Bu gün 13 Mart 2024 Çarşamba. Ramazan’ın üçüncü günü, öğle namazını 12 yıl görev yaptığım Süleymaniye camiinde kıldım.
Görev yaptığım 1970-1982 yılları arası dönemde, öğle namazını kıldırdığımda ayağa kalkar bir ayet meali açıklar veya bir hadis açıklaması yapardım.
İmam efendi Al-i İmran suresinden 4-5 ayeti namaz bitiminde aşri şerif olarak okudu. Okunan ayetlerin anlamlarının aktarılmasını bekledim.
Aslında benim bu beklentimi imam hatiplerin yüzde doksanı karşılayamaz. Ama yüzde doksanı bir Kurân mealinden alacağı ilgili ayetlerin anlamlarını Cuma hutbesi sunar gibi okuyabilir.
Batıl/kötü bir geleneğimiz var. Bizde Kur’an anlaşılmak için okunmaz. İnanınız yeryüzünde en çok okunan kitap Kur’ân’dır ama anlaşılmamak için okunan tek kitaptır da o.
Anlaşılmayan kitap yaşanabilir mi? Anlamamakta ısrar edildiği için de Allah Kur’ân ile yönetilme nimetini elimizden aldı. Türkiye dahil hemen hemen bütün İslam dünyasında Kuran ile çatışan seküler-laik yönetimler hakim.
Meşhur bir söylemimiz var, bilmem hiç düşündünüz mü? Hatırlatalım:
“Kur’ân Hicaz’da indi. Mısırda okundu ve İstanbul’da yazıldı.”
Peki biz de soralım:
Kur’ân gereğince nerede anlaşıldı?
Bir iki asırdır ülkemiz genelinde de anlaşılmadığı kesin. Çünkü biz Kur’ân’ı anlamak için okumayız. Diyanetimiz de bunun öncülüğünü yapar.
Geçen yıl bir salâtin cami avlusunda kocaman bir afiş gördüm. Afişte Diyanetimizin organize ettiği ” Uluslar Arası Hafızlık ve Güzel Kur’ân Okuma Yarışması“nın yapılacağı bildiriliyordu.
Ben hafızım. Hafızlığa da derin saygım vardır. Ama bütün Türkiye hafız olsa ve güzel Kur’ân okusa Kur’ân anlaşılabilir mi? Anlaşılmaz. Bu tür organizeleri yapalım, ama bunlarla yetinmeyelim.
Diyanet, Liselerimizi ve Üniversitelerimizi de içine alacak şekilde ülkemiz genelinde Kur’ân Meali yarışmaları yapamaz mı? Derece alanları Hacca veya Umreye götüremez mi? Hadi bunu da geçelim ve soralım:
Süleymaniye, Hacı Bayram ve Konak camileri imam hatipleri dahil Koca Diyanet Teşkilatı mensuplarının yüzde kaçı baştan sona bir Kur’ân meali okumuştur?
Görevlileri eğitmek için olsun onlar arasında sık sık Kur’ân yarışmaları yapılması gerekmez mi?
Allah sonumuzu hayreylesin, diyeceğim ama cehalete rıza göstermeyi meslek edinmiş maaşlı Kur’ân cahili camia hayra erdirilir mi?
Kurucu iradenin ordumuz yanı sıra en sarsılmaz laik kurumu haline getirdiği Diyanet’in gerçek İslam’ı anlamak ve anlatmak gibi bir amacı olamayacağı da açık.
Peki fert fert olsun uyanmamız gerekmiyor mu?
Hulâsa Kur’ân’ın indirildiği Ramazan ayında bile anlamadan Kur’an okumaya ve dinlemeye devam ediyoruz.
ARD
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-