Geçtiğimiz günlerde ahiret yolculuğuna uğurladığımız, ilmiyle Âmil vakur bir âlim olan Raşit Küçük hocamızın arkasından sevenleri, duygu ve düşüncelerini kaleme almaya devam ediyor. Bu gün sizlere Ensar Vakfı Genel Müdürü Sayın Hüseyin Kader’in Raşit Küçük hocamız hakkında kaleme aldığı yazısını sunuyoruz.
1947 senesinde Antalya/Akseki Menteşbey köyünde başlayan hayat yolculuğu 22 Kasım 2022 yılında İstanbul’da tamamlandı.
Gidenlerin ardından konuşmak, yazmak zordur. Sevdiğiniz, muhabbet duyduğunuz büyükleri anlatmak ve yazmak daha da zordur.
Sevgisini gönlüne harman etmiş, bütün benliği ile sevgi hayatını yaşamıştı. Gülümseyerek karşılardı sizi, mütebessim siması, her daim akıllarda kalırdı. Zira Dostun en hayırlısı görünüşüyle size Allah’ı hatırlatan, sohbetiyle güzel amellerinizi arttıran kimsedir,buyruğunu hayatına mihenk edinmişti.
İlme talip olmuş, ilim yolunda bir ömür mücadele ve mücahede etmişti. Doğduğu köyde ilk eğitimini babası ve ninesinden almış, İslam’a ve Kur’an’a sevgiyle bağlanmış, muhabbetle yaşamaya devam ettirmişti.
İmam-Hatip okulunda okurken çok sevdiği biricik annesini yüce rabbine uğurlamış, dört kardeş öksüz kalmıştı. Zor günleri, zorlukları, acısını gönlünde tutmuş, acıyı muhabbete dönüştürmüştü. Çünkü çok sevdiği Peygamberi de öksüz büyümüştü. Onu örnek alarak yaşadı bu hayatı.
Daima talebe oldu, İmam-Hatip Okulunda, Yüksek İslam Enstitüsü’nde talebe iken ilim talibi idi. Öğretmen olup Erzurum’a gittiğinde de bir taraftan ders okuturken bir taraftan da ders okumaya devam ediyordu.
Gönlü hizmet aşkıyla yanıp tutuşuyordu. Gönüllerde olmak, gönül yapmak, gönülleri imar etmek için var gücüyle çalıştı. Bıkıp usanmadı, yılmadı, asla ümitsizliğe düşmedi. Sevgiyi gönüllere nakış nakış işledi. Davanın yeşermesi, tohumun fidana dönüşmesi, ağaç olup meyveye durması için mücadelesini hiç bırakmadı, ümitsizliğe kapılmadı.
Sade bir hayat yaşadı, Peygamberî bir usulle hayatı taçlandırdı. Çok sevdiği Peygamberi, daima yolunun rehberi oldu. Sünnet-i Seniyye’nin yaşayan örneği oldu.
Raşit Hocamızı görünce ve konuşunca Peygamberi hatırlardınız. Usul usul ders anlatışı, kelimeleri telaffuzu, siması, gönülden hitabı sizi alıp götürürdü.
Hiç kızmazdı, ben şahit olmadım kızdığına, şahit olan da var mıdır bilmiyorum.
İlmin öğrenilmesi, yaşanması ve yaşatılması için bu zamanda kim vardı denilse Raşit Küçük Hocamız gösterilecek alimlerdendir. Zira yaşayarak yaşatanlardandı.
İyi bir aile babasıydı, dört kız çocuğu nasip etmişti yüce Mevla. Kendisinin ifadesiyle yarım asra yaklaşan aile hayatında eşiyle küslükleri hiç olmamıştı.
Erkam Yayınları tarafından basılan her Müslümanın kütüphanesinde bulunan/ bulunması gereken İmam-ı Nevevi’nin “Riyazü’s Salihin” adlı eserini M. Yaşar Kandemir, İsmail Lütfi Çakan ile birlikte Raşit Küçük hocamızda tercüme edenlerdendi. Bu güzide eseri okurken güzellikler ve salihler bahçesinde olduğunuzu hisseder, hadisleri yaşayarak öğrenirsiniz. Bu değerli hocalarımız, var olan güzel yolu genişletmişler, bu neslin zihninde güzel bir çığır açmışlardır. Hocamıza rahmet niyaz ederken, hayatta olan hocalarımıza da sıhhat ve afiyet dilerim.
Raşid; akıllı, doğru yolda giden demekti. Kuran’daki ifadesiyle doğru yolda olandı. Hayatı doğruluk ve istikamet üzere oldu. İz bıraktı, iz bırakanlardan oldu.
Güzel yaşadı, güzellikler kattı, güzellikler bıraktı. Hayatı güzel olmakla birlikte, ölümü de güzel oldu. Rasulullah Efendimiz (s.a.v.)’in Fetih hadisine mazhar olduğu, İstanbul’umuzun Fatihi, Fatih Sultan Mehmet Han’a (Sultan Fatih’e) Rabbimiz onu komşu eyledi. Fatih Camii Haziresine defnedildi.
Alim, abid, zahid bir hayatın meyve-i semeresinin ilk numunesini Rabbimiz ona ikram etti. Kabirde Sultan’a komşu oldu. Cennette de Rasulullah’a (s.a.v) komşu eylesin.
Kimseyi kırmazdı, herkesin yardımına koşardı, davet edilen her yere giderdi. Cemaat, tarikat, meslek, meşreb ayırt etmezdi. Meşguliyeti devamlı idi, hayatı boyunca hiç durmadı, emekli olsa bile hep işe yarayanlardan ve işe koşanlardan oldu. Allah ve Resul’ünün sevgisini her daim gönüllere yerleştirmenin gayretinde idi.
Her hayırlı işe koyuldu, her hayrın bir tarafından tuttu. Gönüllü idi, gönüllü oldu, gönüller yaptı. Sevgi Medeniyetinin inşacısı oldu. Hocalığı, akademisyenliği, bürokrasiyi ve siyaseti örnek olarak, yaşayarak gösterdi.
Nezaketi, zarafeti, hilm sahibi oluşu, samimi gayretleri, aşkı, muhabbet dolu gönlü, mütebessim yüzü, ilme olan merakı, sade hayatı, sükûnetli ve vakar duruşuyla ahlak abidesi güzel bir mümin, muvahhid bir hoca olduğuna Alem-i İslam şahittir. Rabbim şahitliğimizi kabul eylesin.
Muhterem hocamıza Rabbim rahmeti ve mağfireti ile muamele eylesin. Çok sevdiği peygamberimize komşu, ilmini kendisine yoldaş, kabrini Kuran’ın ziyasıyla aydınlık, geride bıraktığı eserlerini, talebelerini sadaka-i cariye eylesin.
Ailesine, çok sevdiği eşine, çocuklarına, torunlarına, akrabalarına, dostlarına, talebelerine, hayırla ananlara, camiamıza başsağlığı diliyor, Rabbimizden hocamıza rahmet ve mağfiret niyazıyla kabrinin cennet bahçesi olmasını temenni ediyorum.
Ruhu için El-Fatiha
Hüseyin KADER
Ensar Vakfı Genel Müdürü