Ramazanın özellikleri ve güzelliklerinden biri de fitre ayı olmasıdır
Ramazan ayının bir özelliği de genelde yardımlaşma özelde fitre ayı olmasıdır.
Dîni ölçülerimize göre zekât verecek ölçüde zengin olanlar Kur’ân’ın ve Peygamberimizin pekiştirici emri gereği fitre vermekle yükümlüdür.
Dinimizin rûhunu yansıtıcı katıldığımız görüşlere göre temel ihtiyaçları yanı sıra bayram günü ve gecesi gereksinimlerini karşılayabilecek kişi de, fitre vermekle mükelleftir. Bu kişi, fitre alabileceği gibi fitre de verebilir.
Dînimiz zekâtla zenginleri, fitre ile de zenginler yanı sıra fakirleri de verici konumuna yükseltmektedir. Bir toplumun gerçek mutluluğu da ancak bütün fertlerinin güçleri ölçüsünde verici konumuna gelmeleri ile mümkündür. Bunun içindir ki Kur’ân’da Rabbimiz darlık içinde iken verebilenleri över
“Rabbinizden bağışlanmaya ve Müttaki kullar için hazırlanmış genişliği göklerle yer arası olan Cennet’e koşuşun. İslâmî çizgide yaşayan kullar olan Müttakiler mallarından bollukta ve darlıkta hayırlar yaparlar. Öfkelerini yenerler ve insanları bağışlarlar. Allah yaptıkları iyilikleri Allah görüyor bilinci içinde yapanları sever.” (Al-i İmran 133-4)
Peygamberimiz de “en makbul yardımın ihtiyaç duyulurken yapılabilen” olduğunu duyurmuştur.
Fitre
Bu yıl için yaklaşık 20 lira olarak belirlenen fitre, en alt dilimi oluşturur. Bu miktarı düşmemek koşuluyla Maide sûresinin 89. âyetinden hareketle ailemize yaptığımız gıda harcamaları esas alınarak bir günlük yiyecek ve içecek ihtiyacını karşılayacak miktar fitre olarak verilmelidir. Hayat nimetine şükür olduğu için fitrenin üst sınırı yoktur. Bizzat tutmuş olmasa da oruç tutabilir kişi fitre verir.
Kişi kendisinin fitresi yanı sıra yeni doğmuş olanları dahil küçük çocuklarının, velayeti altındaki akıl hastalarının ve bakmakla yükümlü olduğu fakir ana babası ve kardeşlerinin fitresini de verebilir. Zekât verilebilen herkese fitre verilebilir. Ramazan bayramının birinci günü görevleşirse de fitre Ramazan ayı boyunca da verilebilir.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi