İki yıldan beri kültür, edebiyat ve düşünce alanında varlık gösteren, bu arada “Türkiye Yazarlar Birliği Elektronik Yayıncılık” 2022 yılı ödülünü kazanan İnsaniyet.net sitesi “Yedi Soruda Ramazan” başlığı altında şahsıma sorular yöneltmek lütfunda bulunarak düşüncelerimi öğrenmek istedi. İnsaniyet.net’e yayın hayatında başarılar dilerken, ilgili sorulara verdiğim cevapları siz okurlarımla da paylaşmak istedim:
1- ‘Ramazan’ denilince ne hissediyorsunuz?
Kur’an-ı Kerim’de adı geçen tek ay, “Ramazan” ayıdır. Ramazan kelimesi, bir görüşe göre, Allah’ın isimlerinden biridir; bu takdirde Şehru Ramazan, “Şehrullah” (Allah’ın Ayı) demek olur. Kur’ân’ın bu ayda (Kadir gecesinde) inmeye başlaması da bu ayı “Kur’ân Ayı” kılar. Ramazan kelimesinin ‘güz yağmuru’ demek olan “ramazıyyu” kelimesinden türediği görüşü de vardır. Bu ise, Kur’an’ın bu ayda gereği gibi okunup anlaşılması ve yaşanması halinde “kalplerin ilkbaharı olması” hakikatini çağrıştırır.
2- Çocukluğunuzun Ramazanları nasıldı?
Çocukluğumun Ramazanlarında köy camiinin bir anda hayatın merkezi haline geldiğini hatırlarım. Kadın-erkek, çoluk-çocuk herkesin teravih için camiye koşmasıyla cami cıvıl cıvıl olurdu. Sofra başında akşam ezanının heyecanla beklendiği anlar, ezanın okunmasıyla birlikte sevinçle açılan iftarlar, camide dağıtılan iftariyelik sıcak çörekler, biz çocukların merakla kalktığı sahurlar on bir ayın sultanından kalan tatlı anılardan birkaçı…
3- Hatırladığınız bir Ramazan anısını paylaşır mısınız?
Adana İmam Hatip Lisesinde okuduğum yıllarda tarihî Adana Ulu Camiinde kıldığım teravih namazlarını hiç unutmam. Cami imamının teravih namazında sıkça okuduğu Şuara suresindeki Hz. Nuh, Hz. Hûd, Hz. Salih, Hz. Lût ve Hz. Şuayb (aleyhimüsselam) ile ilgili aynı ifadelerden oluşan bölümleri dinleye dinleye ezberlemiştim. Hâlâ teravih namazlarında bahsini ettiğim ayet-i kerimeleri okumaktan kendimi alamam.
4- İlk orucunuzu anlatır mısınız?
İlk orucumu, büyüklerimin iltifatları eşliğinde yarım olarak tuttuğumu hatırlıyorum. Kadim Anadolu pedagojisi gereği anne babalarımızdan ve diğer büyüklerimizden gelen özendirici takdir ve teşvikler ile orucu sevmiş ve daha sonra da tam olarak tutmaya alışmıştık.
5- Sahur ve iftar bize ne tür mesajlar verir?
Sahur, tutmaya niyet ettiğimiz oruç için sadece midemizi değil, ruhumuzu da hazır hâle getirme vaktidir. Tabir yerindeyse, kalıbımızla birlikte kalbimize de tutturduğumuz oruç, bizi ve tüm organlarımızı bütün kötülüklerden alıkoyar. Biz oruç tutarken (“imsak”) oruç da bizi tutar…
“İftar” ise, orucun en sevindirici ve heyecan verici ânıdır; Rabbimizin, kulundan en çok hoşnut (râzı) olduğu ân, o ândır. Bu ânı taçlandıran dua ise: “Allah’ım! Senin için oruç tuttum. Sana inandım. Sana tevekkül ettim ve Senin verdiğin rızık ile iftarımı açıyorum” duasıdır.
6- Ramazan ve Kur’an nasıl bir ikilidir?
Ramazan ayı “Kur’ân ayı”dır. Zira, “Kur’ân, insanlar için bir hidayet rehberi ve bu rehberliğin ve doğru ile yanlışı birbirinden ayıran ölçülerin açıklamaları olarak Ramazan ayında indirilmiştir.” (Bakara, 185) İnsanlar Kur’ân-ı Kerim’i bu ayda baştan sona kadar anlayarak okumalı (hatim indirmeli) ve diğer on bir ayda yapıp ettiklerinin Allah’ın kitabına uygun olup olmadığını kontrol etmelidirler ki kendilerini tepeden tırnağa yenilemiş, âdeta yeniden dirilmiş olsunlar. Böylece Ramazan ayı, “Kur’ân’la diriliş ayı” olur.
7- Hamd, tefekkür ve teşekkür bağlamında Ramazan için neler demek istersiniz?
Ramazan ayında sırf Allah için oruç tutmak suretiyle iç dünyamıza ve ötelere doğru kutlu bir seyahat yaparak, Allah’ın kitabı olan Kur’ân-ı Kerim’i derin bir tefekkürle okuyup yaşayarak, O’nun rızasını kazanmak için huşû içinde namaz kılıp O’nu zikr ü tesbih ederek, Allah’ın bize verdiği rızıklardan belli bir kısmını, Fıtır Sadakası başta olmak üzere muhtaç olanlara vererek O’na teşekkür etmiş ve sadece kendi yüce zâtına arz edilmesi gereken hamdimizi de Allah’a sunmuş oluruz: El-hamdü lillâh.
Abdullah Yıldız