RUSYA’NIN TÜRKİYE İLE YAKINLAŞMASI TARİHİ BİR FIRSATTIR

Rusya son yirmi yılda yaptığı projelerle Türkiye’yle bir çok alanda paralel ilerlemektedir. Özellikle ekonomik ve siyasi işbirliklerin iki ülke arasında yoğun bir şekilde yapıldığı bütün dünya kamuoyunca malumdur. Ancak bir de Rusya’nın içpolitikasının da Türkiye’nin içpolitikası ile birebir benzer hamlelerle yürütüldüğünü söylememiz gerekiyor ki bu haber değerini taşımasının yanı sıra siyaset bilimi için de bir mevzubahistir.

Geçtiğimiz günlerde Putin’in Müslüman olduğu dedikodusu bir kez daha gündeme düşmüştü. Bu söylentiler esas olarak on yıldan fazla bir süredir Avrasya kamuoyunu meşgul ediyor. Bunda da en çok Putin’in ve Rusya’nın Müslümanlara karşı ılımlı politikaları etkin gibi duruyor. Görülmektedir ki Rusya, Kafkaslarda olası çatışmaların önüne hemen diploması ile geçebiliyor, bunu da bölge halklarına karşı yürüttüğü dostane ve gerçek bir kazan kazan politikası ile sağlıyor. Benzer şekilde Türkiye’ye ve Türk Dünyası’na yaklaşımları da Sovyetler Birliği Dönemi’ne kıyaslanamayacak kadar akılcıdır.

Yakın dönemde Rusya’nın söylemleri ve projeleri, diğer devletlerle olduğundan daha fazla Türkiye’nin söylemleriyle uyuşuyor. Şunu açıkça söyleyebiliriz ki Rus Akademya’sı entelektüel şahsiyetlerden oluşmakta ve Ruslar adaleti devleti ve yüzden fazla milleti yönetmek için temel esas bellemektedir. Bunu genel olarak halkını yetiştirme tarzından da anlayabiliyorsunuz. Ruslar özerk bölgelerde olduklarında, oradaki insanların damarına basacak ifadeleri kullanmıyor, ilişkilerini belli bir seviye ve temel üzerinden yürütme gayreti güdüyor. Bütün bunların hemen gerisinde Rusya, esas olarak tarihi ve bütün edebi mirası yani Kutadgu Bilig’i ve Binbir Gece Masallarını ve hatta bizzatihi Kur’an-ı Kerim’i bir zenginlik ve bilgi kaynağından öte toplumsal değer ve önemli düsturların kaynağı olarak görüyor.

Bunların yanı sıra, tıpkı bizim üçüncü köprümüz gibi Kırım’a yapılan Kerç Köprüsü, Antalya’ya benzer, Soçi’de bir tatil beldesi kurulması ve son günlerde ülkemizde gündemde olan milli ve yerli otomobil projesinin bir benzeri olan Aurus’un yapımı gibi hamleler Putin’in ve danışmanlarının Türkiye’yi sıkı bir gözlemle takip ettiğini bize göstermektedir. Bunları Rusya Küresel Projelere uygun yapıyor gözükse bile bu şekilde vurgulamayabilirdi ancak Türkiye ile işbirliğine ve eşzamanlılığa çektikleri dikkat durumun birlikteliğe yorumlanması için yeterlidir. Moskova’da açılan merkez camisi ve Rusya Müslümanları’nın Temel İslam Ansiklopedisi’ni talep etmesi, hem iki ülkenin işbirliğinin hem de çağa uygun ortak bir İslami Bakış Açısı’nın oluşturulmasının önemli birer kanıtı niteliği taşıyor. Rusya’da her ne kadar Konfüçyüs Enstitüsü gibi diğer ülkelere ait kurumlar olsa da Yunus Emre Enstitüsü de Türk Hava Yolları da adından oldukça söz ettiriyor. Bütün bunlar daha büyük işbirlikleri için birer basamak manasını taşıyor.