“Ortadoğu” dediğime bakmayın benim… Bu toprakların Kur’an’daki ismi “edne’l- arz” şeklinde gelmektedir… Bu Arapça ifadeyi “dünya merkezi, yeryüzünün orta yeri” şeklide çevirsek her halde yanlış yapmış olmayız…
Neden mi bu isim? Çünkü yeryüzünde hayat ilk defa bu topraklarda başladı… Çünkü tüm medeniyetler burada kuruldu ve yeryüzünün her yerine buradan dağıldı… İnsanlığın; Hristiyan, Yahudi ve Müslüman herkesin yöneldiği ibadet merkezlerinin burada olması meramımızı anlatmamız için yeterli değil mi?
Hz Nuh ile tufandan kurtulan insanlık bu topraklara yerleşmişti… Dolayısı ile Hz Âdem’den Hz. Nuh’a tüm insanlığın beşiği, İslam’ın eşiğiydi Ortadoğu… Kur’an’a göre insanlık için ibadet için kurulan ilk ev, Mekke’de kurulmuştu… Bu ev Ka’be ise, o halde insanlık, kulluk ilk olarak bu topraklarda doğdu dememiz yanlış olmaz…
İlk ve son peygamberin bu topraklardan çıkmış olması ne kadar önemli bir coğrafyada yaşadığımızı göstermektedir… Ortadoğu eskiden bir cennet bahçesiydi… İçinde Hz İbrahim’in, Hz. Yusuf’un, Hz. Davud’un, Hz. Süleyman’ın, Hz. Musa’nın, Hz İsa’nın, Hz Muhammed’in yaşadığı peygamberler, sahabeler, şehitler diyarıydı… Ortadoğu Nemrutlara, Firavunlara ve din bezirgânlarına mezar olmuş kıyamlar başkentidir…
Ortadoğu, Ümmetin yöneldiği iki mabedi, Kâbe ve Mescidi Aksa gibi iki kıbleyi üzerinde taşıyan bereket ve manevi hareket diyarıdır… Ortadoğu, Kur’an’da Allah’ın yemin ettiği üç beldenin, üç bölgenin anasıdır… Ortadoğu, tarih boyunca hep medeniyetler şehri olmuştur… Kur’an’da anlatılan önemli medeniyetler hep bu topraklarda kurulmuştur…
Ortadoğu; insanın, İslam’ın doğduğu yerdir… Ortadoğu, İsmail’i doğuran Hacerleri, İsa’yı doğuran Meryemleri, Firavuna karşı dikilen Asiyeleri yetiştiren vahiy mektebidir… Ortadoğu, nice felaketler geçirmiş, nice azgınlıklar görmüş, nice iman cellâtlarına şahit olmuş ancak hiçbir zaman inancını ve umudunu yitirmemiş bir direniş hattıdır…
Ortadoğu, Âdem’den Muhammed’e uzanan Peygamberlik silsilesinin devam ettiği, şehitlerin kanlarıyla beslediği bir arzı mutahharadır… Ortadoğu, Allah’ın Musa ile konuştuğu, meleklerin saf tuttuğu, zalimlerin kovulduğu erdemliler beşiğidir…
Ortadoğu şimdi, dün olduğu gibi kan gölüne dönüştü… Acı, hüzün, sıkıntı Ortadoğu’nun ayrılmaz parçası oldu… Fitne ve fesat merkezine dönüştü… Zalimlerin hainlerin cirit attığı zulümler meydanı haline geldi… Feryat ve figan hiç eksilmedi… Cennet mekân sanki cehenneme dönüştü
Eskiden Ortadoğu’da İslam vardı… Şimdi ise isyan var… Eskiden buralarda dost vardı şimdi ise düşman var… Dün “beledü’l-emin”, “mukaddes vadi”, insanı emin vardı şimdi ise emniyetsiz mekânlar, patlamaya hazır silahlar, kim vurduya giden insanlar, batıya uşak olanlar, hainler var…
Ortadoğu topraklarında; Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de, Mısır’da ve diğer coğrafyalarda her gün başka başka oyunlar tezgâhlanmakta, her gün bir başka ateş yakılmakta, yürekler dağlanmakta, kan ve gözyaşı durmadan akmakta… İslam öz toprağında garip kalmakta, kardeş kardeşe kurşun sıkmakta, demokrasi oyunu oynanmakta…
Davud ve Süleyman devleti vardı bir zamanlar bu topraklarda… Adalet dağıtıyordu her tarafa… Şimdi ise o devletin yerinde İsrail var, dünyayı sağar, adalet yıkar, zulümle yaşar… Öbür tarafta Mısır, Yusuf’un değil Firavunların yolundadır… İmana mezar kazmaktadır… Diğer tarafta Irak, her yeri sanki batak, şeytanların cirit attığı toprak… Ve Suriye, ölümler saçan, yuvalar dağıtan, düşmanları toplayan ülke…
Dünkü Ortadoğu ile bugünkü Ortadoğu çok farklı… Ümmet dağıldı, din parçalandı, menfaate, ulusal çıkarlara öncelikler tanındı… Kardeşlik dine değil ırka bağlandı… Her geçen gün ümmete zillet, mezellet yağdı… Peygamberler mirası Ortadoğu’ya sahip çıkılmadı…
Unutmayın! Allah’ın arzını ancak Salihler tevarüs eder… Eğer mirası kaybetmişsek bilin ki Salih olmayı adam olmayı, insan kalmayı, mümince yaşamayı kaybettiğimiz içindir… Salihlerden olmak dileği ile…
CAHİT KARAALP
YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN BU LİNK ZİYARET EDİNİZ