Yüce Dînimizden ilham alan geleneksel kültürümüzün on bir ayın sultanı olarak nitelediği Ramazan ayı gerçekten sultan olan bir aydır. Çünkü o, diğer aylarda bulunmayan pek çok yüceliğe sahip olan bir mâneviyat ayıdır. Onun bu yüce ve yüceltici özelliklerini iki günlük yayınımızla kısaca özel başlıklar altında açıklamaya çalışacağız…
Ramazan Oruç Ayıdır
İslâm, Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’ kadar gönderilen bütün Peygamberlerin ortak teblîği olan Dîn’dir. Hz.Muhammed, bu dînin evrensel kılınan Peygamberi, Kur’ân da son İlâhi Kitab’ıdr.
Yüce Allah, kendi zatına îman edenlere namaz ve zekât gibi oruç ibâdetini de farz kılmıştır. Bir diğer anlatımla bu ana ibâdet, Hz.İbrahim, Mûsa ve Îsa gibi tarihî bütün Peygamber topluluklarına görev kılındığı gibi Hz.Muhammed çağı müminlerine de farz görev kılınmıştır.
“Ey Îman edenler! Kulluk bilinci içinde Allah’ın emirlerine ve yasaklarına aykırılıktan korunabilmeniz için öncekilere farz kılındığı gibi sizin üzerinize de oruç farz kılındı.”
Açıklamaya çalışacağımız üzere maddî ve mânevî ayrıcalıklar taşıyan oruç ibâdeti, Kur’ân’la bir ay olarak Ramazan ayına tahsis buyrulmuştur.
“Ramazan ayı… İnsanlar için hidayet olan ve doğru yolu ve (hak ile batılı birbirinden)ayıran apaçık belgeleri (kapsayan)Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyleyse sizden kim bu aya şahid olursa artık bu ayda oruç tutsun. Kim hasta ya da yolculukta olursa, tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde (tutsun).Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. (Bu kolaylık)sayıyı bir aya tamamlamanız ve sizi doğru yola (hidayete)ulaştırmasına karşılık Allah’ı büyük tanımanız içindir. Umulur ki şükredersiniz.” ( el-Bakara 185)
Her bir günü oruçla geçirilen Ramazan, bu ibâdet ile özellikli tek aydır.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi