Dün bir sahafta sohbet ederken içeriye ailesiyle gelen bir çocuk bizden bir Harry Potter’ın bir kitabını istedi. Bu sevimli küçük adam, harçlıklarını biriktirmiş ve arzu ettiği şeyi almak için kitapçıya gelmiş. Gençlerin tableti ve telefonu elinden düşürmediği bu çağda kitaba yönelim takdir edilmesi gereken bir şey. O’na dedim ki, onbeş yıl evvel bu kitabın filmi çıktığında sinemada izlemiştim. O zaman aşağı yukarı senin yaşındaydım.
Hepimiz çocukluğumuzu masallarla, şarkılarla geçiriyoruz. Daha sonra ergenlik ve yetişkinlik dönemleri geliyor. Ancak psikoloji bilimi, çocukluk döneminin diğer dönemleri de etkilediğini söylüyor. Bunun için de çocuklar üzerine herşeyden daha fazla odaklanıyorlar. Bahsettiğim şey, hepimizin hayatına etki eden sanat ve sanatın arkasındaki gizli mesajlar ve yönlendirmeler. Zira çocukluk döneminde dine şüphe besleyen ya da küsenlerin, büyüklük döneminde bazı travmaları atlatamadığı da biliniyor. Bunu sanat dünyasından samimi insanların itiraflarından da duyuyoruz.
Çok uzun zamandır, Yüzüklerin Efendisi adlı yapımın, gençlerin zihninde yer ettiğini film karakterlerinin seküler gençler arasında peygamberlerden daha çok sevildiğini görmekteyim. Hazreti İbrahim’in ve Musa (a.s.)’nın hayat hikayesini, mücadelesini öğrenmeyen insanlar, büyücü Gandalf’ın ve Saruman’ın hikayeleriyle, maceralarıyla fantazi dünyasında bilge imajını yaşatıyor. Bu olay bize bilinçaltına atılan bir format gibi geldi. İslami İlimlerle uğraşıyor olmamız bir kenara dursun, modern psikoloji ile meşgul olan insanlar olarak da bu filmlerin kritiğini yeterince yapabildiğimizi düşünmüyorum.
Türkiye’de geçmişte Kurtlar Vadisi karakterleri için cenaze namazları kılınıyordu. Aktör Erol Taş, kötü adam imajı yüzünden çok saldırıya uğradığını söylemişti. Doğru ile yanlışı, kurgu ile gerçeği karıştıran insanların olması toplumsal şizofreninin bir ayağı gibi gözükse de işin bizi etkileyen daha başka yönleri mevcut. Örneğin, bu olaylar, peygamber algısının yerine büyücü algısını yerleştirmekte, bunu yaparken görsellikten faydalanmakta ve bunu pazarlamayla üste çıkarmaktadırlar. Bunlar hiç kuşkusuz masum hareketler değildir, ancak komplo da değildir. Bahsettiğim meseleyi şimdir biraz daha açınca, kıymetli okuyucular ne demek istediğimi anlayacaklardır.
Taht Oyunları adlı bir diğer meşhur yapımın yazarları, eseri Türk Mitolojisi’nden esinlenerek kaleme aldıklarını söylediler. Benzer şey Yüzüklerin Efendisi’nin yazarı için de söz konusu. Edebiyat profesörü olan Tolkien’in yazdığı eserinde, bize dair çok şeyi içeriğinde barındırmakta olduğu görülmektedir. Örneğin Ortadünya ile kastı Ortadoğu’dur. Shire diyarı, İngiltere’nin orta kesiminde yer alan ve çoğunluğu shire olarak adlandırılan bölgeye atfendir. Ork olarak adlandırılan kavim Orkun kitabelerinin sahibi Türklerdir. Benzer şekilde orkların bir diğer çeşidi olan Uruk-Hai’ler yörük kelimesinden türetilmiş gibi durmaktadır. Benzer şekilde filmde Ehli Beyt’i simgeleyen ve Fatıma’nın Eli olarak bilinen sembol de kara sancaklarda yer almaktadır. Aynı şekilde elfler, İskandinav Mitolojisinde olduğu gibi Türklerde Alplik ile özdeştirler ve okçulukları ile meşhur kavim elbette ki Türklerdir. Eserde bunlar gibi nice örtük motif kendisini gizlemektedir. Ortadünya’yı ve Orkları karanlığa hizmet eden, saldırgan gösteren ve sefer düzenleyen olarak gösteren bu kurguda modern bir İslam-Türk Düşmanlığı bulunmaktadır. Maalesef Anadolu’da bu karşı propaganda hareketine ve ters dalga operasyonuna kendisini kaptırmış insanlar mevcuttur.
Bunun gibi bir diğer mesele Mesih üzerinden Matrix filminde kurgulanmıştır. Batılılar ürün yerleştirmeye benzer, telkin mekanizmasının güdümünde diyalogları eserlerinin içine sıkça yerleştirmektedir. Bunun hususi takipçileri de bulunmaktadır. Şurası var ki subliminal mesaj olgusu sadece şekillerle sınırlı değildir. Hikaye örgüleri, yukarıda göründüğü üzere yeni Haçlı Seferleri için düşmanların sempatik görünmesine hizmet edebilmektedir. Batılılar, benzer bir olayı İranla karşı karşıya geldiklerinde 300 Sparta filmi üzerinden yapmışlardı. Onlar düşmanlarını ürkütücü, kötü ve çirkin göstererek, kendilerini ise olağanüstü sempatik göstererek psikolojik üstünlük elde etmeye çalışmaktadırlar. Bunun, yetişkinler üzerinde çok fazla etkisi yok gibi gözükse de ufak çocukların zihinlerinde yıllar sonra Batı hayranlığı ve kültür şoklarına zemin hazırladığı aşikardır.
Beyin yıkama amacıyla çeşitli psikolojik yöntemlerin bu eserlerde ve filmlerde kullanıldığı görülmektedir. Bizler karşı ürünler çıkartmak zorundayız, ancak dizi ve sinema sektörümüz, onların kültürünü birebir taklit etmektedir. Dolayısıyla cinsellik, lüks hayat, dolandırıcılık gibi temalar dizilerimizde işlenmektedir.
Maalesef peygamberleri küçümseyen fakat büyücü ve masal kahramanı olan Gandalf’ı ve Saruman’ı hayranlıkla izleyen ve dilinden düşürmeyen gençler gördüm. İnsanların zihinlerinde gerçek kahramanların, insanlığın önderlerinin değil de çöpten çelebilerin yer alması bir zulümdür. Hem kahramanlara hem zavallı insanların gerçekten de onları zor durumlardan çıkarabilecek örnek şahsiyetleri olmayışı zulümdür. Dilerim peygamberler ve onların yolunda giden kıymetli insanlar hep daha fazla anılır.
Rio’da uzlaşma için görüş birliği sağlanamadı. Toplantı sonrası Rio’da başarısız bir darbe girişimi oldu. Dünyayı…
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…