Makale

POST-MODERN HAYATIN GÖLGESİNDE KADİR GECESİ

Kapitalizm ile nefes alıp feminizm ilkeleri ile verdiğimiz bir dönemde daha, “Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesine” ulaşmanın heyecanını yaşıyoruz. Dinimizin prensiplerinin, hayatımızın hiçbir alanına karıştırılmadığı, “Ben Müslüman’ım ama şeriata karşıyım” diyenlerin çoğaldığı, ukala bir söylemle “Tamam kardeşim din işi ayrı devlet işi ayrı” denildiği bir ortamda, Kadir gecesini idrak edeceğiz.

Bir Müslüman için ne acı bir durum…

Peygamberimiz (sav) tarafından Ramazan gecelerinin son on gününde aramamız tavsiye edilen bu mübarek geceye ulaşmanın sevinciyle birlikte, camilere koşacak, sakalı şerifleri ziyaret edecek, tövbe istiğfarlar getirecek, tesbih namazları kılacak ve böylece Kadir gecesini kutlayacağız.

Kutlayacağız da…  Kaçımız “Kadir gecesinin ne olduğunu” idrak edebileceğiz? Biliyorsunuz bir şeyi kutlamak başkadır, idrak edip özümseyerek kutlamak daha başkadır…

Ayeti Celilenin ifadesi ile “Bin aydan daha hayırlı olan” ve Peygamberimiz (sav)’in hadisi şeriflerine istinaden Ramazan ayının 27. Gecesi olduğu rivayet edilen Kadir gecesinin, Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı gece olduğu idrakiyle, ertesi günü sabah kalktığımızda, Kur’an ve Sünnetin hayatımıza müdahale etmesine ne kadar izin vereceğiz? Yine yüce kitabımızın tabiri ile “Bizi karanlıklardan aydınlığa çıkaracak olan” Kuran-ı Kerim’in, hayatımızı aydınlatmasına, bizleri aydınlığa çıkarmasına ne zaman ve ne kadar müsaade edeceğiz?

İnsanlığın kanını emen Faizli sisteme savaş açmayacaksak, feminizmin bizlere dayattığı ve hala yürürlükte olan süresiz nafaka zulmüne dur demek için bayrak açmayacak mücadele etmeyeceksek, huzur evlerine terk ettiğimiz anne ve babalarımızı oralardan alıp evimizin başköşesine oturtmayacaksak, eşimizi çocuklarımızı ve torunlarımızı Peygamberimiz (sav) gibi sevip başlarını okşamayacaksak, yapmış olduğumuz ibadetlerimiz “Ramazan getirdi, bayram götürdü” cinsinden olacaksa, Bayrama erişeceğimiz bu günlerde gerçek manada bir yetim bir öksüz başı okşamayacaksak, malımızın zekatını tam olarak hesaplayıp ihtiyaç içinde olan insanları sevindirmeyeceksek, “Bin aydan daha hayırlı olan” Kadir gecesinde” alnımızı secdeden kaldırmasak dahi, gerçek manada Kadir gecesini idrak edemeyeceğimiz, Kuran’i bir gerçektir.

Mukabele programlarında okuduğumuz ve dinlediğimiz Kur’an-ı Kerimleri duvara asıp bir daha ki sene Ramazan ayına kadar indirmeyeceksek, Kur’an-ı Kerim’in mealini, yüce Rabbimiz bize ne buyuruyor diye bir kere dahi merak edip okumayacaksak, aşklı meşkli, aldatmacalı ve cinsel içerikli film ya da dizileri seyretmeye devam edeceksek, gönül kırmaya devam edecek kul hakkına dikkat etmeyeceksek, hala kapı komşumuza selam vermeme ve hal hatır sormama konusunda ısrar edeceksek, yüce rabbimizin üzerimize sağanak sağnak yağdırdığı nimetlerine şükretmeyeceksek; ne yaparsak yapalım “O gece rabbimizin izni ile yeryüzüne inecek olan Cebrail (as)’ın ve melekelerin” kanatlarının altında dua ve tövbe ederek sabahlama fırsatını kaçıracağız demektir…

Geliniz idrak edeceğimiz Kadir gecesini milat kabul ederek idrak edelim. Post-modern hayatın debdebelerini bir tarafa bırakıp hayatımızın merkezine Kur’an ve sünneti alarak yaşantımızı bu minval üzere şekillendirelim. İslam’ın bizi Karanlıklardan aydınlığa çıkaracağını, diğer bir ifade ile post-modern hayatın bütün pisliklerinden arındıracağı bilinciyle bu mübarek geceyi idrak ve ihya edelim. Kadir gecesini “Kuşkusuz bu Kur’an en doğru olana iletir; dünya ve âhiret için yararlı işler yapan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.” (İsra 9) ayeti kerimesinin aydınlattığı yolda yürüme azmiyle kutlayalım.

Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı Ramazan ayına veda etmenin hüznünü yaşarken, yüce rabbimizin “ İşte kitap; onda asla şüphe yoktur. O, günahtan sakınanlar için bir rehberdir.” “Bakara 2) ayeti kerimesinin yüceliği ve de güzelliği ile Kadir gecesine ulaşmanın, bir Müslüman olarak onurunu yaşayalım.

Post-Modern hayatın bize sunduğu nefsimize hoş gelen cazibeli hayata inat, yüce rabbimizin rızasını kazanabileceğimiz hayatı tercih ederek Kadir gecesine kavuşalım. Ne buyuruyordu yüce rabbimiz KADİR SURESİNDE:

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.
1- Biz o (Kur’ân)nı Kadir gecesinde indirdik.
2- Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin?
3- Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
4- Melekler ve Ruh (Cebrail) o gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler.
5- O gece, tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selâmettir.

Bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinin, kadir ve kıymetini tam manasıyla idrak edebilmek duasıyla, selam, saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum.

KADİR GECENİZ MÜBARAK OLSUN!

Şaban DOĞAN

 

 

 

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

7 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

8 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

12 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

12 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

14 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

14 saat ago