Ramazan ayında camiler kapatılmamalı

Şaban DOĞAN

On bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’in habercisi olan Berat kandilini de idrak ettikten sonra bütün inananlar, heyecan içinde bu mübarek ayı beklemeye başladılar. Genç nesiller pek bilmez ama Ramazan ayının gelişiyle ülkemiz insanı farklı bir heyecana kapılır, bu bereket ve rahmet ayı için farklı hazırlıklar yapardı. Anadolu’da bu hazırlıklar kısmen de olsa devam ediyor ama hiçbir şeyin tadı kalmadığı gibi bu hazırlıklarında pek tadı kalmadı.

Her şey değişime uğradığı gibi Ramazan ayı hazırlıkları da değişime uğradı. Artık yiyeceklerin kurutulması, yufka hamurlarının açılması, erişte kesilmesi, Ramazan’a özel reçel ve şerbetlerin yapılması vs. gibi hazırlıklar pek yapılmıyor. Çünkü her şeyin hazırı var… Ne canınız istiyorsa koşar marketten GDO’lu ürünleri alırsınız ve iftar veya sahurunuzu yaparsınız. Tabi böyle olunca da yeni neslimiz, eski Ramazanları bilemiyorlar ve o güzelliklerden mahrum yetişiyorlar. 

Ramazan ayının bereket ve rahmetine inanan insanımız, o ayda oruç ibadetini eda edeceği için farklı yiyecekler hazırlar, evler dip köşe temizliğe muhatap olur, camilerimiz de bu hazırlıktan fazlasıyla nasibini alırdı. Çünkü Ramazan sıradan bir ay gibi görülmez, oruç ibadetinin bizi kötülük ve fenalıklardan koruyacağı, rahmet ve bereket ayı olarak görülürdü. Kur’an-ı Kerim’in nazil olmaya başladığı bu ayda, her daim namaz kılınan ve Kur’an okunan camilerimizin temizliği için köyde veya mahallede seferberlik ilan edilirdi. Kadınlarımız ve kızlarımız toplanır, Allah’ın evi mesabesinde ki camilerimiz bir güzel temizlenirdi. Şimdi ise her şey değiştiği gibi bu güzel davranışımız ve anlayışımızda değişti. Artık, toplanıp cami temizliği yapmak şöyle dursun, anlayışımız şu oldu:

“Cami imamı maaş alıyor, cami temizliği onun görevi…”

Anlayış değişince, söylem de değişiyor, fiil ve hareketlerimiz de…

Hâlbuki Ramazan ayı gelirken İMC usulü yapılan bu temizlik ibadet aşkıyla yapılırdı. Allah’ın evini temizleme onuru ve heyecanı yaşanarak yapılırdı. Günümüzde ise maneviyattan uzaklaştığımız ve seküler hayatın birer kölesi olduğumuz ve her şeyi para olarak gördüğümüz için, manevi değerlerimizden birer birer uzaklaşıyoruz.

Bizler yine de Ramazan ayının bereket ve rahmetine nail olabilmek, yüce rabbimizin rızasını kazanabilmek adına Ramazan-ı Şerifi karşılayacağız ve onun manevi ikliminden azami derecede istifade edebilmek adına gayret sarf edeceğiz inşallah.

Ramazan Ayı temelde üç açıdan Müslümanlar için büyük önem arz ediyor.

1-İnsanlığı cehaletten medeniyete götürecek ve zulümden nura çıkaracak olan yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim bu ayda nazil olmaya başlamıştır. O zaman bu mübarek ayda her zamankinden daha çok Kur’an okumalı, onun hükümleriyle amel etmeli ve yüce rabbimizin rızasını kazanmak için gayret sarf etmeliyiz.

2-Yine Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle bizleri fenalık ve kötülük yapmaktan alıkoyacak olan farz oruç bu ayın en büyük güzelliklerindendir. Oruç ibadeti, imsak ile iftar arasında aç ve susuz kalmak değildir. Aç ve susuz kalan bedenlerimizin yüce rabbimizin varlığına ve bizlere bahşetmiş olduğu nimetlere ne kadar da ihtiyacı olduğunu anlayabilmesidir.

3-Ramazan-ı Şerif’te “Bin aydan daha hayırlı olan” Kadir gecesinin olması, biz Müslümanlar için büyük bir onur ve şereftir. Bu şerefe nail olmak isteyen insanlar, kadir gecesine ulaştıklarında, bu gece yapacakları ibadetlerin bin aya mukabil ibadetler olması hasebiyle coşarlar da coşarlar.

Bu noktadan sonra bize düşen görev şudur ki, Peygamberimiz ’in (sav) diliyle dua edebilmek:

“Ya Rabbi, bizlere Recep ve Şaban’ı mübarek kıl, bizleri Ramazan-ı Şerife ulaştır!”

COVİD-19 ve Ramazan ayı

Hepimizin bildiği gibi geçen yıl Ramazan ayında camilerimiz, pandemi sebebiyle kapatıldı ve manevi yönden buruk ve üzücü bir Ramazan ayı geçirmemize sebep oldu. Bu yıl ise ne olacağı, Ramazan ayını nasıl geçireceğimiz net bir şekilde belli değil. Ancak benim naçiz kanaatime göre bu yıl, vaka sayıları artsa da camilerin kapatılmaması yönünde bir kararın alınması. Zira camilerimiz, risk açısından en düşük yerler ve mekânlar. Bunun aksini iddia edenler, söylemlerini delillendirmek durumundadırlar.

Binanaleyh her camide sosyal mesafe kurallarına uyulmakta, maske kullanılmakta, herkes kendi seccadesini kullanmakta, abdest alan insanlarımız bir de camilerde bulunan dezenfektanları kullanarak adeta Covid-19’a karşı zırha bürünmektedir.

Şurası bir gerçek ki bu yıl da Ramazan ayı, pandeminin gölgesinde geçeceğe benzemektedir. Ancak, farkında olarak veya olmayarak eski Ramazanlarımızdan nasıl vazgeçtiysek; rabbimizin izniyle yeni yaşayacağımız Ramazanları ise pandemiyle geçirmeye alışacağız gibi görünmekte…

Selam, saygı ve muhabbetlerimle….

                                                                        

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

1 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

2 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

6 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

7 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

8 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

8 saat ago