Türkistan’da bu sıralar gündemi yoğun bir şekilde doğalgaz ve enerji meseleleri meşgul ediyor. Geçtiğimiz haftalarda Türk Devletleri Teşkilatları organizasyonu ile Türkiye’nin öncülüğünde düzenlenen kurultaya karşı hamle Putin’in ekonomik işbirliği üzerinden yaptığı ekonomik toplantı ile geldi. Bişkek’te gerçekleşen Avrasya Ekonomik Birliği’nde Ermenistan’ın olması da bir hayli düşündürücü idi.
Türk Devletlerinin bağımsızlıklarını kazanmasının ardından yakınlaşmasına müteakip, Rusya’nın her zaman bu ilişkilere yakın bir konumda gözetleyen ve denetleyen bir üst otorite tavrıyla yaklaşması meselenin vahametini bizlere göstermekteydi. Rusya Ortaasya’da kendi projelerini gerçekleştirmeyi her zaman birincil hedef görmektedir. Hatta Rusya, kendisinin olmadığı bir Turan hayalini kendince Türklere bahşetmemektedir(!). Öte yandan kendisi Türkiye’nin Türk Birliği/Turan hedeflerine paralel bir takım projeleri hem kendi kamuoyuna hem bölge halkına başarılı bir şekilde benimsetmiş gibi görünmektedir
Rusya’nın Ortaasya Politikası son zamanlarda nüfuz kaybı sebebiyle eleştiriliyor olsa da gerçekte Putin’in hamleleri sayesinde yani ekonomik ve kültürel işbirlikleriyle hareket alanına hala sahip olduklarını göstermektedir. Avrasya Ekonomik Birliği’nin temel gündemi doğalgaz iken, enerji politikaları çerçevesinde bir takım yüksek işbirlikleri yürürlüktedir. Rusya bütün bu politikalarını, Türkiye ile dostane ilişkiler içerisinde yürütmeyi sürdürmektedir. Hatta bu haftaki haber kaynaklarında Erdoğan’ın, Gazprom yöneticileriyle ( Aleksey Miller ile ) görüştüğü ve Türkiye’nin de bu projelere sadece seyirci kalmadığı Rus Medyasında ısrarla vurgulanmakta yani bir nevi Türkler de bu projelerin gözlemcisi ve destekçisi durumunda gösterilmektedir. Hatta uluslararası basın organları üzerinden Türkiye’nin, Rusya’dan gaz ihtiyacını tedarik ederken indirim de talep ettiğini iddia etmektedirler. Diğer yandan Rus Basınında da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Gazprom yöneticisi ile bir doğalgaz merkezinin kurulması için görüştüğü ifade edilmektedir.
Bişkek’teki toplantıda alınan kararların ardından olası restleşme ve anlaşmazlıklara karşı da Putin etkili demeçlerle sürece yönvermekte, politik izahlarla ve yöntemlerle işbirliğini güçlendirici adımlar atmaktadır. Örneğin, Özbekistan’ın çekimser durumunun hemen akabininde Putin’in söylemi; “Kazakistan ve Özbekistan işbirliğine hazır bir haldedir. İyi sonuçlar ortaya çıkacaktır.” şeklinde bir açıklama oldu. Hatta ortak bir gaz piyasası oluşturmaları için hiçbir olumsuz durumun olmadığını da belirtti. Bununla beraber vergi sisteminin düzenlenmesinin elzem olduğunu da vurguladı. “İki üç yıl içerisinde bunun olması muhal gözükmemektedir.” dedi.
Daha önce bildirdiğimiz üzere Kazakistan Cumhurbaşkanı ilk görüşmesini Rusya Devlet Başkanı Putin ile yapmıştı. Bugün de Türkmenistan Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov’un, Rusya’yı Türkmenistan’ın başmüttefiki ilan ettiği haberi geldi. Bütün bunlar Türk Dünyası Ülkelerinin, Rusya ile ilişkilerini diğer her şeyden (ve diğer her ülkeden) daha fazla ciddiye aldığını bize göstermektedir. Bütün bu gelişmeler aynı zamanda Afganistan, Pakistan (ve hatta kısmen İran) gibi yakın coğrafya ülkelerinde yaşanan ani rejim, zihniyet ve hükümet değişimlerine etki eden dış mihraklara da mesaj anlamını taşıyor.
Analiz Eden: Mehmet Turan