İslâm Dini ferdî, ve içtimaî/sosyal ahlâkı yücelten, hayatı fazilet ölçüleri içerisinde düzenleyen Hak Din’dir.
Bu özellikleri sebebiyledir ki O, evlilik dışı cinsî ilişki olan zinayı ve zinaya götürücü fiilleri yasaklamıştır. Çıplaklık, arzulu bakışma ve âşıkdaşlık/flört gibi cinsî arzuları tahrik edici ve kalpleri şehevî heyecanlarla karartıcı davranışları haram kılmıştır.
Yazımızda/Hutbemizde cinsî duygulan taşıran, ruh güzelliğini gölgeleyen ve gayr-ı meşru münasebetlere yönelten bir ilâhî haram olarak çıplaklığı mevzu edineceğiz.
İSLAM AHLÂK DİNİDİR
İslâm ahlâk dinidir. Peygamberimizin bildirisine göre İslâm ahlakının özü ise Allah’tan, meleklerden ve insanlardan haya etmek; utanmaktır. Haya; insanda yaradılıştan var olan ve Yüce Dini’mizin inanılması gerekli esaslarına imanla güçlenen ve gelişen bir iç duygusu; utanma hissidir.
Çıplaklık, yaratılış düzenimize ve de dinimizin düsturlarına göre açık bir hayâsızlıktır. Hayvanlara ve hayvanlaşmış insanlara has bir aşağılıktır.
Hayayı/Utannayı billurlaştıran İslâm Dini’nin çıplaklık konusundaki ölçülerini Peygamberimiz şöyle açıklamaktadır:
[« Çıplaklıktan sakının. Zira Allah, kendisinden utanılmaya bütün insanlardan daha lâyıktır.
Aman çıplaklıktan korunun. Çünkü yanınızda ancak tuvalete girdiğiniz ve bir de cinsi temasta bulunduğunuz zaman sizden ayrılan (amellerinizi tespitle vazifeli gözcü ve koruyucu) melekler vardır. Onlara saygılı ve hayâlı olunuz da çıplaklıktan sakınınız.»
«Sizden biriniz yıkandığı zaman açıkta yıkanmasın. Bir şeyle örtünsün.»
«Sizden biriniz karısıyla cinsî münasebette bulunduğu zaman da örtünsün..»] (1)
Manaları sunulan hadîslerden anlaşılacağı üzere İslâm Dini çıplaklığı yasaklamaktadır. Yalnız olduğumuz zamanlarda dahî Allah’tan ve meleklerden haya etmemiz öğütlenmektedir.
ÇIPLAKLIK İLKELLİKTİR
Çıplaklık tarihi asırlarda olduğu gibi asrımızda da İman Medeniyeti’nden yoksulluğun belirtisidir. İman Medeniyetinin düzeni olan İslâm’ın insanlar arası ilişkilerde yasakladığı çıplaklık şüphesiz vücudun tamamının açığa vurulması anlamındaki çıplaklık değildir.
İslâm Dininin diğer insanların bakışlarından korunmasını; örtülmesini istediği vücut organlarının açığa vurulması çıplaklıktır ve biz müminlere haramdır.
a – Erkekler için göbek ve diz kapakları dahil göbekten diz kapaklarına kadar olan yerler örtülmesi gereken yerlerdir.
b – Kadınlar ve buluğa/ergenliğe ermiş kızlar için örtülmesi gereken yerler eller ve yüz dışındaki bütün vücuttur.
Şüphesiz kadınların ve kızların eller ve yüz dışındaki bütün vücutlarını örtme mecburiyeti, namahrem/ yabancı erkeklere karşıdır.
Yabancı erkekler ise kadının bekârken veya dul iken kendisiyle evlenebileceği erkeklerdir.
Rabbimiz Kur’ân’ın Nur Sûresi’nin 31. âyetinde şöyle buyurmuştur:
«Ey Peygamber! Mümin kadınlara d söyle: Gözlerini (haramdan) sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve eller dışındaki) süslerini; (saç, boğaz, gerdan, kol, bacak ve kulak gibi tabiî olan güzelliklerini) açığa vurmasınlar. Başörtülerini yakalarının üstüne koyup boyunlarını örtsünler...»
Mevlâmız Ahzab Sûresi’nin 59. âyetinde ise şöyle buyurmuştur:
«Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve inananların kadınlarına söyle: (Toplum içine çıktıklarında; yabancı erkeklere muhatap olacaklarında) vücutlarını baştan aşağı örtecek örtülerini üstlerine salsınlar. Onların (inançlı ve namuslu olarak) tanınmalarına ve (bakışla; dille ve elle) incitilmemelerine en uygun olan tutum budur…»
Müslüman kadınların vakarlarım korumaları ve toplum ahlâkına katkıda bulunmaları için emrolundukları örtünmenin önemini vurgulayan hadislerinde Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
«… Kadın erginlik çağına eriştikten (balığa olduktan) sonra ondan yüz ve ellerinden başka bir yerin görülmesi Helâl değildir.” (2)
Peygamberimiz mevzuumuzla ilgili diğer bir hadîslerinde de şöyle buyurmuştur:
« Cehennem’e gireceklerden iki sınıf insan vardır ki onları henüz görmedim. Onlar, giyinik (olan, fakat giysileri kollan bacakları, saçları ve gerdanları örtecek genişlikte olmadığı, vücudun içini gösterecek şekilde ince olduğu için) çıplak (gibi)dirler. Başları da (saçlarına yaptıkları işlemlerden saçlarına verdikleri şekillerden dolayı) deve hörgüçleri gibidir.
Onlar (Hak çizgisinin dışına) çıkıcı ve çıkarıcıdırlar. Onlar (cezalarını çekmeden doğrudan ) Cennet’e giremezler. Cennet’in kokusunu’ da alamazlar. Oysaki Cennet’in kokusu çok uzak mesafelerden alınır.» (3)
Dinimizin örtünme emrini uygulamış olmaları için Müslüman kadınların ve kızlarımızın aşağıda özetlediğimiz şekilde giyinmeleri lâzımdır.
«Eller ve yüzün dışındaki vücudun bütün organlarım örten, vücudun tabii rengini ve çizgilerini göstermeyecek şekilde kalın ve bol olan, gayr-ı müslim kadınların kendilerine has olan giysilerini andırmayan, toplum örfüne göre erkek elbisesine benzemeyen, dikkatleri çekecek şekilde de süslü olmayan…»
Evet, kadınlarımız ve kızlarımızın böyle bir elbise giymesi lâzımdır. Bu elbise çarşaf, bol ve uzunca bir manto veya bir başka şekilde olabilir.
ÖRTÜNME AHLAKÎ ÖLÇÜDÜR
İslâm Dininin emrettiği şekilde örtünme mümin kadınların yegâne değil fakat ana namus ölçüsü ve iffet kriteridir.
Dinimizin yasalarına uygun olarak örtünmeme manasında çıplaklık ile namus bütünlüğü ve kalp temizliği manasına iffet arasında orantılı alâkalar vardır.
ÇIPLAKLIK ARTTIKÇA İFFET VE HAYA AZALIR
Bu sebepledir ki dünyamızın bütün ülkelerinde İslâmî inançtan yoksun iffetsiz kadınlar kadınlık cazibesini artırmak için çıplaklığa yönelirler. Fitnelerini vücutlarını teşhir ederek yayarlar.
İnsanların cinsî zaaflarından yararlanmak isteyen sömürücüler de kadının çıplak vücudunu sermaye edinirler.
Vücudun tabiî güzelliklerini ve cinsî yönden çekici uzuvlarını açığa vurmak kuşkusuz kokuşmuş bir toplum geleneğinin, gayr-ı İslâmî bir aile terbiyesinin veya bir iç bozukluğunun sonucudur.
İslâm’la çatışan açık giysilerini kadınlık cazibesini artırmak ve dişi olarak ilgi görmek amacıyla giymediklerini ileri süren kadınlarımız iddialarında samimi iseler neden Allah’ın rızasını kazanarak Cennet’e girmek, biz babaları, kardeşleri ve eşlerini de ızdıraptan kurtarmak istememektedirler.
Bizler kabul etsek bile onların iyi niyetli olmaları, şehvet dolu bakışlara muhatap olmalarına, cinsî duyguların tatmin aracı görülmelerine engel olabilir mi? Toplum ahlâkının zedelenmesine mani olabilir mi?
Onlar, artık İslâmî örtünmenin kadının kadınlık manasına aranması bulunması ve erişilmesi gereken bir enginlik kazandırdığını, kadının açıldığı zaman imanını zaafa uğratmakla beraber kadınlık manasını da kaybettiğini anlamalıdırlar.
ÖRTÜNMENİN AMACI AHLÂKİDİR
İslâmî örtünme ahlâkî bir gaye taşıdığı içindir ki karın, göğüs, sırt ve baldırlar dışındaki vücut organlarının babalar, kayınpederler, amcalar, dayılar, kardeşler, süt kardeşler, kardeş çocukları, öz veya üvey oğullar ve erkeklik duygusundan yoksun yaşlı hizmetçiler tarafından görülmesi dinimizde yasaklanmamıştır.
ÖRTÜNME İMAN ALAMETİDİR
İslâmî örtünme iman alâmetidir. Ruhumuz gibi vücudumuz üzerinde de Allah’ın hâkimiyetini kabul edişin belgesi olan bir ibadettir. Örtünme; çağımızın zulüm egemenliğine karşı kadınımızın cihadı, örtü de hürriyet bayrağıdır.
Yazımızı/Hutbemizi İslâmî hayayı destanlaştıran bir örnekle bitiriyorum.
İslâm saflarında savaşırken şehit düşen oğlu hakkında sormak için örtülerine sımsıkı sarılmış olarak Hz. Peygambere gelen Ümmü Hallâd isimli Müslüman kadına Ashab-ı Kiramdan bir zat şöyle der:- (ölen) oğlundan sormak için böyle örtülerine bürünmüş olarak mı geldin? (Hayret!)
O da kısa ve Müslümanca şu cevabı verir:
– Oğlumu kaybetti isem hâyâmı kaybetmedim.» 4
Not. Bu yazı yaklaşık 45 yıl önce İstanbul Süleymaniye Camii Minberinden okunmuştur. Üslüp harfiyen korunmuş, yalnızca ara başlıklar konulmuştur.
1.Sırasıyla bak. İbn-ü Mâce, Hn. 1920; C. Sağir, 1/116; Kurtubî, 19/248; İbn-u Mâce, Hn. 1921; Kurtubî, 19/245.
2.cİbn-ü Kesîr,Tefsirül-Kur’ânil-Azim, 2/283; et-Tac, 3/168.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…