Rabbimizin lütfuyla uzun yıllar içinde edindiğimiz, az da olsa değerlendirilecek bir miktar birikimimiz vardı. Devletimiz ve özel sektörümüzün dövizle borçlanmasından ve de dış düşmanlarımızın ekonomik entrikalarından kaynaklanan döviz depremi bağıra bağıra geldi. Bir finans kurumu ile bağlantılı olmamıza ve uyarı almamıza rağmen dövize yönelmedik. Hayatım boyunca topluma zulmederek kazanmaktan şiddetle kaçındığım için üzülür gibi olduysam de fazlaca etkilenmedim. Rabbim tarafından dövize yönelmekten korunduğum için de Ona hamd ettim.
Rabbimizin Buyruğu ve Hz. Şuayb’la Uyarısı
Yüce Rabbimiz Kur’ân’ında malları aramızda para-ihale oyunları, faiz, rüşvet, karaborsa, işçiyi ve işvereni sömürü ve fuhuş-içki endüstrisi gibi batıl yollarla yememizi şöylece yasaklıyor:
“ Ey inananlar, aranızda, mallarınızı batıl yollarla haksız yere yemeyin, ancak karşılıklı bir uzlaşmayla yapılan meşru alış–verişle yiyebilirsiniz. Sakın ha (batıl yollara girerek) canlarınıza kıymayın. Şüphe yok ki Allah, size pek merhametlidir.
Ve kim haddini aşarak zulmedip malları batıl yollarla yemeye ve canlara kıymaya kalkışırsa onu ateşe sokarız ve bu, Allah’a pek kolaydır.” (Nisa 4/29-30)
Paraların /Malların Değerlerini Düşürmek
Bir de Şuayb peygamberimizin diliyle uyarılıyoruz. Rabbimiz insanların paraları ve mallarının değerlerinin düşürülmesini yasaklayarak şöyle buyurur:
“ Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı gönderdik. O da onlara şöylece öğüt verdi : Ey kavmim! Allah’a ibadet edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur. Size Rabbinizden görev yükleyici açık belgeler gelmiştir; artık ölçüyü, tartıyı tam yapın, insanların mallarını değersizleştirmeyin. Dengelerin kurulmasından sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Eğer inananlar iseniz bu emirleri ve yasakları uygulamanız sizin için pek hayırlıdır. “ (Araf 7/85)
İnsanlarını paralarının /mallarının değerlerinin düşürülmesi ve alıcı güçlerinin zaafa uğratılması, İslam’a inananların kaçınması gereken ağır bir zulümdür.
Yukarıda açıklanan Kur’ânî ölçüler ışığında bakıldığında, bazı gelişmeleri fırsat bilip dövize yönelerek kazananlar gerçekten kazandılar mı? Şeklen kazandılar ama topluma zulmettikleri için yıkıcı profesyonel oyuncuların manen kaybettikleri söylenebilir? En doğrusunu Allah bilir.
Ben dövize yönelmediğim için mutluyum ama muhteris profesyonel oyuncular dışındaki halk kesimi dövize yöneldiği için mazur görülebilir.
Zarar Vermek ve Zarar Görmekten Korunmak
İslamî bir düzen içinde yaşamıyoruz. Mümin insanlar zarar vermekten korunmak gibi gibi zarara uğratılmaktan da korunmakla yükümlüdür. Paranın/ malın korunması, uğrunda can bile verilebilir bir cihaddır. Peygamberimiz, “ Malının korumaya çalışırken öldürülen kişi şehiddir,” buyurur. Bu sebeple kişinin malını korurken öldürülmesi şehitlik ve Cennete girme sebebidir.
Ülkemizi koruyalım, milletimizi ve ekonomik refahımızı düşünelim de kişisel menfaatlerimizi de mudarebe sistemi, altın, gayr-ı menkul ve helâl hisse senedi alımı gibi yollarla koruyalım. Böylece gavur menşeli veya gavurlaşan ekonomik sistemimizden kaynaklı Döviz depremlerinin yıkımına uğramayalım. Aslında korunmamamız gerekenin kanımızı emen sistemimiz olduğunu bilelim,
Burada sormadan edemiyoruz: faiz indirme kararını alan hükümetin, kararını Merkez Bankası aracılığıyla açıklamadan, oluşabilecek döviz depremi konusunda halka uyarıda bulunması ve yıkıcı profesynel oyuncuları manen tehdit ederek engellemesi gerekmez miydi
Hulasa…
Hiçbir alanda İslam’sızlığın belası bitmez. Materyalist eğitim ve borca dayalı para sistemi ve faize dayalı ekonomik düzenin belaları ise hiç bitmez. Bunlara, bir taraftan doğrudan ve dolaylı aşırı vergi zulmü ve diğer taraftan asgari ücret sefaleti ilave edilirse, hiç mi hiç bitmez.
Zalim kişi, kurum ve devletlere karşı Rabbimiz yardımcımız olsun. “Bir bela bin nasihatten daha etkilidir” demişler, dileriz bu döviz depremi Hak düzene dönüş bilincimizi artırma, İslami ölçülere göre kendi paramızı üretme vesilesi olur.
Ali Rıza Demircan