Pınar Gültekin’in Katledilmesi Üzerine, Gerçek Katil Kim?

Gün geçmiyor ki bir insanın haksız yere öldürülmesi, toplumun gündemine bomba gibi düşmesin. Kadına şiddetin ölümle sonuçlanması, Pınar Gültekin olayında bir kez daha bütün milletimize derinden üzmüştür.

Bazı siyasilerin bu konuyla ilgili kendilerini zorunlu hissederek; yaptıkları açıklama niyetinde ki tweetlerini gördüğümde, samimiyetsizliklerinin paçalarından aktığını, kelimelerin içeriksizliği ile kalplerindeki gerçek sorunu görememek körlüğü ile nasıl örtüştüğünü gördüm.

Evet, üzüldüklerini beyan ediyorlar. Ne kadar üzüle bilirler ki…

Katledilen Pınar Gültekin’in annesi kadar üzülebilirler mi?

Babası kadar, kardeşi kadar üzülebilirler mi?

Gerçek üzüntü sahiplerini dinlemek lazım. Onların gözyaşlarını görmek lazım. Sesine yansıyan yürek acılarını hissetmek lazım. Çıkmışsın sosyal medyada bir paylaşım yapmışsın. Ne kadar üzüldüğünü ifade etmişsin. Yalan… Kocaman bir yalan.

Bu katillerin çok rahat bir şekilde insan öldürmesi, ceza olarak onlara ölümün gelmeyeceği inancındandır. Öldürdüğü an kendisinin de öldürüleceğini bilse, o zalim ve kirli elleriyle o insanı öldürmeye cesaret edemez. Öldürmeye cesaret edenler, bilse ki ben öldürdüğümde ben de darağacında sallanacağım, o zaman öldürmeye niyetlenen her cani, bu işten vaz geçecektir.

Şimdi, sözü bir yere getirmek istiyorum. Katillere cesaret veren, insanların öldürülmelerine büyük katkıyı sunarlar, mecliste yasa yapanlardır. Partisine karşı kayıtsız şartsız itaat edip, bu konuyu gündeme getirmeyen milletvekilleridir.

Peki, milletvekilleri korkak mı?

Birebir yaptığımız görüşmelerde, idamın gelmesi gerektiğini söylediği halde, genel başkanından mı korkuyor? Peki, partisinin genel başkanı kimden korkuyor? Şimdi, Pınar Gültekin’in katledilmesini, yine ağızlarında, grup konuşmalarında sakız edecekler.

Olayı kınayacaklar. Ama çözüm önerebilecekler mi?

Hayır.

Çünkü onlar, batı kültürünü mutlak manada doğru almış, katilin yaşam hakkı olduğuna inanan, bir siyasi anlayışı devam ettirecekler. Onların, sözüm ona üzüntü beyanları, bedel ödettirmeye gelince; kırk kez düşünüp, katilin yaşam hakkının, insan hakları olduğunu söyleyecekler.

Şimdi soruyorum, be Allah’tan korkmazlar!

Öldürülen bu insanın, insan hakları nerede? Kim onun hakkını alacak?

Koyduğunuz yasalar, katillere cesaret verir nitelikte. İçeri atacaksınız ve bu milletin vergileriyle başına bekçi tutacaksınız. Bir de o caniyi içeride milletin vergileri ile besleyeceksiniz. Aklıma 15 Temmuz’da bu milletin üzerine; uçaktan, helikopterden kurşunlar yağdıran, insanlarımızın cesetlerini parçalayan zalim katiller geldi. Bu zalimler darbeyi gerçekleştirmiş olsaydı, sokağa çıkıp darbeye karşı mücadele veren o halkın, öldürülen insanları, devlete karşı gelen halkı isyana teşvik eden kişiler olarak lanse edilecekti. Şimdi, bu zalimlerin de döktüğü kanlar yanlarına kar kaldı. Neden? Hangi adaletten bahsediyorsunuz!

Millet aylarca idam istediğini, bunların asılması gerektiğini meydanlarda, sosyal medyada televizyonlarda, sürekli gündeme getirdi. Cumhurbaşkanı “önüme gelirse onaylarım” dedi. İdam yasasının, Cumhurbaşkanının önüne gitmesini engelleyen neydi? O koltuklara oturmaya devam etsinler diye, canlarını veren o şehitlerin yakınları ile birlikte, idam isteyen milletin sesini duymayan kimdir?

Sizin için öldüler ve siz hala koltuklardasınız. Ve siz, aklınız sıra Avrupa’ya karşı sadakat olarak gösterdiğiniz bağımlılığınız yüzünden idamı getiremiyorsunuz. Mevcut yasalar olduğu sürece öldüren asla öldürülmeyecek. Bunu bilen katiller de öldürmeye devam edecek. Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Desteci, 15 Temmuz’daki halkımızı katleden zalimler için, idam istemiyle verdiği meclisteki yasa teklifinin geri çevrilmesini kim sağladı?

CHP evet mi dedi? İyi Parti evet mi dedi? AK Parti evet mi dedi? MHP evet mi dedi? HADEP malum…

Kanları dökülenlerin nasılsa kanları döküldü. Öleni geri getiremeyiz, kalan sağlar bizimdir mi dendi? Şimdi, Pınar Gültekin’in öldürülmesi ile ilgili, hala siyasilerin idam istemeyişinin nedeni nedir? İdamın, farklı şeyler içinde kullanılarak istismar edileceği gibi saçma sapan iddialar ortaya atarak, haksız yere öldürülen insanların hakkını yiyen sözde hukukçular bu ülkede maalesef çok.

 Bir katili hapisten çıkartıyor, sokakta gezerken gözüne kestirdiği genç bir kardeşimizi öldürüyor. Şimdi çıkmış, yine bir kadını bir katil öldürüyor. Sizde siyasi olarak, üzüldüğünüzü söylüyorsunuz. O çok güvendiğiniz İthal ettiğiniz yasalarla, kadını koruyan bildiniz mi? Avrupa’nın size öğrettiği akılla, size dayattığı yasalarla, kadını koruya bildiniz mi? O yasalarla katiller, ancak cesaret almakta. Bundan dolayıdır ki her geçen gün bu tip vakaların arttığına şahit oluyoruz.

 Şimdi bu olay, toplumun her kesimini üzdüğü muhakkak. Ama çözüm önerilerine baktığınız zaman, hepsi adaletsizliği su gibi içmişler. Adaletsizlik konusunda adeta hepsi narkozlanmış. Laik kesim öyle. Liberal kesim öyle. Sözde İslamcı ılımlı demokrat kesim öyle. Katilin yaşam hakkı konusunda ittifak ediyorlar. Katledilen için, bir üzüntü yetiyor, yazık…

Şimdi bu konuda idamın gelmesi gerektiğini düşünen herkese açık bir davetim var. Gerçekten bu konuda sizler samimi iseniz, ayrılmaz bir bütün olarak, idamı isteyen bir sosyal hareket başlatalım. Bu tip konularda, haksız yere bir insanı öldüren idam edileceği konusunda, halka taahhütte bulunan siyasi partiyi desteklemeye davet ediyorum. Aynı zamanda idam yasasının düzenlenmesinde, karar verici olarak öldürülen kişinin ailesi olması gerektiğini de ifade etmek isterim. Toplumu korumak istiyorsanız; bir insanı öldüren bilmelidir ki, kendi de öldürülecektir.

Bu şekilde katili değil, toplumu korursunuz.

Diyanet’in bu konuda açıklama yapmasını bekliyoruz. Allah bu konuda ne diyor? Bütün ilahiyat fakültelerimizin bu konuya eğilmelerini istiyoruz. Türkiye’de ne kadar cemaat varsa bu konuya eğilmelerini istiyoruz. Aklıselim hukukçularımızın, idamı tekrar gündeme getirmesini bekliyoruz. Toplumun itibar edilen bu kurumları, bu konuda artık sessiz kalamaz. Bize, bu konuda Allah’ın hükmü neyse onu açıklasınlar. Siyasiler; diyanetin, ilahiyat fakültelerinin ve kanaat önderlerinin oluşturmuş olacağı güçlü kamuoyu inanıyorum ki dikkate alacaktır.

Kısasta sizin için hayat vardır.

Hiç kimse Allah’tan daha iyi bilemez.

Selam ve dua ile

Yunus EKŞİ