-