islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,5031
EURO
36,4292
ALTIN
2.955,81
BIST
9.302,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

SEÇİMLERDE KAYBEDENLER OLARAK GÖREVLERİMİZ

SEÇİMLERDE KAYBEDENLER OLARAK GÖREVLERİMİZ
15 Mayıs 2023 10:00
A+
A-

Oda, Baro. Dernek, Vakıf yerel ve genel seçimlerde vs. kaybedenlerimiz vardır. Kaybedenlerin İslâmî görevlerine özetlemeye çalışalım

a.) Seçimlerde Haramlara Düşmedikçe Kazandığımıza İnanmak

Önce şu gerçeği çok iyi bilmeliyiz. Biz Müslümanız. Eğer inandığımız ahlâkî ilkelere uygun olarak seçimlere katılırsak şeklen kaybetmiş olsak bile hakikatte kazanmış oluruz.

Mesela yalana söylemeden, gıybet etmeden, iftira atmadan ve hiç kimseyi aşağılamadan seçimlere girer, dürüstçe davranır, muhataplarımızın/rakiplerimizin fikirlerini yersek de şahıslarını saygıyla anarsak hiç şüpheniz olmasın seçimlerimizin sonuçları ne olursa olsun sonuçlar bizim için kazançtır, ibadettir, kültürel cihattır. Bu sebeple kaybettiğimizde de birbirimizi tebrik etmeliyiz.

Burada yeri gelmişken ifade edeyim. Biz Müslümanız, bizim kazanca ve kayba bakışımız farklıdır.

İnançları ne olursa olsun yeryüzündeki bütün insanlara göre kayıp ticarette kayıptır. Sportif müsabakalarda kayıptır, sınavlarda kayıptır, örnekleri çoğaltabilirsiniz. Bizler böyle değiliz. İnsanların kazanç gördüklerini dahi imanımız gereği kayıp görebiliriz. Mesela bir insanın yalanla, iftira ile seçim kazanmasını kayıp biliriz. Kumarda kazanılmasını kayıp görürüz. Bizim hayata bakışımız, değer yargılarımız farklıdır.

Aziz Peygamberimizin buyurdukları üzere; “Allah katında bizim durumumuzu belirleyen ancak niyetlerimizdir.”

Önemine binaen altını bir daha çizelim:

Eğer biz bir seçime hakkı, adaleti ve erdemleri temsil etmek ve hakim kılmak üzere girer ve mücadele verirsek; yalan, gıybet, iftira ve seçim entrikaları gibi haramlara bulaşmazsak kaybetsek de kazançlı olduğumuzu bilmeliyiz.

Ne Acıdır ki Seçimlerde Bazı Haramlar Doğal Görülüyor

Ne acıdır seçim arifelerinde yapılan pek çok yanlışın, işlenen birçok haramın kabul edilebilir eksiklikler olduğu dile getirilir. Oysaki bizim dünyamızda böylesi değerlendirmelere yer yoktur. Yanlış yanlıştır, hata hatadır, haram haramdır.

b.) Üzülmemek

Seçimler kaybeden veya böyle görünen insanlarımız asla üzülmemelidir. Şöyle yapsaydım böyle olurdu diyerek kendi kendimizi yiyip bitirmemeliyiz. İnancı veya bilinci zayıf insanlarımız bu gibi hatalara düşüyorlar. Oysaki Rabbimiz bu tür hataları Kur’ân-ı Kerîm’de kınıyor.

Başarılarda da ve bizim kayıp gibi gördüklerimizde de sevk-i kaderin etkin rolü vardır. Bizim görevimiz sebeplere yapışmaktır. Ama sonuçları tayin etmek bizim tekelimizde, takdirimizde değildir. Mesela Füssilet suresinin 49. âyetinde şöyle buyrulur:

İnsanoğlu hayır istemekten; makam, mevki, mal talep etmekten usanmaz ama bir başarısızlığa uğradığında ümitlerini yitirir, ümitsizliğe gömülür.”

Aziz Peygamberimiz de bu âyetin izahı niteliğinde görülebilecek uyarılarında şöyle buyuruyor:

“Fayda verene yapmış, Allah’tan yardım iste, acizliği benimseme, başarısızlığa, bir kayba uğrarsan, Allah böyle diledi, de. Sakın ha şöyle şöyle yapsaydım böyle böyle olurdu, deme. Böyle deme, çünkü bu tür deyişler şeytanî eylemlere kapı açar.”

Kaybetmek de Şükür Gerektirebilir

İslâm’ın güzelliğine bakınız ki insan kazanamadığı zaman da ona şükür görevi öğütlenmektedir. Sevgili Peygamberimiz efendimiz, sahâbilerine valilik gibi, zekât memurluğu gibi birçok görevler veriyordu. Ama verdiği görevlerin önemine dikkatleri çekiyor, bu görevlerde adaletsizlik yapmanın, toplum haklarını zimmete geçirmenin nasıl Kıyamet Günü’nün pişmanlıklarına yol açacağına; Cehennem azabına düşürebileceğini de açıklıyorlardı.

Bu açıklamalar sonunda birçok sahâbinin ‘Ya Resûlallah! Bize verdiğiniz görevleri lütfen geri alınız,’ dediklerine şahit oluyoruz. İnsan halka hizmet adına, adalet ve erdemler adına seçim mücadelesine girer de seçilemezse sorumluluktan kurtulmuş olur. Ama niyetine göre sevapları alır. Bu da şükrü gerektiren bir durumdur.

Tam burada bir ilave daha yapmalıyız: sorumluluk almak mânen tehlike içerir ama armağanları da büyüktür.

Aziz Peygamberimiz; “Kıyamet gününün dehşeti içerisinde Rabbimizin güvencesi altında olacaklardan bir zümre de adaletli yöneticilerdir.” buyurur. Cennete gireceklerin ilkleri arasında adaletli yöneticilerin yer alacağını da müjdeler.

c.) Sabretmek

Seçimlerde kaybetme durumunda Sabretmek bize Rabbimiz katında ecir/sevap kazandırır. Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle buyururlar:

“Müslümanın işi gerçekten hayret vericidir. Müslüman başarıya ulaşsa Allah’a şükreder. Bu başarıyı kendisine lütfettiği için Mevla’sına yaptığı şükürle pek çok sevap kazanır. Başarısızlığa uğradığında ise Müslüman sabreder yine Rabbi katından büyük mükâfatlar alır.”

 Sözün özü odur ki iyi niyetli, bilgili ve bilinçli Müslümanın hayatında kayıp yoktur, her işi bir kazançtır.

 Kaybetmenin Özel Türü

Sevgili Okuyucum, biliyorsunuz kaybetmenin iktidardan düşme türünden özel bir şekli var. Odalar, barolar, sendikalar, dernekler ve vakıflar seçimlerinde ve de yerel ve genel seçimlerde iktidardayken kaybetmek bazı insanları fevkalade derin üzüntülere gark ediyor. Sabretmesini bilmeyenler de ömürlerinin geri kalan kısmını üzüntüyle heder ediyorlar. Bu tipler için Rabbimiz bakınız Hûd Sûresi’nde (9,10) ne buyuruyor:

“Biz insana nimetler; makam ve mevki verir de sonra da o nimeti alırsak, sanki daha önce kendisine nimetler verilmemiş gibi üzüntüye gark olur ve daha önce bu nimetlere sahip olmamış gibi nankörlük eder.

Uğradığı musibetlerden sonra ona yine nimetler verir de başarıya erdirir kazandırırsak işte benden üzücü/utandırıcı başarısızlıklar gitti, der. Artık şımarıktır ve de kendisini diğer insanlardan üstün gören konuma düşmüştür.”

Bunlar zavallı olan insanlardır. Rabbimiz katında derecelerini yitiren kişilerdir ama sabır gösterenler böylesi yeislere kapılmazlar, şimarmazlar, kibirlenmezler. Üstelik bağışlanır ve sevap alırlar. Hud 11 de şöyle buyrulur:

“Düştükleri duruma sabredenler ve güzel güzel atılımlarla İslâmi çizgide ameller yapanlara gelince, onlara bağışlanma ve Rableri katında büyük ecirler vardır.”

Sevgili kardeşlerim seçilenlere, kazananlara ve kaybedenlere dikkatlerinizi çektik. Her iki grubun yapmaları gereken ve İslâm olarak nitelendirebileceğimiz görevleri arz ettik.

Ali Rıza Demircan 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.