Prof. Dr. Muttalip Kutluk Özgüven: Basın Açıklaması

Bir yıldır düzenli her Salı gecesi konuğu olduğum televizyon kanalında 12.5.2020 tarihli 3 saatlik süren konuşmalardan 3 dakikalık bölüm bağlamından koparılıp, infial uyandırmak amacıyla montajlanıp, tarafımdan söylenmemiş, yazılmamış, hatta altına beğeni dahi yapılmamış suç teşkil eden metinler eşliğinde belirli hesaplarca sosyal medyada bir algı operasyonu başlatılmıştır. Cümlelerin önü-arkası kesilerek, sesleri itici kılmak için akışı hızlandırılarak, devam eden kısmında yanlış anlama önleyici vurgular silinmek yoluyla başta kadınlarımız olmak üzere toplumumuzda öfke ve infial hedeflenmiştir. Montaj videonun hemen devamında kesilen kısımda hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde günümüz toplumu için 18 yaş altında evliliğe şiddetle karşı olduğumu, çünkü bunların çocuk olduğunu şu sözlerle vurguladım: “İlk ben karşı çıkarım 15 yaşında birinin evlenmesine! AMAN! Çünkü zihnen hazır değil! Şu anda çocuk! 18 yaşındaki de!” Hatta hemen ardından üniversite çağındakilerin de evlenmemesinin en iyisi olacağını söylediğim bölüm de kesilerek çocuk evliliğine teşvik olduğu zannı oluşturulmaya çalışılmıştır.Konuşmada kullandığım Süperkadın’ın Supergirl/Superwoman çizgi roman karakteri, ırk kelimesinin demografik grup,  rejenerasyon ifadesinin hücre yenilenmesi, vücut mükemmelliğinin tıbbi yönü nedeniyle yaradılışa hayranlık, doğum yaşı belirlenmiş olmasının da doğanın belirlediği sadece biyolojik uygunluk olduğu, bunun aklen-ruhen tamamlanması gerektiğini bildirmem çok açık ve netken, maksatlı metin ve haberlerde “kadın süpermiş”, “12 yaştaki çocukları beğeniyorum”, “vücutları bana zevk veriyor”, “doğurmanın en iyi zamanı 12” gibi bana ait olmayan canice ifadeler infial oluşturmak amacıyla açıklama metinlerine eklenmiş, hemen öncesinde kimsenin çocukları evlenmeye zorlayamayacağı ifadem kayıtlarda varken 3 saatlik programdan cımbızlanarak üretilmiş montajda ve bunu servis eden iğrenç metinlerde çocuk istismarı ve suç algısı oluşturulmuştur.

Çalıştığım sürenin büyük bölümünde Rektör Danışmanı olarak kritik süreçlerine katıldığım, Etik Kurul üyeliği yaptığım İstanbul Aydın Üniversitesi, önceden bilgisi olduğu kayıtlarla sabit bir yıldır katıldığım programın benden kaynaklanmayan montajıyla oluşan sınav/seçim dönemi imaj kaybı endişesini 16.5.2020 günü savunma almadan, iletişime geçmeden, çalışma hayatında hiç soruşturma açılmamış olan şahsıma aynı gün aynı nedenden dolayı hem 3 ay uzaklaştırma hem haksız yere işten çıkarma kararıyla, tebligat yerine gelişmeleri medya yoluyla bildirerek, e-posta erişimlerimi keserek, savunmamı sağlayacak verilere ve son iki yıllık bilimsel araştırmalarıma el koymuştur. Yöneticilerin iddialara meşruiyet zemini kazandırdıkları beyanlarını Türk ve yabancı basına sürekli yollamaları sonucu, üniversite kendi kıdemli elemanına yönelik kampanyanın merkezi haline gelmiş, sosyal medyadaki sayısız mesnetsiz haberden biri olarak kalacakken saygınlaştırılmış, dünya basını dahil gündemde tutulmuştur. Ahmet Hakan’ın linç kafilesine katılarak suç hükmünü vermesi, gazetecilerin konuşmanın kaynağına bakmayıp benimle temasa geçmeyip infazda bulunması, muhalefet partilerinin gündemi yakalamak amacıyla servis metinlere dayalı RTÜK ve savcılığa suç duyuruları, bir kentte aleyhimde sokak gösterileri, şahıslarca kişiliğimle ilgili spekülasyonlar, bir anonim kullanıcının çok sayıda yayınımdan birinin çalıntı olduğu yalanı,  konularımı bilmeyen bir üçüncü şahsın buna dayanarak profesörlüğü hak etmediğimi ilan etmesi, tabip odaları ve derneklerin konuşmamın bütününü incelemeden konuya müdahil olması, Milli menfaatlerimize düşman ideolojik örgütlerin savcılığa baskı yapacak ortamı tehditle oluşturmaya çalışması gibi katılımlar bu yargısız infazın baş unsuru olmuşlardır.

Programın uzun sürmesi ve Ramazan kaynaklı yorgunlukla bazı benzetmelerin itici olduğunu kabul etmekle birlikte erişime açık konuşmam incelendiğinde geçmiş uygarlıklarda küçük yaşta insanların büyük işler başardığından yola çıkarak, eğitim sistemi bugünkünden ileri bir teknoloji ütopyasında gelecekteki yaşamdan bahsedilip bugün 23 yaşına kadar üretkenliği bulunmayan gençliğin uzak gelecekte yeni teknolojilerle hızla ekonomik üretime katılımı önerilmiştir. Günümüzdeki çocuk evlilikleri ve çocuk istismar suçu anlamı çıkarılmaması özellikle vurgulanmış, suça özendirme yapılmamıştır. Konuşmam kötü niyetli taktiklerle bağlamı ve amacı dışına saptırılmış, şahsıma ait temel hak ve hürriyetlere tecavüz edilmiştir. Yapılmış olan çarpıtma, asılsız haber ve paylaşımlar nedeniyle bu linç kampanyasına katılan kişi ve kurumlar hakkında yasal yollara başvurulacaktır. Yaşamın devam etmesi, konuşma haklarının engellenmemesi için tarafıma yönelik saptırılmış, bağlamından çıkarılmış montaj videolar ve ilintisiz açıklama metinleriyle sürdürülen yargısız infaz ve karalama kampanyasının sona erdirilmesini Aziz Milletimiz, siyasetçilerimiz ve medya kuruluşlarımızdan bu gergin dönemde istirham ediyorum. Kamuoyuna saygılarımla duyurulur.

Prof. Dr. Muttalip Kutluk Özgüven