Peygamberimiz (sav)’in başını rahmet, ortasını mağfiret, sonunu da cehennemden kurtuluş ayı olarak tanımladığı on bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerifin üçte birlik kısmını, yani rahmet kısmını bitirmek üzereyiz. Rabbim başta tutmuş olduğumuz oruçlar olmak üzere, yaptığımız bütün ibadetlerimizi kabul buyursun inşallah!
Ramazan ayı, rahmet ve bereketin sembolü mükemmel bir ay ve zaman dilimi, oruç ibadeti de gösteriş karışmayan muhteşem bir ibadettir. Ramazan ayının güzelliklerini ve sevincini yaşarken, sağlık ve sıhhati yerinde olduğu halde bu muhteşem ibadetten kendini mahrum bırakan kardeşlerimiz için de maalesef üzülüyorum.
“Sizden biri, kendisi için sevdiğini (istediğini, arzu ettiğini, din) kardeşi için de sevmedikçe (istemedikçe, arzu etmedikçe) gerçek îmâna eremez.” [Buhârî, Îmân 6; Müslim, Îmân 71) buyuran peygamberimizin (sav) bu hadisi şerifi mucibince, kendimin büyük bir haz ve heyecanla yaşadığı iftar anındaki sevinci yaşayamayan, sahurun bereketinden istifade edemeyen, oruç ibadeti ile vücuduna sağlık ve sıhhat kazandıramayan, Teravih namazlarında ki peygamberimize getirilen salavatların coşkusundan mahrum kalan, Kur’an-ı Kerim tilavetini dinlemek adına mukabele programlarına katılmayan bütün Müslüman kardeşlerim için üzülüyorum. Ama üzülmekle de kalmıyor, onlar için dua da ediyorum. Rabbim bir an önce bu kardeşlerimize, Ramazan ayının ve oruç ibadetinin tüm feyiz ve bereketinden yararlanmayı nasip eylesin.
Hepimizin bildiği gibi ramazan ayı geldiği zaman, Cebrail (as) Peygamberimize Kur’anı Kerim’i okur Peygamberimiz (sav) dinler, Peygamberimiz (sav) okur Cebrail (as) dinler, hak kitabımızı bu şekliyle karşılıklı mukabele ederlerdi. İşte bu durum günümüze kadar gelmiş ve Ramazan ayı geldiğinde mukabele programları devam etmiştir.
Burada önemle üzerinde durmamız gereken konu, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’i orijinalinden okuyarak mukabele ederken, biz Müslümanlara ve bütün insanlığa kurtuluş reçetesi olarak sunduğu ilkeleri anlamak ve bunları hayatımıza hakim kılabilmektir.
Hayatımızın her safhasına hitap etme özelliği ve güzelliği olan kitabımızı anlayarak okumak, Arapça bilmeyenler için meal ile birlikte mukabele etmek doğru bir davranış olacaktır.
Bendeniz de Ramazan ayı mukabelesi okurken, ilgimi çeken ve derde şifa olacak birkaç ayeti kerimeyi sizler ile paylaşmak istedim.
Günümüzün en büyük hastalıklarından biri olan ateizm ve deizme şifa olacak şu ayetikerime ile başlamak istiyorum:
Ey iman edenler! Allah’a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve âhiret gününü inkâr eden kimse iyice sapıtmıştır.
İman edip sonra inkâr edenleri, sonra yine iman edip tekrar inkâr edenleri, sonra da inkârlarını arttıranları Allah ne bağışlayacak ne de onları doğru yola iletecektir. (A’li İmran 136-137)
Günümüzde, iman ettim dediği halde, tabi oldukları dünya görüşleri bakımından bilerek veya bilmeyerek İslam’ı inkâr konumunda olan insanlar için işte size muhteşem bir ayet:
“Bizim âyetlerimizi asılsız sayanlar, büyüklenip onlardan yüz çevirenler var ya, işte onlara göğün kapıları açılmayacak ve onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete giremeyeceklerdir! Suçluları işte böyle cezalandırırız!” (Araf 40)
Müslümanların birliğinde rahmet, ayrıldıkları ihtilafa düştüklerinde ise dağılacaklarını ve hedefe ulaşmakta zorlanacaklarını anlatan ve gerçekleri mecazi anlamda bizlere sunan bir ayeti kerime de şudur:
“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız. (A’li İmran 103)
Ayların sultanı Ramazanı Şerif, bir yönüyle de infak ayıdır. Hayır ve hasenatlarımızı, yardımlarımızı çoğaltacağımız, ihtiyaç içinde olan insanları görüp gözeteceğimiz, yetim ve öksüzlere de yardım elimizi uzatacağımız mübarek bir ay…
Bu konuda bakınız yüce rabbimiz ne buyuruyor:
“Allah yolunda sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça iyiliğe asla eremezsiniz. Ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir.” (A’li İmran 92)
Yüce rabbimizin bu buyruklarını, şu mübarek Ramazan ayında tefekkür etmeniz dileğiyle, herkese hayırlı, bereketli bir Ramazan ayı diliyorum.
Selam, saygı ve muhabbetlerimle…
Şaban DOĞAN
Rio’da uzlaşma için görüş birliği sağlanamadı. Toplantı sonrası Rio’da başarısız bir darbe girişimi oldu. Dünyayı…
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…