İslam’ın güzelliğine gölge düşürmek için sosyal medya da alabildiğine kullanılıyor. Bu günlerde tartışılan ve kabul veya red edilmesi konusunda hadis uzmanlarını da çelişkiye düşüren bir hadis rivayeti gündemde.
Önce gündeme getirilen ve Aziz Peygamberimizle irtibatlandırılan hadisi görelim:
“Bir adam Hz. Peygamber’e gelir; “benim eşim kendisiyle zina etmek isteyeni geri çevirmiyor. Ne yapmalıyım?” der. Hz. Peygamber de: “Onu boşa!” buyurur. Bu öğüdü alan adam; “ iyi de onu seviyor, onu bırakamamaktan korkuyorum” deyince Hz. Peygamber de şöyle buyurur:
“Öyleyse ondan bu durumda iken faydalan” (Ebu Davut, Nikah 4)
Önce soralım: Biz, bu hadisi Kutu-i Sitte’den Ebu Davud’da rivayet edildiği için dinen-ahlaken ve ilmen kabul etmeye mecbur muyuz?
Değiliz, aslında Kur’ân ile bağlantısı kurulamayan veya aykırılığı tespit edilen hiçbir hadisi kabul etmeye mecbur değiliz. Etmemeliyiz de. Ancak anlamaya çalışmamıza ve izah edebiliyorsak kabul etmemize bir engel de yoktur.
Bu hadisi yıllar önce ilk defa okuduğumda yadırgamış ve reddeder gibi olmuştum ama şimdi anlamaya çalışıyorum.
İslam’da evlilik, boşanma ve miras gibi konular Rabbimiz tarafından Kur’ân’da gereğince açıklanmıştır. Bu konularda sanıldığı gibi pek çok değil, açıklık getirici bir kaç hadis vardır. Peygamberimizin söz ve mâna olarak Allah’ın kitabı Kur’ân ile çelişecek söz söyleme hakkı zaten yoktur. Çünkü onun ana görevi de Kur’ân’a uymaktır. (HakKa 44-46; Yunus 15; EEn’am 106))
Şimdi bir an için olsun bu olayın yaşandığı süreçte Kur’ân’ın cezaî olanları dahil ilgili hükümlerinin bütünüyle indirilmiş olduğunu kabul edelim.
Karısı zina eden ve bunu görgüye dayalı olarak bilen bir mümin ne yapabilir? Görelim:
a.) Kur’ân ve Sünnet kurallarıyla yönetilen İslam Toplumu’nda tek taraflı boşama hakkını kullanarak karısını boşayabilir? (Talak 1-2; Bakara 228)
b.) Yargıya baş vurur ve Bakara 241’de işret edilen boşama tazminatını ödemeden LİAN/ lanetleşme yoluyla ve hakim kararıyla karısından ayrılmak isteyebilir. (Nûr 6-7)
Hadisimizdeki kişi karısına, karşı bu haklarını kullanmamıştır. Kullanamayacağını ve niçini de beyan beyan etmiştir.
Bu durumda Peygamberimizin karısının zinasından şikâyetçi bu kişiye verebileceği emir veya öğüt, karısını boşaması olabilirdi. O da bunu yapmıştır.
Kur’ân’da zinanın nikâhı düşüreceğini gösteren açık bir hüküm yoktur. Nûr suresinin üçüncü ayeti, ihsan/zinadan beri olmak şartı sebebiyle ancak evliliğin kuruluş aşamasında bir engel olarak görülebilirse de mevcut olan nikâhı düşürücü değildir. Düşürücü olsaydı Peygamberimiz kişinin sosyal konumuna ve çocuklu olup olmadığına bakmaz, karısından ayrılığına hükmederdi.
Aziz Peygamberimiz, yetkisini aşmak olacağı için kişiye zinacı karısını öldürmesini veya sokağa atmasını söyleyemeyeceğine göre “Öyleyse ondan bu durumda iken faydalan” demekten başka gösterebileceği bir yol yoktur.
Kur’ân ve Sünnet ahkâmına tabi toplumda böylesi bir durumda kişilerin veya resmi kurumların ancak tebliği/öğüdü devreye girebilir. Dört şahidin tanık olabileceği şekilde açıktan zina yapılması durumunda ise Nur 2 de Rabbimizin emir buyurduğu “bir topluluk önünde yüz sopa vurulması“ cezası uygulanır.
Sonuç olarak söyleyebileceğimiz şudur:
Kadın eşi kıskançlığı İslami imanla irtibatlandıran ve eşin haklarına saygılı meşru kıskançlığı ile iftihar eden Peygamberimizin özel ve özgün nitelikli bu hadiste şanına gölge düşürecek bir durum yoktur. (Buhari Nikâh 107,; el-Camis—Sağîr, el—Ğayretü…)
Yaşadığımız dönemde ve toplumda karısı zinacı konumda olabilecek ve bu durumunun bilinmesi itibar kaybına sebebiyet verebilecek kişiye, her hangi bir ahlâkçının sunabileceği daha faziletli bir öneri var mıdır? Biz düşünemiyoruz.
Zinayı suç ve haklara saygılı kıskançlığı erdem olmaktan çıkaran seküler/laik kara yaşamlılar için her hangi bir öneri söz konusu bile edilemez.
Öteden beri tekrarladığımız genel bir hakikati burada bil vesile ama incelediğimiz olay ve konudan bağımsız olarak tekrarlamış olalım:
İslam karşıtlarının eleştirip yerdiği konuların çoğu, onu ihtişamı ve güzelliğini yansıtan konulardır.
ALİ RIZA DEMİRCAN
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, kamuoyunda infial yaratan "yenidoğan çetesi" soruşturmasına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. A…
Ebu'l Fesile isimli sahabi şöyle anlatıyor: Hz. Peygamberin ırkçılığa karşı çıkması üzerine bir gün ona…
İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları, bölgedeki gerilimi artırmaya devam ediyor. Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırılarda hayatını kaybedenlerin…
Cenab Şahabeddin “Akıl yaşta değil baştadır amma aklı da başa getiren yaştır,” der. Doğrudur. Çünkü…
Dünyanın en büyük zeytinyağı üreticisi fiyatların yarı yarıya düşebileceğini bildirdi Geçen yıl dünyanın en büyük…
Dünyevîleşme, sekülerizm kavramının Türkçe karşılığıdır. Her ne kadar farklı tanımları yapılsa da dünyevîleşmeyi, genel hatlarıyla…
View Comments