Coronavirus pandemisinin birçok yan etkisinden biri de ev içi ve cinsiyete dayalı şiddet oldu. Bu, tüm dünyada artıyor, özellikle de yoksul ve az gelişmiş ülkelerde. Birkaç yıl önce Batı Afrika’da Ebola salgını üzerinde korkular varken şimdi bölgede aynı şey tekrar yaşanıyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu geçtiğimiz ay Batı ve Orta Afrika’daki kadınların şiddetine ilişkin şikayet bildirimlerinin geçen yıla göre üçte bir arttığını bildirdi.
Yerel medyada reşit olmayan kızları da içeren rahatsız edici cinsel şiddet vakaları hakkında haber çıkmadan Sierra Leone’de gün geçmiyor. Geçen yıl 28 yaşındaki akrabasının tecavüz ettiği, olay belden aşağısını felçli bırakan beş yaşındaki bir kız çocuğu, ülkeyi sarsmış ve cumhurbaşkanının ulusal bir acil durum ilanına neden olmuştu. Küçüklere yapılan saldırılar tüm vakaların üçte birini oluşturmaktadır. Çoğu durumda, fail mağdur tarafından bilinmekte. Bu yüzden birçok kurban fail hakkında suçlamada bulunmuyor. Bunun nedeni, failin genellikle aile geçimini sağlayan olması. Kadınların bundan bahsetmesini veya rapor yazmasını engelleyen şey çoğu zaman toplumun kültürel ve geleneksel normları. Bazı kültürlerde, kadın belirli şekillerde istismar edilmesinin erkeğin ona olan sevgisini ifade ettiğine inanılmakta.
Buna ek olarak, son yirmi yılda, Sierra Leone, tecavüzün yaygın olarak bir silah olarak kullanıldığı vahşi bir iç savaş mirasıyla da boğuştu. Ülke uzlaşma sürecinde adımlar atarken, cinsel şiddetin gölgesi hala devam ediyor. Sierra Leone cinsiyet eşitliği yasalarını 2007 yılına kadar kabul etmedi. Sierra Leone’nin sorunu ciddiye almaya çalıştığına dair olumlu işaretler var. Aralık 2018’de, kadınlar başkent Freetown’da konuyla ilgili farkındalığı artırmak için bir gösteri düzenledi. Ayrıca, reşit olmayan kızların zorla evlendirilmesini ve evliliklerde aile içi şiddetin durdurulmasını amaçlayan Hands Off Our Girls adlı bir kampanya başlatıldı. Bir STK, Sierra Leone’de bir Koca Eğitim Okulu açma fikrini gerçekleştirdi. Bu, erkeklere kadın sağlığı ve toplumsal cinsiyet konuları hakkında bilgi vererek aile içi şiddeti ele alan bir kurs. Dersler gönüllülük esasına dayanırken katılımcılar kadınlara yönelik muameleye ilişkin görüşlerini paylaşmaya davet ediliyor. Organizatörler, kadınlara yönelik tutumlarının ve eylemlerinin sonuçlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı umuyorlar. Proje 6 ay boyunca cumartesileri sürüyor. Katılımcılar çoğunlukla çiftçi olduğundan birçoğu hiç okula gitmemiş. Cinsel eğitim, cinsel yolla bulaşan hastalık, para yönetimi ve tecavüz kültürüne katkıda bulunan sosyal ve geleneksel yatkınlıkları öğreniyorlar.