Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu, Doğu Avrupa ve Orta Asya Ticaret Müsteşarı Kenan Poleo, ‘Türkiye’nin imalat sanayi son derece etkin, rekabetçi ve bölge için muhteşem bir ticaret üssü.’ dedi. Birleşik Krallık’ın Türkiye ile ilişkisinin giderek güçlenmeye devam ettiğini belirten Poleo, Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılmasının Türkiye gibi güçlü ve önemli ülkelerle daha çok yatırım yapmaları gerektiğini gösterdiğini kaydetti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre, İngiltere, 2002 başından Ekim 2021’e kadar olan dönemde Türkiye’ye en çok uluslararası doğrudan yatırım yapan 3’üncü ülke konumunda bulunuyor.
Söz konusu dönemde İngiltere’nin Türkiye’ye toplam doğrudan yatırım tutarı 12 milyar 802 milyon dolar oldu. Bu tutarın artması için çeşitli iş birliği fırsatları da değerlendiriliyor.
Poleo, Türkiye ile Birleşik Krallık arasında geçen yıl imzalanan ve 1 Ocak 2021’de yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması (STA) sonrası ikili ekonomik ilişkiler, Brexit sonrası Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkilere yönelik AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Birleşik Krallık’ın Türkiye ile ilişkisinin giderek güçlenmeye devam ettiğini belirten Poleo, Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılmasının Türkiye gibi güçlü ve önemli ülkelerle daha çok yatırım yapmaları gerektiğini gösterdiğini kaydetti.
Poleo, Britanya’nın Türkiye ile iş birliğinin AB üyeliğinden çok daha öncesine dayandığını, iki ülkenin G20, Avrupa Konseyi ve NATO gibi küresel ailelerin üyesi olduğunu hatırlattı.
Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılışının iki ülke arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmek için yeni fırsatlar oluşturduğunu vurgulayan Poleo, “En önemli sınamanın üstesinden gelmeyi başardık. AB-Türkiye Gümrük Birliği kapsamındaki eski ticaret anlaşmalarımızı mümkün olduğu kadar koruyan bir STA imzalayarak ülkelerimiz arasındaki ticaretin devamlılığını sağladık.” dedi..
Birleşik Krallık ve Türkiye’nin pandemi ve iklim değişikliği ile mücadele de dahil olmak üzere vatandaşlarını en çok etkileyen önemli konularda çok yakın bir iş birliği kurduğunu belirten Poleo, “Glasgow’da gerçekleştirilen COP26 İklim Değişikliği Konferansı öncesi Türkiye ile farklı platformlarda fikir alışverişinde bulunma imkanımız oldu. Türkiye’nin Paris Protokolü’nü onaylamasını da büyük bir memnuniyetle karşıladık.” ifadelerini kullandı.
Yeşil Türkiye’nin, Avrupa ülkelerinin düşük karbon gereksinimlerini çok rahat karşılayabilecek bir konumda olacağını aktaran Poleo, şunları kaydetti:
“Bu bağlamda, Birleşik Krallık hükümetinin ihracat kredisi kurumu UK Export Finance’nin (UKEF) 4 bin 600 futbol sahası büyüklüğündeki, Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi tesisi olan Türk güneş enerjisi projesine 217 milyon sterlin sağlayacağından bahsetmekte de yarar var. Bu proje, aynı zamanda Britanya ve Türkiye işletmeleri arasındaki iş birliğinin de güzel bir göstergesi. Çünkü güneş enerjisi teknolojisinin entegrasyonu ve güneş enerjili elektrik santralinin kurulumunda Birleşik Krallık’taki işçilerden de destek alacak.”
Bu ayın başında Uluslararası Sağlık Hizmetleri AŞ (USHAŞ) ve Sağlık Bakanlığı ile birlikte İstanbul’da Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki ilk Sağlık İşletmeleri Forumu’nu gerçekleştirdiklerini hatırlatan Poleo, yenilikçi tıbbi ilaçlar, genom bilimi ve dijital sağlık gibi alanlarda Türkiye ile ortaklıklar kurmaya son derece istekli olan Britanya iş dünyasından büyük bir heyetin, bu ilk etkinliğe katılmak üzere Türkiye’ye geldiğini bildirdi.
Poleo, “Britanyalı işletmelerde, mesela savunma ve hava-uzay, yeşil ve yenilenebilir enerji, ulaşım altyapısı gibi sektörlerde de, yeni fırsatlar ve ortaklık imkanlarını keşfetmek üzere Türkiye’ye gelmek konusunda gerçekten güçlü bir istek var.” dedi.
Kenan Poleo, STA’nın imzalanmasının ikili ilişkiler açısından, tedarik zincirlerini koruyabilmek ve AB ile daha önce yapılan anlaşmalar kapsamındaki tüm alanlarda gümrük vergisiz ticareti devam ettirebilmek için Gümrük Birliği’ndeki ortak üyelik sırasında gelişen mevcut yakın ilişkilerin güvence altına alınmasına imkan sağlayan kritik bir dönemeç olduğunu söyledi.
Haziran 2020 ila Haziran 2021 döneminde iki ülke ticaretinin 16,6 milyar sterlin ile gücünü korumayı başardığını belirten Poleo, Birleşik Krallık’ın, Türkiye’nin tekstil, beyaz eşya ve otomotiv ihracatları için de öncelikli bir pazar olduğunu vurguladı.
Poleo, Birleşik Krallık ve Türkiye ticaretinin 2010’dan pandeminin başlangıcına kadar geçen sürede yüzde 70 büyüme gösterdiğini vurgulayarak, “Ticaret ilişkimizi bir üst seviyeye çıkarmak konusunda iddialıyız. Devamlılığı sağlayan STA önemli bir adımdı. Her iki hükümet de ticaretimizi geliştirmek için, mesela hizmet, dijital ve tarım sektörleri gibi yeni alanlar bulmak amacıyla, 2022 sonu itibarıyla STA’mızı gözden geçirmek için müzakerelere başlamaya kararlı.” diye konuştu.
Ticaret ve yatırımın önündeki engelleri tespit edip ortadan kaldırmak için Ankara’daki Türk yetkililerle de yakın bir çalışma içerisinde olduklarını aktaran Poleo, “Ticari ilişkilerimizin tam potansiyelini yakalamak istiyorsak ticaretin önündeki tarifesiz engellerin çözüme kavuşturulması da en az STA’mız kadar önemli.” dedi.
Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu, Doğu Avrupa ve Orta Asya Ticaret Müsteşarı Poleo, her iki ülke ekonomisinin bütünleyiciliği göz önüne alındığında, işletmelerin ortaklıklarını geliştirebilmeleri için çok ciddi fırsatlar olduğuna inandığını ifade ederek,”Türkiye’nin imalat sanayi son derece etkin, rekabetçi ve bölge için muhteşem bir ticaret üssü.” değerlendirmesinde bulundu.
Birleşik Krallık’ın, dünyanın en iyi üniversitelerinden bazılarına sahip olmanın verdiği güçle çok büyük bir araştırma ve inovasyon santrali olduğunu belirten Poleo, “2021 Küresel İnovasyon Endeksi’nde ilk 5’te yer aldı. İşte bu araştırma ve inovasyon sayesinde otomotiv sanayi, tıbbi ilaçlar, kimyasallar, hava-uzay gibi önemli alanlarda ve diğer ileri imalat sektörlerinde ikili iş birliğimiz için çok büyük bir potansiyel olduğuna inanıyorum.” diye konuştu.
Vodafone, Diageo, BP, Shell ve Unilever gibi Türkiye’ye yatırım yapan büyük Britanyalı firmaların varlığından da anlaşılacağı üzere Birleşik Krallık’ın, Türkiye’deki ilk üç yatırımcıdan biri olduğuna işaret eden Poleo, şunları kaydetti:
“Türk yatırımcılarda da Birleşik Krallık piyasasına açılmak için artan bir ilgi görmeye devam ediyoruz. Brexit sonrası pek çok büyük Türk firması, Birleşik Krallık tedarik zincirinin bir parçası olmaya karar verdi ve örneğin, cam imalatı ve paketleme gibi sektörlerde çok büyük imalat yatırımları yapacaklarını açıkladılar.
Kovid sonrası tüketici alışkanlıklarını değiştirme fırsatından yararlanan Türk yatırımcıların çok ilgi gösterdiği teknoloji ve e-ticaret sektörlerinde de fırsatlar var. Örneğin, Getir’in bu yılın başında Türkiye dışında ilk yatırımını Birleşik Krallık’a yapması bizi çok sevindirdi. Birleşik Krallık’ın teknoloji ve inovasyon alanlarındaki eşsiz avantajları nedeniyle Türk firmalarının bize en çok sorduğu sektörlerden birisi teknoloji.”
Kenan Poleo, 17 Mart’ta Birleşik Krallık olarak Türkiye’yi Birleşik Krallık-Türkiye Yeşil Finansman Konferansı için Birleşik Krallık’ta ağırlayacaklarını belirterek, “COP26 sonrası her iki ülkenin de yeşil bir finansal ekosistem konusundaki kararlılıklarını göstererek sürdürülebilir finansman alanında bu kadar üst düzey bir iş birliği yapma fırsatını yakalaması gerçekten harika oldu.” dedi.
Birleşik Krallık-Türkiye Yeşil Finansman Konferansı’nın bir yandan mevzuata ilişkin en iyi uygulamaları paylaşıp Türkiye’deki sürdürülebilir projeleri vitrine çıkaracağını, diğer yandan da Britanyalı ve Türk kamu ve özel finans aktörleri arasında iş birliğine gitme imkan sağlamayı amaçladığını kaydeden Poleo, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Konferans, Londra Finans Merkezi Başkanı’nın da katılımıyla Londra’daki Mansion House’da gerçekleştirilecek. Şu anda program ve konuşmacılar konusunda Hazine Müsteşarlığı ve Maliye Bakanlığı ile ortak çalışmalar yürütüyoruz. Konferansa her iki ülkeden de bakanlar dahil üst düzey bir katılım olacak. Konferans bünyesinde gerçekleştirilecek panellerde, yeni Türk çevre, toplum ve yönetişim çerçevesinden Türkiye’de sürdürülebilir finansı çevreleyen ticari fırsatlara kadar pek çok farklı konu ele alınacak. Bu konferansta ve gelecekteki diğer sürdürülebilirlik etkinliklerimizde Türk hükümeti ile yakın çalışmalarımıza büyük bir heyecan ile devam edeceğiz.”