İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye’de Baas rejimini deviren grupları hedef alan bir açıklama yaptı. Başbakanlık Basın Ofisi tarafından paylaşılan görüntülü mesajda Netanyahu, İsrail’in Suriye’nin iç işlerine karışmak gibi bir niyeti olmadığını öne sürdü. Ancak, bu iddiaya rağmen Suriye’de askeri tesislere yönelik saldırıların devam edeceğini belirtti. Bu saldırıların “İsrail’in güvenliği için gerekli” olduğunu savunan Netanyahu, İran ve Hizbullah ile ilişkili tehditlerin üzerine gidileceğini vurguladı.
Netanyahu, “İran’ın Suriye’deki yerleşimine, İran silahlarının Hizbullah’a aktarılmasına veya İsrail’e karşı bir saldırıya izin verilirse, ağır bir bedel ödeteceğiz,” ifadelerini kullanarak İsrail’in Suriye’deki askeri varlığını ve müdahalelerini haklı göstermeye çalıştı.
Netanyahu’nun açıklamaları, yalnızca İran ve Hizbullah eksenine değil, aynı zamanda Baas rejimini deviren gruplara yönelik de bir tehdit içeriyor. İsrail’in, bu gruplarla ilişki kurma arzusunu dile getiren Netanyahu, bu grupların İsrail’in şartlarına uygun hareket etmemesi durumunda cezalandırılacaklarını ifade etti.
Bu açıklamalar, İsrail’in Suriye politikasındaki çelişkileri de gözler önüne seriyor. Bir yandan iç işlerine karışmadığını iddia eden Netanyahu, diğer yandan bölgedeki gruplarla ilişki kurmak ve onları kontrol etmek istediğini açıkça belirtiyor. Bu durum, İsrail’in bölgedeki çıkarlarını korumak için askeri müdahaleyi bir araç olarak kullandığını gösteriyor.
İsrail ordusu, Beşşar Esed rejiminin güç kaybettiği yıllardan bu yana Suriye’deki varlığını artırdı. İsrail kaynaklarına göre, bugüne kadar Suriye’de 320’den fazla noktaya hava saldırısı düzenlendi. Bu saldırılar, genellikle İran ve Hizbullah’a ait olduğu öne sürülen hedefleri içeriyor. Ancak, yerel kaynaklar ve uluslararası gözlemciler, bu saldırıların zaman zaman sivil kayıplara da neden olduğunu belirtiyor.
Netanyahu’nun son açıklamaları, İsrail’in Suriye’deki askeri operasyonlarını yoğunlaştıracağını işaret ediyor. Özellikle İran ve Hizbullah’ın bölgedeki etkisini azaltmayı hedefleyen bu strateji, Suriye’deki istikrarsızlığın derinleşmesine katkı sağlıyor.
HABER YORUM
Şeytanyahu, anlaşılan o ki tırsmış ve korkmuş…
Yıllarca, Esed rejimi ile kol kola girip insanlara zulmeden bir yapının, Suriye’de ki Baas rejiminin devrilip yerine gelenlerden korkmasından daha doğal ne olabilir ki?
Şeytanyahu haklı…
Devrilmez denilen koskoca baas rejimini deviren adamlar, şimdi benim kapımı çalacak diye korkuyor… Endişe ediyor… Ve bu korku ve de endişe, onu böyle bir açıklama yapmaya itiyor ve zorluyor…
Hemen belirtelim ki biz kahin değiliz… Biz gaibi bilemeyiz…
Ama bildiğimiz bir gerçek var ki o da, Zulmedenlerin bir gün gelip yaptıklarının hesabını vereceği ve bedelini ödeyeceği gerçeğidir…
Bu nedenle Şeytanyahu korkuyor…
Gerçeklerle yüzleşmekten korkuyor…
Şeytanyahu ve mızıka arkadaşları, gerçeklerden uzak, kartondan yaptığı kale ve kulelerin, İslam rüzgarıyla yıkılmasından korkuyor…
Şeytanyahu ve avenesi merak etmesin…
Asrı saadet döneminde Hayber kalesi Yahudileri nasıl koruyamadıysa, Siyonistlerin bugün kurdukları o karton kaleler, onları hiç koruyamayacak…
“Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah onları cezalandırmayı, korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.” (İbrâhîm, 14/42)
MİRATHABER.COM