Dr. Vehbi KARAKAŞ
Kaplıcada farklı yerlerden gelmiş insanlara ahiretin varlığını izah ve isbat etmeye çalışıyordum. Dinleyenlerden biri birden atıldı: “Ot gibi bittik, ot gibi iteceğiz.” Dedi. Bu sözüyle herhalde beni susturmak ve benim söylediklerimi çürütmek istedi. Bakışlarımı adama çevirdim. Hiç kızmadan:
-Ot olsaydınız size hak verecektim, ama siz ot değilsiniz ki. Kaldı ki ot dahi olsanız, yine dirileceksiniz. Hangi ot itti, yani toprağın altına girip kayboldu da bitmedi? Ekilen çürümekte, çürüyen dirilmekte.
Ot gibi basit bir varlık çürür, dirilirse, senin gibi bir sultan, senin gibi mükemmel bir varlık çürür de dirilmez mi? Öldükten sonra dirilişi anlamakta zorlanıyorsanız şu bahar mevsimindeki dirilişe bir bakın lütfen. Her gecenin bir sabahı ve her kışın bir baharı olur da ölen insanların bir sabahı ve bir baharı olmaz mı? Toprağın altında gülün tohumunu kaybetmeyen Allah, toprağa düşen insanı kaybeder mi?
Toprak, öyle mübarek bir nimet ki oraya yaşlı giren genç çıkıyor, eski giren yeni çıkıyor, az giren çok çıkıyor, ölü giren, diri çıkıyor. Toprağa ne girdi de daha mükemmel çıkmadı? Toprağa atılan buğdayı çürütüp başağa dönüştüren Allah, tavuğun altında yumurtayı çatlatıp civcive dönüştüren Allah, çiçeği arının karnında bala dönüştüren Allah, samanı, otu, ineğin karnında süte dönüştüren Allah, ölen ve toprağa verilen insanı hiç zayi eder mi? Bu gücün sahibine hiç ölüleri diriltmek zor gelir mi?
Haşir sabahında ve mahşer baharında Allah’ın izniyle dirileceğiz. Bunda şüphe yok. Sadece dikkat etmemiz gereken şudur: Aman dikkat! Toprağa diken olarak düşmeyelim, gül gibi düşelim. Ebucehil gibi, Firavun gibi, Karun gibi, Nemrut gibi değil; sadakat timsali Ebubekir gibi, adalet timsali Ömer gibi, haya ve edep timsali Osman gibi, ilim ve kahramanlık abidesi Ali gibi (ra) düşelim. Çünkü gül olarak toprağa giren gül olarak kalkacak, diken olarak toprağa giren de diken olarak kalkacaktır. Allah Teala, hepimizi gül gibi yaşayanlardan eylesin.
Beni uzaktan dinleyen, soğuk duran insan bu izahlarımızdan sonra yaklaştı, yaklaştı, dost oldu. Her insan da gül olma kabiliyeti var. Yeter ki yaklaşmasını bilelim. Peygamberimiz de (sav) Vahşi gibi bir dikeni, yahşi bir gül yapmadı mı? Hz. Hamza’yı (ra) şehit eden adamı, sahabe-i kiramdan biri haline getirmedi mi?
Selam ve sevgiler olsun bu satırları okuyan, yayınlayan, yorum yapan ve paylaşan güllere.
…
Üstadım! Ölüm ve yeniden diriliş bu kadar mı güzel anlatılır?
Selamlar!