Mart ayının 27’si ile 1 Nisan tarihleri arasında müracaatları başlayıp mülakatlardan sonra 8 Mayısta atamaları yapılacak olan 45 bin öğretmenle ilgili haber, gerçekten sevindiricidir. Yalnız bu sevince burukluk katan bir durum vardır. Bazı adaylarımız, eğer bir çözüm getirilmezse bu sevinçten mahrum kalacaklardır. Şöyle ki:
2020 yılına kadar öğretmenlik mesleğini seçmek isteyenler üniversite üçüncü sınıfta pedagojik formasyon derslerini alabiliyor ve mezun olunca öğretmenlik için müracaat yapabiliyorlardı. 2020 yılında, önceki Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk bu uygulamayı kaldırarak formasyon almak için mezuniyet şartını getirdi. Bu uygulamayla öğrencilerimiz mezun olduktan sonra bir yıllarını da pedagojik formasyon derslerine harcadılar. Dolayısıyla 2022 yılında üniversiteden mezun olan öğrenciler şu anda formasyon derslerinin ikinci dönemi sürecindeler. Haziran ayı itibarı ile süreci tamamlayıp sertifikalarını alacaklar. Normalde Eylülde göreve başlayacakların müracaatları Temmuz ayında yapılır, atamalar da Ağustosta olurdu. Bu yıl da öyle olsaydı öğrencilerimiz buna rahat yetişebilecekti. Ancak dün yapılan 45.000 öğretmen ataması ile ilgili takvimin açıklanmasından sonra, 27 Martta müracaatları yapılıp 8 Mayısta yapılacak olan atamaya başvurmaları mümkün olmamaktadır. Bir buçuk ay gibi kısa bir süreden dolayı kaçırmaktadırlar. Böylece iki yılları heba olmuş olacak. Görüştüğüm birçok öğrencimiz; “Devletimiz, zaten bir mağduriyet yaşamış olan bizlere yeni bir mağduriyet daha yaşatmamak için bir çözüm üretmelidir. Şu an formasyon sürecinin son günlerini yaşayan bizlerin bu problemine eğileceğini umuyoruz” diyerek taleplerini dile getirmektedir.
Evet, devletin şefkatli elleri bu gençlerin problemine el atmalıdır. Normalde eğitim süreci içinde halledilebilen bir meselenin mezuniyet sonrasına alınması ile eğitimlerinin bir yıl uzatılarak yaşatılan mağduriyete, seçimlerden dolayı takvimin iki ay öne çekilerek bir yıl daha ilave edilip ikinci bir mağduriyet yaşatmak devletin adalet ve merhametiyle bağdaşmasa gerektir. Onun için Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Milli Eğitim Bakanımızın, bu öğrencilerimizin de formasyon alacakları üniversiteden eğitimlerinin bir buçuk veya iki ay sonra tamamlanacağına ve sürecin şu anda aktif devam ettiğine dair bir resmi yazıyla durumlarını belgelemeleri ve 1 Eylülde fiilen göreve başlamadan önce formasyon belgelerini teslim etmelerini şart koşarak onları da bu atama kapsamına almaları daha vicdanî ve daha adil olur. Ya da kendilerinin devlet aklıyla uygun görecekleri bir belgelendirme usulüyle öğrencilerimizi bu atama dönemine dâhil edebilirler.
Evet, Cumhurbaşkanımızdan böyle bir babalık bekliyoruz. İnşallah bu durumda olan öğrencilerimizi de sevindirirler. Bizden iletmesi.
M U S A B S E Y İ T H A N