islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4852
EURO
36,4080
ALTIN
2.960,47
BIST
9.359,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Resûlullah’ın (s.a.) Örnek Ahlâkından…

Resûlullah’ın (s.a.) Örnek Ahlâkından…
3 Ekim 2022 11:08
A+
A-

“Âlemlere rahmet” olarak gönderilen (Enbiya, 107) Peygamber Efendimizin (s.a.) “en güzel örnek” olan (Ahzâb, 21) hayatı ve “yüce ahlâkı”ndan (Kalem, 4) bazı kareleri mübarek veladet yıldönümü -12 Rebiülevvel (7 Ekim)- münasebetiyle aktarıyorum:

Asla yalan söylemezdi: “İbn Abbâs (r.a.) anlatıyor: “En yakın akrabalarını uyar!” (Şuara, 214) ayeti indiğinde, Resûlullah (s.a.) Safa tepesi üzerine çıkıp bağırdı:

“-Ey Fihroğulları!”, “Ey Adiyyoğulları!”…

Bunlar Kureyş kabilesinin boylarıydı. Toplandılar. Onlara şöyle dedi:

“-Ben size, ‘Şu vadide atlılar var, sizlere saldırmak istiyor’ desem, bana inanır mısınız?” Hep beraber:

“-Evet, inanırız, şimdiye kadar hiç yalanına rastlamadık, hep doğru söyledin.” dediler.

“-Öyleyse dinleyin!” buyurdu: “Önünüzde bekleyen şiddetli bir azabı size haber veriyorum…”

Ebu Leheb atılıp: “-Ey Muhammed, ey kuruyasıca! Bizi bunun için mi çağırdın?” dedi.

Bunun üzerine: “Ebû Leheb’in iki eli kurusun; kurudu da…” diye başlayan Ebu Leheb suresi nazil oldu.” (Buhârî Tefsir, Şuarâ 2, Cenâiz 98, Menâkıb 13; Müslim, İman 355; Tirmizî, Tefsir-Tebbet.)

Gıybet ve taklitten hoşlanmazdı: Aişe (r.anhâ) anlatıyor: “Yâ Resûlallah, sana Safiyye’deki şu şu hal yeter!” demiştim. Bundan memnun kalmadı ve: “Öyle bir kelime (söz) sarfettin ki, eğer o denize karıştırılsaydı denizin suyuna galebe çalıp ifsad edecekti” buyurdu.

Aişe annemiz ekledi: “Ben Resûlullah’a (s.a.) bir insanın taklidini yapmıştım. Bana buyurdu ki: “Ben bir başkasının kusuru sebebiyle söz veya fiille taklidini yapmam; buna karşılık bana pek çok dünyalık verilse bile!” (Ebû Dâvûd, Edeb 40; Tirmizî, Sıfatu’l-Kıyâme 52)

Tövbeyi teşvik ederdi: Resulullah (s.a.) buyurdu: “Kul bir hata yaptığında kalbinde siyah bir iz meydana gelir. Eğer kişi, o hatadan nefsini uzaklaştırır, af talep eder ve tövbede bulunursa kalbi cilalanır. Aksine aynı günahı işlemeye devam ederse, kalpteki leke artırılır. Hatta zamanla kalbi tamamen kaplar. İşte bu durum Allah’ın: “Onların işledikleri (günahlar) kalplerini paslandırmıştır” (Mutaffifîn 14) ayetinde zikrettiği pastır.” (Tirmizî, Tefsir, Mutaffifîn; İbn Mace, Zühd 29.)

Merhameti tavsiye ederdi: Resulullah (s.a.) buyurdu:

“Küçüklerimize merhamet, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.” (Tirmizî, Birr 15).

“Merhamet etmeyene merhamet olunmaz” (Buhârî, Edeb 18; Müslim, Fezâil 65).

Hayvanlara bile merhamet af sebebidir: Ebû Hüreyre (r.a.) aktarıyor: Resulullah (s.a.) anlatmıştı: “Bir adam yolda yürürken susadı ve susuzluğu arttı. Derken bir kuyuya rastladı. İçine inip susuzluğunu giderdi. Çıkınca susuzluktan soluyup toprağı yemekte olan bir köpek gördü. Adam kendi kendine: ‘Bu köpek de benim gibi susamış’ deyip tekrar kuyuya inip, mestini su ile doldurup ağzıyla tutarak dışarı çıktı ve köpeği suladı. Allah onun bu davranışından memnun kaldı ve günahlarını affetti.”

Resulullah’ın yanındakilerden bazıları: “Yâ Resulallah! Yani bize, hayvanlar(a iyiliğimiz) için de ücret mi var?” dediler. Efendimiz: “Evet! Her ‘yaş ciğer’ (sahibi) için ücret vardır” buyurdu (Buhârî, Şirb 9, Vudû 33, Mezâlim 23, Edeb 27; Müslim, Selâm 153; Muvatta, Sıfatu’n-Nebi 23; Ebû Dâvûd, Cihâd 47).

Allah’a Güveni Tamdı: Cabir (r.a.) anlatıyor: “Resulullah’la birlikte Necid’e gazveye çıktık. Resulullah’a öğle vakti, sık ağaçlı bir vadide yetiştik. Bir ağacın altındaydı. Kılıcı da dallardan birine asılıydı. Askerler vadi içerisinde dağılıp ağaçların gölgelerine sığındılar. Resulullah (bizi yanına çağırıp anlattı):

“Ben uyurken yanıma bir adam geldi, kılıcımı aldı. Derhal uyandım. Herif tepemde dikilmişti, elinde de kınından sıyrılmış kılıç vardı. ‘Seni benden kim kurtarabilir?’ dedi. “Allah!” dedim. Derhal kılıcı kınına soktu. İşte o, şu oturan adamdır!” buyurdu. Resulullah (s.a.) adama dokunmadı. O, kavminin lideri idi. Efendimiz onu affedince, adamlarının yanına döndü. Ayrılırken: ‘Allah’a yemin olsun size karşı savaşan bir kavimle beraber olmayacağım!’ dedi” (Buhârî, Cihad 84,87, Megazi 31,32; Müslim, Müsafirin 311).

Salât ve selâm O’nadır: Resulullah, “Kim bana bir kere salât okursa, AIIah da ona on salât okur ve on günahını affeder, mertebesini on derece yükseltir” buyurdu (Nesâî, Sehv 55). Aleyhi’s-salâtu ve’s-selâm.

Abdullah Yıldız

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.