islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,5031
EURO
36,4292
ALTIN
2.955,81
BIST
9.302,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Seçilenler, Kaybedenler ve Seçmenler Olarak İslami Görevlerimiz V

Seçilenler, Kaybedenler ve Seçmenler Olarak İslami Görevlerimiz V
7 Temmuz 2018 08:09
A+
A-

SEKÜLER/LAİK BİR DÜZENDE İÇ İÇE YAŞADIĞIMIZI UNUTMAMALIYIZ

Bizler seküler yani laik bir hayatın içindeyiz. Ülkemizde yasalar ve kurumlar İslâm’la bazen örtüşür, bazen çelişir ve çatışır. Ama biz de İslâmi ölçülere göre yaşamakla yükümlüyüz. Teğabun Sûresi’nin 16. ayetinde buyurulduğu gibi: “Yapabildiklerimizden de sorumluyuz.”

Toplumumuzda biz Mü’min’ler yanı sıra kâfirler de var münafıklar da var. Bu ifadeleri aşağılamak için kullanmıyor, Kur’âni kavramlarla gerçeği yansıtmak istiyoruz.

Biz Allah’a, ölümle başlayacak âhiret hayatına, Kur’ân’ın Yaratan’ın insanlara mesajlarını içeren İlahi Kitap olduğuna ve içeriğine iman ediyoruz.

Allah’a veya    âhiret hayatına iman etmeyen, Kur’ân’a Allah’ın kitabı olarak inanmayan ya da bu Aziz Kitab’ın emirleri ve yasaklarının bütününü kabul etmeyen  pek çok  insan var toplumuzda ve biz bunlarla iç içeyiz.

En hak bağlısı gördüğümüz kurumlarda Mü’minde var, Kâfir de var, içi Kâfir dışı Müslüman görünümlü Münafıkda var. En Batıl gibi  bilinen toplumsal yapılarda Müslümanları da görebiliyoruz. O halde zalimleşmedikçe; bizim temel haklarımız ve özgürlüklerimize saldırmadıkça, bize saygı duydukça, inançları ne olursa olsun bütün insanlara, Rabbimizin buyruğu gereği, adaletli olmak iyilikler yapmakla yükümlüyüz. (Bak.Mümtehine 8)

Bu sebeple seçimler sonucunda yanlışlara düşülmemelidir.

Doğrudur bizler seçimlerde İslâmî îman ve yaşam çizgisinde olan insanları tercih etmeye çalışmalıyız. Ama Türkiye’de yapılan seçimleri îman-küfür veya adalet-zulüm yarışı ve tercihi olarak görmemeliyiz. Bir ölçüde hakikat payı olsa da birilerini İmandan ve adaletten diğerlerini küfür ve zulümden yana olarak nitelememeliyiz.

Bu durum bölünmek istenen milletimizi daha da böler. İslâm’ı tebliğ imkânlaımızı da yitiririz. Hayır, bu ülkede bütün kurumlar sekülerdir. Diyanet dahil tüm anayasal kurumlar da laiktir. Hiçbir kişi ve  kurum da bize seçimlerin akabinde İslâmî Bir Hayat Düzeni vaat etmemekte /edememektedir. Çünkü İlahiyatlarda bile İslâm bir hayat düzeni olarak görülmediği için bilgili ve bilinçli kadrolardan da yoksun bulunmaktayız.

Sözü bir Kur’ân yetiyle bağlayalım:

“Ey yükümlü insan! biz İslâm karşıtlarının neler söylemekte olduklarını çok iyi biliyoruz. Ey sorumlu insan, sen inkârcılar üzerinde zorba değilsin. Sen azap tehdidimden korkanlara Kur’ân ayetleriyle öğüt ver. ” ( Kaf 50/45)

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.