Riyad festivalinde Kabe’ye yapılan saygısızlığı kınayan Mehmet Görmez Hocamızın açıklamasını sunuyoruz.
RİYAD FESTİVALİNDE KÂBE’YE SAYGISIZLIK ÜZERİNE
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da, İslam’ın hiçbir değeriyle bağdaşmayan bir eğlence festivalinde, Kâbe silüetinin tahkir edici basit bir sahne dekoru olarak kullanılması ve bunun birkaç kez tekrarlanması, bütün müminleri derinden yaralamıştır.
Müslümanların en yüce şiarının, bu tür gayr-i meşru ve gayr-i ahlaki etkinliklere alet edilmesi, kelimenin tam manasıyla İslam’ın harimi ismetini ihlaldir.
Kâbe, hiçbir kavmin, aşiretin, milletin ya da devletin malı değildir. Yeryüzündeki iki milyar Müslümanın en büyük kutsalıdır. Kâbe-i Muazzama, Hz. Adem’den Hatemü’l-Enbiya Hz. Muhammed Mustafa’ya (sav.) kadar bütün peygamberlerin en yüce mabedidir. Ümmetin kıblegâh ve ziyaretgâhı, İslam’ın en büyük şiarı, en mukaddes simgesi, tevhidin ve vahdetin yegane nişanesidir. O, Mescid-i Haram’dır yani saygın ve dokunulmazdır.
Bu saygısızlığa İslam dünyasından yükselen itirazlar üzerine kimi yetkililerin yaptığı açıklamalar ise kelimenin tam anlamıyla “özrü kabahatinden büyük” nevidendir. Söz konusu tutarsız açıklamalar ya Kâbe’nin değerini yeterince bilmediklerini ya da bildikleri halde bunu kasten yaptıklarını ortaya koymaktadır ki her ikisi de ayrı ayrı birer fecaattir. Çocuklara hac ve umre eğitimi vermek için dahi Kâbe maketini kullanmayı yıllardır caiz görmeyen Suud ulemasının sessizliği ise bir başka fecaattir.
Bu fecaatin Müslümanlar açısından yakın tarihin en zor günlerinde Gazze’de, en zalimane cinayet ve katliamın yaşandığı bir vakitte gerçekleşmesi ise bütün yüreklerde ve hafızalarda silinmesi imkânsız acılar bırakmıştır.
Müslümanların en büyük ve en kutsal şiarları olan Kâbe-i Muazzama’nın azametini korumak, Kâbe’nin Rabbine aklı, kalbi ve ruhuyla iman eden her bir ferd-i müminin en tabii hakkıdır…
MEHMET GÖRMEZ
Kâbe: İslam’ın Kalbi ve Dünya Müslümanlarının Buluşma Noktası
Kâbe, sadece bir yapıdır; o, kalbinde milyonlarca insanın duasını taşıyan, İslam’ın beş şartından biri olan hac ibadetinin yerine getirildiği yerdir. Her yıl milyonlarca Müslüman, dünyanın dört bir köşesinden Mekke’ye akın eder, Kalb-i İslam’a yönelir. Kâbe, Müslümanların namaz kılarken yöneldiği kutsal mekândır. Her adımda, her secdede, Kâbe’ye duyulan sevgi ve saygı artar, ruhlar arındırılır.
İslam’ın ilk yıllarında, Kâbe, sadece bir taş yapısından ibaret değildi. O, Adem (a.s)’dan bu yana, Allah’ın birliğine inananların buluştuğu, ibadet ettiği kutsal bir merkezdi. Kur’an’da, Kâbe’nin yeri ve önemi, Ali İmran Suresi’nin 96. ve 97. ayetlerinde şöyle dile getirilmiştir:
“Şüphesiz, ilk kurulan yer (ibadet için) insanlar için Mekke’dir. O, mübarek bir yer ve âlemler için bir hidayet kaynağıdır. Orada açık belgeler, İbrahim’in makamı vardır. Kim oraya girerse güven içinde olur. Hac ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer engellenirseniz, kolayca ulaşabileceğiniz kurbanlar gönderin.” (Âli İmran, 96-97)
Bu ayetler, Kâbe’nin sadece fiziksel bir yapı değil, aynı zamanda Allah’a yakınlaşmanın, huzura ermenin, gönüllerin bir araya geldiği kutsal bir merkez olduğunu vurgular. Kâbe’nin her taşında, her duvarında bir anlam, her köşesinde bir huzur vardır. Kâbe’nin etrafındaki tavaf, sadece bir ritüel değil, aynı zamanda bir arınma, bir teslimiyetin simgesidir. Kâbe’ye yönelmek, sadece bedenin değil, ruhun da yöneldiği yerdir.
Kâbe’nin huzurlu atmosferi, oraya adım atan her müminin kalbinde derin bir sükûnet bırakır. Orada, dünya kaygılarından uzak, sadece Allah’a yönelmek vardır. Mekke, insanların kalplerini fetheden, onlara iç huzuru ve güveni getiren bir yer olmanın ötesinde, Allah’ın huzurunda olmak, dua etmek ve her anı anlamla doldurmak için en mükemmel bir fırsattır. Kâbe’nin etrafında her biri ayrı bir dua, ayrı bir arayıştır. İslam’ın temel direği olan Kâbe, yalnızca ibadet için bir yer değil, insan ruhunun Allah’a en yakın olduğu mekandır.
Ve işte bu mübarek topraklar, Allah’ın yeryüzündeki en değerli köşesi, her yıl yüz binlerce insanı huzura kavuşturur. Kâbe, her Müslüman için, sadece bir yön değil, hayatının hedefidir. Kâbe’nin önünde durmak, Allah’ın büyüklüğünü ve kudretini her yönüyle hissetmektir. O, kalbin ve ruhun birleştiği yerdir.
Kâbe Hakkında Teknik Bilgiler
Gelin şimdi, girildiğinde yüce rabbimizin her insan için eman verdiği ve emniyette olduğunu beyan buyurduğu Kabe’miz hakkında bazı teknik konuları ela alalım:
Kâbe, İslam dünyasının en kutsal yapısıdır ve Mekke’nin kalbinde yer alır. Hac ibadetinin merkezi olan Kâbe, dünyanın dört bir yanından gelen Müslümanların yöneldiği bir yapı olarak büyük bir öneme sahiptir. Hem mimari hem de tarihsel olarak derin anlamlara sahip olan Kâbe’nin teknik özellikleri de oldukça ilgi çekicidir.
Yükseklik ve Boyutlar: Kâbe, yaklaşık 13,1 metre yüksekliğe sahiptir. Bu yüksekliğiyle, mütevazı bir yapıdır; ancak taşıdığı manevi anlamıyla tüm dünyanın en önemli yapılarından biridir. Yapının her duvarı, İslam’ın birliğini simgeler. Kâbe’nin uzunluğu 12 metre, genişliği ise 10,5 metredir.
Köşeler ve Yönler: Kâbe’nin her biri farklı yönlere bakan dört köşesi bulunmaktadır. Bu köşeler, dünya üzerindeki farklı kıtalara işaret eder ve Kâbe’nin tüm yönlerden kutsallığını simgeler. Her bir köşe, farklı bir özelliğe sahiptir:
Mimari Yapı: Kâbe, kara renkli ve yüksek kaliteli granit taşlardan inşa edilmiştir. Yapının dış kısmı, altın ve gümüş ile bezeli örtüyle kaplanmıştır. Bu örtü, “Kisve” olarak bilinir ve her yıl Hac döneminde yenilenir. Kisve, Kâbe’yi çevreleyen duvarın tamamını kaplayan bir kumaş örtüdür. Yüksekliği ve özel dokusu, Kâbe’nin kutsal statüsünü pekiştirir.
İç Yapı: Kâbe’nin içi sade bir yapıya sahiptir. İçinde altın ve gümüşten yapılmış çeşitli kutsal eşyalar bulunur. İç duvarlar, Kâbe’nin iç kısmını çevreleyen altın levhalarla kaplanmış olup, duvarlarının üzeri güzel yazılarla süslenmiştir.
Kapı ve Giriş: Kâbe’nin kapısı, altın ve gümüşten yapılmıştır ve yerden yaklaşık 2,13 metre yüksekliktedir. Kapı, sadece belirli kişiler tarafından açılabilir ve sadece Kâbe’ye özel görevli kişiler tarafından erişilebilir.
Tavaf Alanı ve Taşınabilir Yapılar: Kâbe’nin etrafında, her yıl milyonlarca hacı adayı tarafından yapılan tavaf ibadeti için geniş bir alan bulunmaktadır. Ayrıca, her yıl hac dönemi boyunca Kâbe’nin etrafında geçici yapılar ve tenteler kurulur, bu da hacıların güvenli ve rahat bir şekilde ibadet etmelerini sağlar.
Kâbe, her bir taşında İslam’ın tarihi, kültürü ve manevi derinliğini barındıran bir yapıdır. Yapısal olarak basit görünse de taşıdığı anlam, onu eşsiz kılar.
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
Önceki yazımızda Yûsuf 12/76 ayetini kısmen ele almıştık. Bu yazımızda ise ayetin ele almadığımız yönleri…
Eksikleri Varsa da Doğruya Yakın Bir Görüş Mirat Haber olarak, İslam'a aykırı olmadığı müddetçe, her…