Aslında ciddiye almayacaktım ama gençlerimizi çok etkileyen pop müzik alanında, kendini topluma mal olmuş bir sanatçı zanneden bir şarkıcının, yaptığı şarkıda Hz. Adem ve Havva annemiz hakkında hakaret cümlesi kullanması; her zamankinin aksine beni hiç üzmedi ve şaşırtmadı.
Çünkü bunu yapan kadın, cibilliyetinin gereğini yapmış…
O zaman biz de bugün pop müzük hakkında kısa bir değerlendirme yapmaya çalışalım. Thedor W. Adorno, pop müziği eleştirir ve bu müzik türünü, kapitalist endüstriyel standartlaşmanın bir sonucu olarak görür. O’na göre pop müzik, tüketilmek üzere yapılan bir müzik türüdür.
Adorno popüler müziği uzun uzun eleştirmiştir ama biz özetliyelim isterseniz. Bu müzik türü, adı üzerinde popüler kültürün etkisindedir ve özellikle de gençlerimizi, kapitalist ve emperyalist düzenin dişlileri ve çarkları arasında öğütüp yok etmek, gençlerin nefislerini okşayarak yoldan çıkarmak ve günaha sevk etmek için yapılan ve tüketilen bir müzik türüdür.
Bana pop müziğin tanımını yap deseler; “ anlamsız sözler eşliğinde yapılan müziğin ritminde “Şinenay yavrum şinenay…” türünden delice hoplayıp zıplamaktan ibaret saçmalıktır” tanımlamasını yapmaktan çekinmem. Zira, istisnalar hariç, insanları ve özellikle de gençlerimizi günaha sevk eden bir müzik türüdür pop müzik…
Hatta ve hatta “Öp beni, yalana beni, yut beni…” cinsinden öyle örnekler vardır ki, burada yazmaktan bile imtina ediyorum. Ama olayın anlaşılması ve gençlerimizin maruz kaldığı tehlikenin boyutunu açıklama babında da yazma gereği hissediyorum. Çünkü genç nesli en kolay etkilemenin ve saptırmanın yolu, onların şehvetlerini okşamadan geçmektedir. Hele bir de bu, müzik vasıtasıyla olursa, gençlerimizin karşı karşıya bulunduğu tehlikeler birkaç kat daha artmaktadır.
Evet, bir toplumun gelişmesinde ve ilerlemesinde, sanatın etkin bir argüman olduğu yadsınamaz gerçekler arasındadır. Ancak sanat diye yaptığınız ve ortaya koyduğunuz şeyin, toplumun milli ve manevi değerleri ile çatışmaması ters düşmemesi gerekir. Sanat adına ürettiğiniz şey, toplumun kültür yapısıyla çelişiyor ve zıtlık arz ediyorsa, sizin bu yaptığınız densizliği, özgürlük kılıfı altında kamufle etmeye çalışmanızda bir anlam ifade etmiyor.
Sosyal medya aracılığıyla öğrendiğimize göre, yapılan bu densizliği özgürlükler kılıfı altında savunmaya çalışan birçok siyasi ve sanatçı(!) tayfasına da şahit oluyoruz. “Sanatçı özgür olmalıymış, falan filan…” Yani bu cümlenin altında şu gerçek yatıyor:
“Siz kesinlikle bize karışamazsınız. Biz istediğimiz gibi davranır, istediğimiz gibi sizin manevi değerlerinizi istihza eder, istediğimiz gibi de bu meydanda at koştururuz.”
Eski sunucu Defne Samyeli’de gazetecilere verdiği demeçte, bu şarkıyı ve şarkıcıyı eleştirenlerin yobaz olduğu kehanetini ortaya atmış. Zaten tek bildikleri ezber de bu… Biraz sıkışınca, özgürlük kılıfıyla kendilerini kamufle ederken, diğer taraftan da bizlere yobaz ve gerici yaftasını yapıştırmak…
Oh, ne ala memeleket…
Hz. Adem ve Hz. Havva’ya cahil diyen bu şarkıyı savunup, eleştiri alınca da İslamı ve Müslümanları yobaz diyerek öcü yerine koyanlara, savundukları Sezan Aksu’nun bir parçasıyla cevap verelim:
Sen seni bil sen seni/ Sen sıkı tut çeneni/ eline diline hakim ol/ sonra öcüler yer seni.
Hülasa; İlk Peygamber Hz. Adem (as) ile annemiz Hz. Havva’ya cahil diyerek hakaret etmenin, sanat ile özgürlük ile uzaktan yakından alakası yoktur. Olsa olsa bu, densizlik ve terbiyesizliktir.Bu densizlere, konu sanat olunca, bendenizin yıllar önce yazdığı bir dörtlük ile cevap vermek isterim.
Üçbeş densiz diyor bana mürteci,
Bilmiyorlar ki aslında kendileri gerici
Kur’an, sünnet, kısaca İslam bir inci
Sizsiniz aslında devri bozan mürteci.
Gelin ilk insan ve ilk peygamber Hz. Adem’i (as) yüce rabbimizin kelamından öğrenelim:
“Meleklere: “Âdem’e secde edin!” dediğimizde İblîs dışındakiler derhal secdeye kapandı. İblîs ise direnerek bundan kaçındı, kibirlendi ve kâfirlerden oldu.” (Bakara suresi 34)
O zaman, şimdi bizler de özgürlük alanımızı kullanalım ve meleklerin dahi secde ettiği Hz. Adem’e (as) cahil diyen bu zevata, iblis ve iblis’in askerleri diyelim…
***
Çok az da olsa pop müzik alanında dişe dokunur şarkıların yapıldığı da bir gerçek. Örneğin, sözlerini Mete Özgencil’in yazdığı, seslendirmesini Candan Erçetin’in yaptığı, ve benim yolculuk esnasında radyoda çıktığında sesi sonuna kadar açarak dinlediğim “Dünyada ölümden başkası yalan” şarkısı…
Ne diyor bu şarkıda?
Geri döndüren gördün mü geçmişi
Boşa soldurdun o nazlı gençliği
Bir avuç toprak için yor kendini
Dünyada ölümden başkası yalan.
Yalan, başkası yalan
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan, başkası yalan
Dünyada ölümden başkası yalan
Selam, saygı ve muhabbetlerimle…
* Thedor W. Adorno *Sezen Aksu *Candan Erçetin * Mete Özgencil
ŞABAN DOĞAN