Milliyetçi ve iktidar yanlısı olarak bilinen Sedat Peker bir süre önce Türkiye dışına çıkmıştı. Ardından bir süre sonra 5 ilde 121 adrese düzenlenen operasyonla kendi evinde arama gerçekleşti. Kendisine yakın bilinen isimler gözaltına alınmıştır. Sedat Peker, uzun süre sonra sessizliğini bozdu ve operasyonla ilgili konuştu. Peker yapılan operasyonun arkasında “derin devletin başındaki” kişi olarak Mehmet Ağar’ı gösterdi. Medyada kendi aleyhinde haber yapılması için “Pelikancılar” olarak bilinen medya içindeki özel grup olduğunu söyledi.
Sedat Peker, operasyonlar kapsamında Beykoz’daki villasında polis ekipleri tarafından yapılan aramalar hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. Peker, özellikle hanımının kapıyı açmasına rağmen kenara itilmesi, küçük çocukların üzerine silahların doğrultulmasına dikkat çekti. Uyuyan çocuğun odasına girilerek üzerine silah doğrultulması ve çıkan paniğin bilinçli yapıldığı inancını paylaştı. Peker, “Kapıyı kırarak evime girmişler. O kapı bombaya dayanıklı kapı. Bir gün uğraşsalar yine kıramazlar. Kapıyı polislere eşim açtı. Kızımın odasına tüfeklerle girip kızıma doğrulttular. Ben kızımın bir damla gözyaşı için dünyayı yakarım. Valli de yakacağım, billahi de yakacağım, tallahi de yakacağım” dedi.
İddia edilen “Sedat Peker suç örgütü” başkanı, videodaki en çarpıcı açıklaması 1996’da Derin Devlet’in önemli bir kolu olarak ortaya çıkan yasadışı Susurluk örgütünün önemli ismi Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ı yeni dönemdeki Derin Devlet’in başındaki kişi olarak ifşa etmesi oldu. Mehmet Ağar’ın Türkiye’de önemli konumda olduğunu ve hala devlet içinde ekipleri olduğunu söyledi. Bunun bilinmesine rağmen açık olarak Türkiye’de 70 senedir faal olan eski Gladio, Kontrgerilla, Genelkurmay Özel Harp Dairesi, Susurluk Çetesi, Ergenekon gibi farklı adlarla bilinen yasalar ötesi sistemin faaliyet halinde olduğu ifade etti. Başında da Mehmet Ağar’ın olduğunu iddia etti. Derin devletten gelen Peker tarafından bu iddianın kamuoyuna getirilmesi önümüzdeki dönem çok konuşulacağa benziyor.
Sedat Peker, Mehmet Ağar’ın yanı sıra, Pelikancılar olarak bilinen eski AK Parti çevresine dikkat çekti. Davutoğlu’nun partiyle devlete hakim olması için medya içinde örgütlenen grubun, birsüredir faal olmadığı algısını reddetti. Kendi operasyonunda taşeron olarak görev aldıklarını iddia etti. Pelikancıların kendisiyle arası iyi olan, adını vererek Akit gazetesini başta saydığı basın organlarında bile çok sert ifadelerle haber yazılmasına neden olduğu Peker’in iddiaları arasındaydı.
İddia edilen suç örgütünün başkanı gösterilen Peker, Ağar’ın eski bir kurt olduğunu söyledi. Ancak daima geri planda kaldığını ifade etti. Buna karşın bu operasyonu derin devlet camiasında herkesin açıkça görebileceği bir biçimde kendisi tarafından yönetildiğini göstererek yaptığını anlattı. Burada bir gariplik olduğunu, Ağar’ın birilerinin taşeronu olmadığını mı göstermeye çalıştığı sorusunu yöneltti. Peker, “Benim kafama takılan sorulardan en en önemlisi şu: Mehmet Ağar, yılların kurdu. Hiçbir işinde iz bırakmaz. Bu kadar izi, onun yönettiği, onun yönlendirdiği bir işte nasıl bırakır? Mehmet Ağar bunu neden bu kadar açık etti? Bunun da illaki vardır bir sebebi,” dedi. Türkiye Derin Devleti’nin başında dediği Mehmet Ağar’ın taşeron olmasına karşın kendini gizlemediğini söyledi. Bunun da üstünde bir gücü bu yolla perdelemeye çalıştığını ifade etti.
Videoda arka fonda bir televizyon kanalı yer alırken masada da bazı kitaplar bulunmaktaydı. Daha önceki videolarında kitap olmayan şüpheli Sedat Peker’in bu sefer bunu koyması dikkat çekti. Önde duran kitap Omerta başlıklı bir kitap olduğundan bu başlıkla bir mesaj verildiği algısı oluşturdu. Omerta, Sicilya organize suç örgütünün meşhur ettiği sessizlik, sırları dışarı vermeme anlamında kullanılan bir terim. Omerta kitabıyla Peker’in sessizliğini bozabileceği mesajı verdiği düşünülmekte.
Peker bu mesajını, “ben bir devlet tanırım, o da Türkiye Cumhuriyeti. Öyle derini, derinsizini anlamam. Ben bunların göbeğinde yaşadım. Bu ülkedeki birçok şeyin ya şahidi oldum ya da bizzat içindeydim. Derin Devletmiş. Göreceğiz nasıl derin devlet olduğunuzu.” sözleriyle sona erdirdi.
Sedat Peker Türkiye’deki 1990’lı yıllarda öne çıkan bir organize suç örgütleri liderlerinden biri. Kurtlar Vadisi’ndeki Polat Alemdar’ın gerek bir anda devletin desteğiyle ortaya çıkıp çok hızlı yükselmesi, gerek Çakır karakterinin adamı olarak başlayıp onun örgütünü devralması, Peker’in de aynı şekilde ortaya çıkıp Çakıcı’nın yanında başlayıp onun yerini devralması nedeniyle dizinin kısmen ondan esinlendiği iddia edildi. Son dönemlerde bir tür yerel mafya franchising modeliyle çalıştığı, kendisinin doğrudan olaylara girmediği de iddialar arasındaydı. Peker, Gezi olaylarında ve diğer kritik noktalarda AK Parti iktidarından yana olmuştu. Çakıcı’nın af ile serbest kalması ardından, onunla ilintili olduğu iddia edilen bazı yerel erkek ve kadın liderler Peker aleyhine sosyal medyada yayınlar yapmış, o da bunlara cevap vermişti.
Emniyet Genel Müdürlüğü yapmış, Özer Çiller grubuyla ilintili olduğu iddia edilmiş, 57. Erbakan Hükümetinde Tansu Çiller’in DYP’sinden İçişleri Bakanı yapılmış, 1996 Susurluk kazası ardından adı Derin Devletle ilintili olması nedeniyle istifa ederek yerine Meral Akşener geçmişti. AK Partinin iktidara geldiği 2002 seçimlerinde bağımsız Elazığ milletvekili olmuş, AK Parti aleyhinde oluşturulan Cumhurbaşkanlığı krizinde 366 oydan yana olmuş, Erkan Mumcu geri çekilince merkez sağ DYP-ANAP bloğunun lideri olarak DYP adına seçimlere girmiş, anti-AKP pozisyonu halk tarafından reddedilince baraj altı kalıp DYP’deki koltuğundan şu anki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bırakarak istifa etmişti. Uzun süre sonra oğlu AK Parti’den milletvekili oldu. Ağar’ın derin devlet bağlantılarını devam ettiği kamuoyunda yer yer dile getirilse de bunun başında bulunduğu iddiası ilk kez telaffuz edilmekte.
Pelikancılar olarak bilinen medya ağı, adını kamuoyundan Pelikan Dosyaları adlı Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlıktan uzaklaştırılması konusunda yazdıklarından almasın karşın, grubun üyelerinin değiştiği ve uzun süredir aktif olmadığı da iddialar arasındaydı. İktidar-muhalefet, bütün basında kolları olduğu, bir kişi hedeflendiği zaman, bir operasyon yapılacağı zaman tek sesle basın organlarında etki yaptıkları da iddialar arasında bulunuyor. Önceden grubun ana destekçisinin Can Paker, hatta Maliye Bakanı Berat Albayrak olduğu iddia edilse de yakın zamanlarda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da grup üzerinde etkisi olduğu iddia ediliyor. Kimileriyse böyle bir grubun hayali olduğunu vurguluyor.
Devletle içi içe olmuş, kendi ifadesiyle derin devletin ortasında olmuş, ünlü bir diziye ilham vermiş birinin, son dönemde sona erdiği düşünülen derin devletin, “10 polis, 10 başçavuş, 10 subay” ile kısıtlı da olsa aktif olduğu ve başında Mehmet Ağar’ın bulunduğu, medyayı da Pelikan grubu ile yönlendirdiği iddiası, kuşkusuz günün en önemli haberi. Ve daha günlerce belki yıllarca konuşulacak.
MİRATHABER.COM – YOUTUBE