Oruçla ve namazla yardım dilemeye devam

Millet ve ümmet olarak, şer güçlerin topyekûn saldırılarına uğradığımız; Filistin’de katliamların sürdüğü ve ülkemizin her taraftan kuşatıldığıbir süreçte Yüce Rabbimizin şu talimatına sıkıca sarılarak sabır(direnç/oruç) ve namaz ile yardım dilemeye hep birlikte devametmeliyiz:

“Sabır/oruç ve salât/namaz ile (Allah’tan) yardım dileyiniz. Şüphesiz bu, huşû duyanların dışındakilere ağır gelir.”(Bakara 2/45)

Sabır/oruç ve namaz, Allah yolunda karşılaşılan güçlüklerin çözülmesine vesiledir.

Arapça “sabır”kelimesinin sözlük anlamı ‘kontrol etme ve bağlama’dır. Fakat kullanımda, ‘dayanmak, zorluklara göğüs germek’anlamına gelir. Kur’an’da sabırkişinin vicdanına başvurarak seçtiği yolda karşılaştığı zorluklar karşısında cesaret ve dayanıklılıkla yürümesini sağlayan ahlâkî gücü, istikrarlı olma ve amaca ulaşma konusundaki direnci, ahlâkî disiplin ve kontrolüifade eder.

“Sabır”; her ferahın, her başarının anahtarıdır; darlığın, sıkıntının geçmesi için Allah’ın yardımını celbedecek sebeplerin birincisidir. Sabırsız ruhlar her zaman darlık içindedir. Onların, dünyaya ait olaylara hiç dayanıklılıkları yoktur. Genişlik zamanında eldeki nimetin kıymetini bilmezler, gözleri daima başkasındadır. Az bir yokluk görünce tahammül edemez, hemen mahvolurlar.

Bundan dolayı, bir darlığa düşenler Allah’a kalbini bağlayarak, bunun Allah’ın izniyle geçeceğine iman ederve Allah’ın yardımını, mutluluk ve ferah gününü temiz kalp ve olgun iman içinde beklerlerse sonuç kurtuluş olur. Bunun için nefisleri sabra alıştırmalıdır.

Bunun (yani sabra alışmakla nefsi süsleyebilmenin) en iyi çaresi oruçtur. Oruçinsanı, her halde, sabra alıştırır, tiryakilikleri tedavi eder. Bundan dolayıdır ki, buradaki sabır, doğrudan doğruya oruçile de tefsir olunmuştur. Fakat her iki halde de burada aslî kastedilen şey, bizzat sabırmanasıdır, oruçbunun bir vasıtasıdır.

Namazın bu konuda da büyük önemi ve faydası vardır. İnsan yıkanır, temizlenir, ayıplarını, ayıp yerlerini kapatır. Yüzünü kıbleye çevirerek istikametini (yönünü) tayin eder. Kalbini iyi niyetle doldurur. Gönül buhranlarını, şeytan vesveselerini atarak, ruhunun birlik duruluğunu incelemeye çalışır, bütün organlarıyla ve büyük bir saygı ile tekbirini alır ve ibadete koyulur. Dünyanın acılarını, tatlılarını bir tarafa atar, Hak Teâlâ’ya dua eder, onunla konuşur. Kur’ân’ını okur, dinler, onun huzurunda hayatın akışını, başlangıcını, sonucunu arzeder, Kitap okur. Dikilip beklemek, eğilmek, defalarca (yere/secdeye) kapanmak, yine kalkıp doğrulmak, nihayet oturup dinlenmek ve sonunda selam ve esenliğe ermek ve o anda gaybdan şehadet(görünürlüğ)e geçerek, şehadet getirmek gibi ruhî, bedenî büyük bir nizam ve intizam ile bir miraçyapar.

Hiç şüphesiz bu ulvî manzaralar içinde nefisler, zahir(dış) ve batınlarında(içlerinde) kaybetmek üzere bulundukları düzeni yeniden temin ederler. Sabırdaki acılıkları da unutur veya hafifletirler ve bütün bunlar ilâhî yardımın celbine aracı olur. Darlıktan patlayacak dereceye gelen o fena nefisler kuvvetlerini, itimatlarını arttırırlar, sıkıntı zamanlarının kolaylıkla geçmesi için imkân bulurlar ve fazla olarak ayrıca bir saadet zevki, bir bahtiyarlık duyarlar, bir ruh kazanırlar ve bu sayede yalan dolan, karıştırma, hakkı gizleme, aldatma, aldanma, düşmanlık, tecavüz gibi zilletlerden, düşüklüklerden kendilerini kurtarırlar ve o yüzden gelecek çirkin menfaatlere tenezzül etmeksizin sonunda ilâhî yardımın büyük tecellilerine ererler.

Evet, ama bu sabır, bu namaz, böyle yardım dileme kolaymı?

Şüphesiz bu da kolay değil, ağır ve büyük bir iştir ama ancak “hâşiîn”e(Allah’tan layıkıyla korkan ve başını öne alıp düşünen saygılı kimselere) ağır gelmez, hatta zevk verir, meleke(alışkanlık) olur.

Namaz ancak Allah’a asi olan ve Ahiret gününe inanmayanlar için “zor”dur. Gönülden gelerek Allah’a itaat eden ve bir gün Allah’ın huzuruna döndürüleceğine inanan kimse için ise, namaz zevkli bir görevdir; hatta onun için, farz olan namazı terk etmek zor bir iştir(Tefhimü’l-Kur’ânFî Zılâli’l-Kur’ân).

Rabbim, bu bilinçle oruçtutup namazkılarak, ülkemizde ve Filistin başta olmak üzere tüm İslâm âleminde ilahi yardımlara nail olmayı biz müminlere nasip eylesin. Âmin.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

1 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

2 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

6 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

6 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

7 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

8 saat ago